‘JR’ UÇMUŞ!

‘Dallas’ dizisini ve özellikle ‘JR’ karakterini canlandıran Larry Hagman’ı, yaşı müsaade eden her Türk bilir... Kovboy şapkalı çiftlik adamının gerçekte nasıl bir hayatı olduğunu merak ediyor musunuz? Cevabınız, “Evet”se The New York Times dergisinden Andrew Goldman’ın Hagman’la yaptığı röportaja bir göz atın.

* Bildiğim kadarıyla her türlü uyuşturucuyu denediniz. Hatta meskalin (kaktüsten elde edilen bir tür uyuşturucu) yediniz. Nasıl oldu bu?
10 kadar Kızılderili çocukla bir barakadaydım. Meskalini aldım ve çok hastalandım. Biraz düzeldikten sonra kendime şöyle bir baktım. Kuş pençelerim ve ayaklarım vardı, bir de tüy yerine kürküm. Bunun harika bir duygu olduğunu düşündüm. Ve uçmaya başladım, önce barakanın içinde sonra da dışında. Ağır ama ruhsal bir tecrübeydi. Bunu tekrar yapmak istemem.
* Gerçekten bir kuşa döndüğünüzü mü düşündünüz?
Vücudumun dışında gelişen bir olay olduğunun farkındaydım ama gerçekten buna inanmıştım. Uçmak da çok eğlenceliydi.
* Bu tür uyuşturucular, insanın kainatın gizemlerini bulduğuna inanmasına yol açıyor. Ama ne yazık ki kendinize geldiğinizde tüm bulduklarınızı unutmuş oluyorsunuz...
Hayır, ben yaşadığım pek çok şeyi hatırladım. Kalıcı, ruhsal hafızanızda mutlaka yer ediniyor. Bu tür tecrübeler, bana tutku ve her şeyi sevme duyguları verdi.
* Gelecek yıl TNT’de yayınlancak ‘Dallas’ın yeniden çevriminde yine ‘JR’ı canlandıracaksınız. Dizinin ilk yayınlandığı zamanlarda, alkol kullandığınızı kabul ettiniz. Yani sizi seyrettiğimiz tüm sahnelerde sarhoş muydunuz?
Evet!
* Ama harika görünüyordunuz, sizce alkol kariyerinize yardımcı oldu mu?
Bilmiyorum. O zamanlar çok başarılıydım. Sanırım alkol özgürlük veriyor ve bu da role yansıyor. Sorun yaratmadığı sürece kullanılabilir.
* 1973 yapımı TV filmi ‘Applause’da Lauren Bacall’la rol aldınız. Onunla ilk tanıştığınızda kendisini neden yaladınız?
Onunla tanışmadan önce dublörüyle çalışmaya başlamıştım. Bana, “Kendine halim olabilirsen onu öpme ve de ona dokunma” dedi.
Bu kafama yerleşmişti. Daha sonra soyunma odasına gittim. Elini bana uzatarak, dul Avusturya-Macaristan İmparatoriçesi Maria Theresa gibi kendini tanıttı. Daha fazla dayanamadım ve elinden başlayarak dirseğine kadar onu yaladım. Yüzü kızardı, bence bu ilişkimize renk kattı.
* Yakınlaştınız mı?
Lauren’le yakınlaşamazsınız...
* ’The Celebrity Apprentice’ ya da ‘Dancing with the Stars’ gibi projeler için teklif alsaydınız ne derdiniz?
Hayır!
* Neden?
Dans edemem. Ünlü çırak da ne demek bilmiyorum. Pek televizyon seyretmiyorum. Sadece haberler ve spor.
* Sizin ve 56 yıllık karınız Maj’ın suya olan ilgisini biliyoruz. Evinizde dev bir jakuzi var, dünyanın çeşitli yerlerindeki kaplıcaları ziyaret ettiniz. Nedir bu su meselesi?
Dünyadaki tüm kaplıcaları araştırdığınzda ortaya tek bir şey çıkıyor: Buralar huzuru bulacağınız tek yerler. Birbirleriyle savaşan toplulukların bile kaplıcalar etrafında barış içinde yaşadıklarını görüyoruz. İşin tıbbi tarafı da var. Su terapisinin işe yaradığını düşünüyorum.
* Sıcak banyolar aklıma hep birbirine sarılan, yılışık çiftleri getiriyor. Siz de onlardan mısınız?
İşin içinde soyunmak olduğu için insanlar olaya cinsel bakıyor. Bedensel bir rahatlama yaşanıyor ama ben bunu seksi bulmuyorum. Hiçbir banyomda yılışıklık yapmadığım için bunu pek anlayamıyorum.
* ’Hello Darlin’ adındaki anı kitabınızda öldüğünüz zaman, ‘Fargo’ filminde Steve Buscemi’nin oynadığı karakterin de istediği gibi tahta kesiciyle gömülmek istediğinizi belirtmişsiniz. Bunu vasiyetinize eklediniz mi?
Bir tahta kesiciyi gömmek zor iş. Ve buna izin verileceğini de sanmıyorum. Ama küllerimin marihuana ekili bir tarlaya atılmasını, birkaç yıl sonra hasat edilmeyi istiyorum. Benden 200-300 kişinin yiyebileceği bir marihuna keki yapsınlar. Böylece herkes Larry’dan birkaç parça yemiş olur!