07.03.2019 - 08:15 | Son Güncellenme:
SERCAN KISMET
31 Mart yerel seçimlere kısa bir süre kalmasıyla birlikte AK Parti Kadıköy Belediye Başkan Adayı Özgül Özkan Yavuz, günde 16 saat çalışarak, vatandaşların derdini dinliyor. 20 yıldır Kadıköy’de oturduğu için tüm sorunları bildiğini söyleyen Yavuz, “İnsanın kendi yaşadığı yerle ilgili bir şey yapma ihtimali bile güzel. Her gün yürüyerek vapura gittiğim zaman başarısız bulduğum uygulamalara, ‘Ben olsam böyle yapardım’ diyerek hayal kuruyordum, şimdi fırsat oldu” dedi. Yavuz’la, seçim sürecini ve projelerini konuştuk.
Seçimlere az kaldı, günde kaç saat çalışıyorsunuz?
29 Aralık’ta adaylığımız açıklandı. O gün itibarıyla günde 12-13 saat çalışmaya başladık. 1 Mart’tan sonra ise çalışma tempomuzu 16 saate çıkardık. 21 mahallemiz ve 450 bin nüfusumuz var. İnsanların beni tanımasını ve görmesini istiyorum. Maksimum oranda insana değmeye çalışıyorum.
Bu dönemde beslenmenizi nasıl sağlıyorsunuz?
46 yaşındayım. Son 10 yıldır hayatımdaki her şeyde organik ürünler kullanıyorum. Beslenmeme çok dikkat ediyorum. Normalde, sabah ve öğle yemek yerdim. Akşamları ise ev yapımı yoğurt üzerine zerdeçal tozu koyup tüketirdim. Şimdi 16 saat ayakta olduğum için 4-5 öğün yiyorum. Mümkün olduğu kadar hamur ve ekmek yemiyorum. Sebze ve et ağırlıklı besleniyorum.
Bir günde yüzlerce insanlar konuşuyorsunuz. Sesinizi nasıl koruyorsunuz?
Şimdilik bir sorun olmadı. Zaten daha önceki işlerimde insanlarla iletişim halinde olan bir görevim vardı. 31 Mart’a kadar idare etmek için kalabalıklarda mutlaka mikrofon kullanıyorum. Boğazımı korumak için ise propolis sprey kullanıyorum.
Kadıköy birçok ilimizden daha fazla nüfusa sahip. Nasıl projeleriniz var?
Yaklaşık 20 yıldır Kadıköy’de zaman geçiriyorum, Moda’da oturuyorum. Eşimle caddeyi ve sahili sürekli kullanıyoruz. Kadıköy’ün ihtiyaçlarını ve sorunlarını biliyorum. 21 mahallenin hepsinde açık toplantılar yapıp, herkesi tek tek dinledim. Orta Doğu Teknik Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama bölümünden mezun oldum, yerel yönetimlerde de yüksek lisansım var. Teknik bilgim, donanımım, 23 yıldır kamuda görev aldığım tecrübem ve mahallelileri de dinledikten sonra projeleri hazırladık. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’yle el ele verip, Kadıköy için daha fazla proje yapılması için çalıştık. 66 tane projemiz var. Kadıköy’e mega değil, tekrar mutlu ve huzurlu günlerine döndürecek keyifli projeler ürettik. Gençler için sosyal alanlar, hayvan oteli gibi merkezler, akıllı mama üniteleri, çocuklar için bilim merkezi ve üç tane büyük otopark yapacağız. Bağdat Caddesi için bir dernek projem var, seçilemezsem bile bunu hayata geçireceğim. Caddebostan Sahili’nde yaz akşamları için yazlık sinema yapacağız. Turizm için ise yabancı yazarları ağırlayacağız. Yabancı filmlerin ve dizilerin çekilmesi için yapımcılara destek vereceğim. Kadıköy bienali gerçekleştireceğiz. Amatör müzik gruplarını destekleyeceğiz.
Kadıköy’ün en büyük sorunu ne?
Gözlemlerimizin dışında anket çalışmaları yaptık. En büyük sorun, betonlaşma, ağaç kesilmesi ve inşaat kaynaklı kirlilik olarak çıktı. Kentsel dönüşüm süreci burada hiç iyi yönetilmedi. Vatandaşla müteahhitler baş başa kaldı. Belediye gerekli güvenlik önlemlerini almadığı için inşaat sırasında hayatını kaybedenler oldu. Bu Kadıköylüler’i çok yordu. İnsanlara, “Ne istiyorsunuz?” diye sorduğumda, “Tekrar mutlu olmak istiyoruz” dediler. Kadıköy, sosyal donatı, kültürel ve spor alanların hepsinde İstanbul ortalamasının altında... Yeşil alanda, İstanbul ortalaması kişi başı metrekare olarak 8.65’iken, burada 1.98... ‘Kadıköy kültürün başkenti’ deniliyor ama 39 ilçeden 11’inci sıradayız. Sosyal tesis ve spor alanlarında da gerideyiz. 30 yıldır buraya hiçbir altyapı yatırımı yapılmadı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi yatırımlar yapıyor.
Kadın nüfusu fazla olduğu için kadın aday olmanın bir avantaj olduğunu düşünüyor musunuz?
Yüzde 55’i kadın... Burası bir kadın kenti. Siyasi görüşü ne olursa olsun, vatandaşlarımız yerel yönetime kadınlarımızı daha çok yakıştırıyor. Kadın daha detaycıdır. Mesela kaldırımın kenarı kırıksa görüyorum ama eşim baksa dikkat bile etmez. Kadın olarak, ‘Anneler pusetli arabayla nasıl yürüyecek?’, ‘Yaşlı birisi park ve hastaneye nasıl gider?’ gibi detaylara dikkat ediyorsunuz.
Siyasete ilk adımınız. İçinde olmak nasılmış?
Son olarak İstanbul Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri’ydim. Hep sivil toplum örgütlerine, belediyelere ve üniversitelere projeler yaptığım için hiç yabancılık çekmedim. Tek farkı, bunu vatandaşa benim doğrudan anlatmam oldu.
Adaylık için teklif gelince neler hissettiniz?
Çok mutlu oldum. İnsanın yaptığı işlere kıymet verilmesi, başarılı bulunması ve onure edilmesi güzel bir iş. Bundan büyük mutluluk yok. “Bazen çok çalışıyorum ama görünmüyor” dediğiniz dönemler oluyor ama bu öyle değil. Ömrüm boyunca çok çalıştım ve görüldü. İnsanın kendi yaşadığı yerle ilgili bir şey yapma ihtimali bile güzel. Her gün yürüyerek vapura gittiğim zaman başarısız bulduğum uygulamalara, “Ben olsam böyle yapardım” diyerek hayal kuruyordum, şimdi fırsat oldu. Kadın olarak bu imkanın verilmesi gurur verici... Bir taraftan kadın mücadelesi veriyoruz. Kadıköy’e kadın eli değsin, her yer toparlansın.
'YARATILAN BİR KORKU SİYASETİ VAR'