‘KADINLAR ERKEKSi DAVRANIYOR’

Evlilik danışmanı ve psikiyatr Dr. Nuşin Sarımurat, “Bir kere kadınların kalitesi yükseldi” diyerek söze başlıyor. Danışmanlık yaptığı çiftlerden edindiği izlenimi şöyle aktarıyor: “Kadınların hayata karşı güçlü duruşu, erkeklere göre daha ileride ve sağlıklı. Bu da çocukları yetiştirme tarzımızdan kaynaklanıyor. Erkek çocuğu ‘Koçum benim sen yaparsın’ diyerek büyütüyoruz. Kızlara ise, ‘Bir yere geleceksen mutlaka eğitim alman lazım’ diyoruz. Sonuçta kadın, kendini geliştirip bir konuma geliyor. Hayatı kendisiyle eşit paylaşacak erkek bulmakta zorlanıyor. O zaman da, ‘Evliliğe ne gerek var? Neden kendime cefa çektireyim?’ diye düşünüyor.”
Bu manzarada zorlanan tarafın erkek olduğunu savunan Dr. Sarımurat, şöyle diyor: “Erkek, eşinin annesi gibi davranacağını beklerken bir bakıyor kadın özgürlüğünü ilan etmiş, ilişkiden çıkmış gitmiş. Sadece ev işlerini paylaşan erkekler evliliklerini kurtarabilir.”
Çalışan kadınların erkeksi davrandığını söyleyen Sarımurat, “Beklediğini ilgiyi göremeyen ve özgüven sorunu yaşayan çalışan kadınlar, başka partnere yönelebiliyor. Son zamanlarda kadının aldatması arttı. Evliliklerini bitirip, ilişkilerine devam ediyorlar. Bu daha önce daha erkeksi bir davranıştı. Son yıllarda kadınlarda, bu erkeksi davranışı görüyorum” diyor.


ELİF GÜVENDİK (ŞARKICI)
ERKEKLER ÇOK HAVAYA GİRDİ!
Boşandığınızdan beri yalnız mısınız?
Evet, iki yıldır yalnızım. Bu benim seçimim. Birkaç kere düşündüm bir erkek arkadaşım olmasını ama buna değer birini görmedim. Hayatıma giren erkeklerin kıskançlıklarından ve özgürlüğümü kısıtlamalarından çok sıkıldım.
İşimden asla taviz vermem ve işime karışan, hayranlarımdan rahatsız olan erkeklerden hoşlanmıyorum. Tersi de bana denk gelmedi.

Bir kadın olarak yalnızlığınızla barışıksınız mısınız?
Yalnızlık, Allah’a mahsus. Tabii ki, ben de yanımda anlayışlı saygılı, sevgi dolu insan isterim.

Böyle birini bulursanız tekrar evlenir misiniz?
Bir kere evlendim ve yaşım çok küçüktü. Karşılıklı hatalar yaptık çocukça. Ama evlilik güzel bir şey, bir daha evlenebilirim. Gelecekte çocuk sahibi olmayı düşünüyorum. Ben biraz kaderciyim hayatın size ne zaman ne getireceği ve ne götüreceği belli olmaz.

Peki, günümüz ilişkileri diyecek olsam...
Aslında kadınlar ‘erkek yok’ erkekler de ‘kadın yok’ diyor. Bunları diyenleri bir araya getirmek lazım bence.
Kimsenin sabrı kalmamış birbirine. Saygı hiç yok! Her zaman bir alternatif arayışı içindeler. Eskiden erkekler kadınların arkasından koşardı, şimdi kadınlar erkeklerin peşinden koşuyor. Bu yüzden de erkekler çok havaya girmiş,doyumsuzlar.



HALE?AKINLI (TİYATRO SANATÇISI)
EVLİYİM, 23 YILDIR YALNIZIM
O diğerlerinden biraz farklı. Kağıt üzerinde hala evli fakat 23 yıldır yalnız yaşıyor. Eşiyle çok iyi dost ve bir de kızları var.
23 yıldır başka biri çıkmadı mı karşınıza?
Elbette hayatıma giren insanlar oldu ama ciddi bir ilişkim olmadı. Kalabalık genç toplulukla çalışıyorken bana, ‘Hale Abla neden hayatında biri yok’ diyorlardı. Ben de onlara, ‘Sizin neden yok?’ diyordum. İlişki mi değil mi değil yaşadıkları çünkü.

Sizin neden yoktu?
Benim için çok zor. Yaşıtlarım, ya evli ya hastalıkla uğraşıyor. Ama gençler çok yalnızlar. Restoranda bakıyorum, bir masa tamamen erkek, bir masa tamamen kız kıza.

Sizce neden böyle?
Üniversite bitecek, iş bulacak! Kaygı taşırken aşık olmak zor. Tabii pompalanan şeyler var. Bizim zamanımızda romantizm vardı filmlerde, insanlar özeniyordu. Şimdi lüks yaşantılar, büyük beklentiler, şiddet var. Duygular can çekişiyor.
Ben iki kişilik yalnızlıktansa, tek kişilik yanlışlığı tercih ettim. Hiç değilse özgürüm artık.

ALEMTAÇ ÇAPANOĞLU (TEKSTİL MÜHENDİSİ)
ÇOCUKLARIM İÇİN EVLENMEDİM
Evliliğiniz nasıldı?
20 yaşında evlendim. Üniversitede araştırma görevlisiydim, iki çocuğum oldu. Sabaha kadar ders çalışır, işten sonra ev işlerini yapardım. Yıllar sonra öğrendim ki eşim o zamanlar başkasına aşık olmuş. Boşanmaya karar verdiğimde kızım dört, oğlum dokuz yaşındaydı. Annemlerin yanına yerleştik. Para yetmiyordu, üniversiteden ayrılıp fabrikada çalışmaya başladım. Üç gün uyumadan, çocukları görmeden çalıştım. Güç de olsa üç kişilik yuvamı kurmayı başardım.

Tekrar evlenmediniz!
Boşanmış bir beyle güzel bir beraberlik başladı. Ancak oğlum ilişkimi onaylamadı ve babasının yanına yerleşti. Yıpratıcı bir durumdu, olmadı. Boşanmış bir kadın olmak zor, size tek bir amaç için yaklaştıklarını anlamak içinizi kırıyor.

Yalnızlık ne öğretti?
Asla suçlu aramamak gerektiğini, tek başına, kendine güvenerek yolunda yürümeyi, yaşanan hiçbir şeyden pişmanlık duymamayı, önce kendimi affetmeyi, her insanı her canlıyı sevmeyi öğretti.


ASLI?ERDOĞAN (YAZAR)
ALIŞTIKÇA SAVUNUYOR İNSAN?YALNIZLIĞI...
Ne zamandır yalnızsınız?
Sekiz yıldır kimseyle yaşamıyorum. En yalnız olduğum, en çok anlaşılmak istediğim dönemler kalıcı bir ilişki yaşadığım dönemlerdir. Zaten evli insanların daha yalnız hissettiğini düşünürüm.

Neden boşandınız?
Karşı taraf istedi. Başka biri için gitti. İyi de yaptı, onunla daha mutlu. Ben de yarım yamalak ilişkiler yaşadım. Genelde, travmaların etkisiyle yurtdışında oldu. Türklerden uzak durdum. Arada iki bin kilometre oldu mu kendimi daha az zarar görecekmişim gibi hissedecektim. Çünkü geçmişte yaşadığım aşağılamanın, Türk erkekleri arasında çok yaygın olduğunu düşünüyorum.

Eski sevgiliniz Hasan Öztoprak’ın özel hayatınızı romanda anlatmasından söz ediyorsunuz!
Evet. Birkaç yıldır giderek artan bir tahammülsüzlüğüm var, artık sabrım kalmadı. Çünkü bireysel çabalarla karşı çıkmaktan yoruldum.

Yalnızlık bir tercih mi sizin için?
İkisi de! Hayattaki her şey gibi, bir yanıyla dayatılmış, bir yanıyla bir tercih.

Yalnızlık, size neler kattı?
İnsanların benimle ilgili yargılarını denetleyemeyeceğime karar verdim.

İlişkideki en çok neleri özlediniz?
Savunmasız hissettiğim anlar oluyor. Her insan şefkat ister. Eve gelip kahve içecek biri bile önemliymiş. Neticede, ‘Aslı sen her şeyi halledersin’ deyip kendimi teselli ediyorum. Alıştıkça yalnızlığı daha çok savunuyor insan. Misafirin yarım saat oturması fazla geliyor.

Bir gün tekrar aşık olabilir misiniz?
İktidar mücadelesine dönmeyecek ilişki bulsam hiç durmam yalnızlıktan feragat ederim.

EVLİLİK ‘HEDEF’ GÖSTERİLİYOR
Dr. Nuşin Sarımurat, evliliğin hâlâ kutsal bir anlamı olduğunu belirterek, “Evlilik, insanlar açısından varılması gereken bir hedef gibi gösteriliyor. Bu da evliliğe bir kutsanma hali getiriyor” diyor. Günümüzde evlilikle ilgili beklentilerin arttığını, şişirildiğini vurgulayan Sarımurat, masallarla ilgili küçük bir hatırlatma yapıyor: “Masallarda kadın ve erkek birbirine aşık olur evlenir ve masal orada biter. Aslında gerçek hayatta masal evlenince başlar.”


YARIN: Söz, bekar erkeklerde!