FURKAN PALALI:
Kahramanı oynamayı seviyorum
n ‘Kenan’ karakterini sizden dinleyelim?
Kenar mahalle delikanlısı ve biz hikayeye ceza evinden çıktığı an başlıyoruz. Uyuşturucu ve madde satışı esnasında öfkesine yenik düşüp adam bıçakladığı için üç yıl hapis yatmış. Delikanlı adam ‘Kenan’ fakat cezaevi öncesi ve sonrasında farklı iki adam izleyeceğiz. Önceden daha asi, serseri ve öfkeli ancak cezaevine girdikten sonra tanıştığı ‘Kafkas’ karakterinin de etkisiyle deliliğini dizginlemeyi öğrenmiş bir adam oluyor. İçindeki savaşçı ve asi ruhu iyilik için kullanması gerektiğini fark ediyor.
n Uyuşturucu kullanan bir genci canlandırıyorsunuz. Rolünüze nasıl hazırlandınız?
Cezaevi öncesinde taşkınlık yapan bir adam, sonrasında dediğim gibi zaten kendini dizginlemeyi öğreniyor. Dizinin flashback sahneleri için internetten uyuşturucu maddenin etkilerini araştırdım. Konuyla ilgili kitap okudum ve videolar izledim. Ve her proje öncesi yaptığım gibi karakterin alt metniyle ilgili oyunculuk anlamında çalışmalarım oldu.
n İki adam bir kadının aşkı ve hayatları konu ediliyor. Yeşilçam filmlerindeki hikayelere benziyor. Siz ne düşünüyorsunuz?
Bu açıdan aslında hepimizin hikayesine benziyor. Yeşilçam ya da Hollywood’da yan mahallemizde aynı hikayeler yaşanmıyor mu? Bu hikayenin farklılığı ise uyuşturucu madde kullanımı ve bunun etrafında dönen bir hikaye olduğu için zaten klasik aşk hikayesi olmaktan çıkıyor. Burada ‘Zeynep’in bilerek veya isteyerek değil çok çaresiz olduğu bir durumda, ‘Bir kereden hiçbir şey olmaz’ diyerek kullandığı maddenin ileride başına açtığı sorunlar var.
n Gençlere uyuşturucu ve cezaevi konusunda neler dersiniz?
Dizide uyuşturucuya bulaşan insanların hazin sonları var. Burdan dersler çıkarmalarını isterim ve şunu söyleyebilirim ki, cezaevi sahnelerinde bir oyuncu olarak canlandırırken dahi kendi kötü hissettim. Bu nedenle gençlerin doğru yoldan ayrılmamasını ve bir kereden bir şey olmaz dememelerini temenni derim.
n Teklifi kabul ederken tereddüt yaşadınız mı?
Oynadığım tüm karakterlerin yükünü severek taşıdım. Ama itiraf edeyim, bir kahramanı oynamayı seviyorum. ‘Kenan’ı kabul ederken, hiç tereddüt etmedim.
SULTAN ULUTAŞ:
Kendimi suçlu hissediyorum
‘Zeynep’ nasıl bir karakter?
Zor koşullarda annesi tarafından tek başına büyütülmüş bir kız. Maddi yetersizlikler nedeniyle sosyal imkanlardan faydala-namamış, üniversiteye gidememiş. Ne kadar zor bir hayatı olsa da çabalamaktan vazgeçmemiş, güçlü bir kız.
Uyuşturucu içen ve zorluk çeken bir genci oynamak nasıl?
Senaryoyu okuduktan sonra o dünyayla ilgili yapılan araştırmaları okumaya başladım. ‘O
dünya’ diyorum; çünkü gerçekten bizim görmediğimiz ya da görmek istemediğimiz, farklı ve çok daha acımasız kuralları, düzeni olan bir dünya var. Açıkçası okudukça, öğrendikçe utandım. O zorlukları yaşayan ve uyuşturucu kullanan bir genci canlandırmak çok acı verici. Ben ‘Zeynep’i oynamaya çalışırken kendimi suçlu hissediyorum. Çünkü eşit şartlarda doğmadık, yetişmedik. Ben çok daha şanslıydım. Oturduğum mahallede uyuşturucu kol gezmiyordu, iyi bir okula gittim, üniversitede okuyabildim, toplum tarafından dışlanmadım.
Böyle bir dizide başrol olarak başlamak, sizi nasıl etkiledi?
Aldığım görevin başrol olarak adlandırılması beni pek etkilemedi. Önceki işlerimden farklı olarak hikayede daha fazla ağırlığım var ve dolayısıyla daha uzun çalışıyorum. Dizimizin önemli bir meseleyi dert edinmiş olması nedeniyle aynı sorumluluğu, projeye tüm emek verenlerle birlikte ben de hissediyorum.
Dizi, sosyal sorumluluk projesi gibi... Sizin gençlere öneriniz neler?
Benim gençlere önerim, yardım istemekten korkmamaları. Bağımlılık yapan maddeler, bir anlık keyif verir, içinde bulunduğunuz çıkmazdan sizi biraz olsun kurtaracakmış gibi gelir.
Ancak gerçekler değişmez, sizi kapana kıstıran duvarlar hâlâ oradadır ayıldığınızda. Sizi bu maddeyi kullanmaya iten neyse o şeyle savaşmaktan korkmayın. Kurtarıcı gibi görünen ancak sizi yavaş yavaş öldüren maddelerden uzak durun.
Kendinizi izlerken ne gibi eksiklerinizi görüyorsunuz?
Kendimi izlemeye çok zor alıştım. Çünkü hem kendimi çok eleştiriyordum hem de kendini fazla izlemenin oyunculuğumun doğallığını yitirmesine sebep olabileceğinden endişeleniyordum. Aksiyon sırasında kendini dışarıdan fazla izlemek, oynadığınız karakterin değil oyuncu olarak sizin öne geçmenize yol açar. Ancak sonra kendini izleyen Sultan’ın yaptığı eleştirileri yapıcı olarak ele alıp prova sırasında bunlar üzerinde çalışıp oynarken sadece işimi yapmaya çalıştım.
FURKAN PALALI - KENAN
İstanbul’un kenar mahallelerinden birinde esnaf bir babanın oğlu olarak dünyaya gelir. Kenan’ın hayatı cezaevine girmesiyle değişir.
SULTAN ULUTAŞ - ZEYNEP
Yasak aşk neticesinde dünyaya gelir. Dans edişi, isyankar tavrı, erkeksi bir savunma hissiyle hareket etmesi dikkat çeker.
TOLGA GÜLEÇ - CESUR
Çocuk esirgeme kurumunda büyümüştür. Cesur, ilerleyen zamanlarda ‘Kenan’ ve ‘Zeynep’le ayrılmaz üçlü olur.
DOLUNAY SOYSERT - JÜLİDE
Boşnak asıllı. Gerçek adı Amina Radoviç. Savaş öncesinde iyi bir
eğitim almış. Müzik ve yabancı dil lisesi mezunu.
ORÇUN KORAY KAYGUSUZ - YUSUF
İzmirli mühendis bir ailenin çocuğu. Londra’da rastlantısal sayılar üzerine çalışırken inançlarını sorgulamaya başlar.
DENİZ BARUT - NİLÜFER
Varlıklı bir ailenin kızı. Liseden sonra rock ve metal müzik yapar. Uyuşturucuya bulaşır. ‘Tolga’nın ölümüyle hayatını toparlar.