CaddeKlakson yasağı başladı, şoförler isyanda

Klakson yasağı başladı, şoförler isyanda

19.04.2011 - 23:49 | Son Güncellenme:

İstanbul’un kent tarihinde uygulanan yasakların en dikkat çekicilerinden biri 5 Şubat 1951’de vilayet tarafından yürürlüğe konan ‘klakson çalma yasağı’ydı. Atlas Tarih dergisi geçmişe döndü, bu ilginç ve cesur uygulamayı anlattı

Klakson yasağı başladı, şoförler isyanda

İstanbul’un trafik problemi Demokrat Parti iktidarı zamanında hayli artmıştı. Öyle ki, 1952’de İstanbul trafiğine yaklaşık 16 bin araç çıkmaktaydı. Üstelik şehirde araç trafiğine uygun caddeler henüz açılmamıştı. Sokaklar daracıktı ve araçların karşılıklı seyretme imkanı sınırlıydı. Yolların büyük kısmı tek şeritti, bir kısmı da taşıt trafiğine uygun değildi. Araç yolunda yayaların yürümesi, olağan hadiselerdendi. Bu gibi aksaklıklar nedeniyle ulaşım aksamalara maruz kalıyor ve devreye klaksonlar giriyordu. Haliyle klakson sesi şehir keşmekeşinin artmasına, asap bozukluklarına ve trafik kazalarına yol açıyordu. Bu nedenlerden hareketle İstanbul’un aynı zamanda sinir hastalıkları uzmanı olan vali ve belediye başkanı Fahreddin Kerim Gökay, ilginç ve cesur bir uygulama için kolları sıvadı. Önce İstanbul’un pilot bir bölgesinde, akabinde de genelinde klakson çalma yasağı uygulandı. Üstelik bu yasak, İstanbul’la da sınırlı kalmayarak, bir süre sonra Ankara’da da hayata geçirildi.
Pilot bölge Beyoğlu’ydu. Yasağın uygulamaya konduğu günün ertesinde, Cumhuriyet gazetesinin yorumu şöyleydi: “Gerek taksi ve gerekse hususi otomobil sahiplerinin kötü bir alışkanlıktan ibaret olan klakson çalmaları menedilmekle herhangi bir seyrüsefer kazası da olmamıştır. Bu netice, kararın yerinde alınmış olduğunu göstermektedir.”
Yasak hakkında Cumhuriyet gazetesinde Abidin Daver, 8 Şubat’ta şu satırları kaleme alıyordu: “İki gündür kendimi Londra’da sanıyorum. Akşamları biraz sis olduğu için değil; klakson belasından kurtulduğum için. İstanbul Belediyesi tecrübe maksadıyla şehrin muayyen bir bölgesinde klakson çalınmasını yasak ettiği zaman, bu yasağın da evvelkiler gibi dinlenmeyeceğini sanmıştım. Fakat iki gündür hayretle ve sevinçle görüyorum ki şoförler ve hususi araba kullananların ekseriyeti, yasağa riayet ediyorlar. Hatta yasağın geçerli olmadığı İstanbul tarafında klakson gürültüsü azaldı.”

Haberin Devamı

Dolmuş ve taksiciler isyanda
Cumhuriyet gazetesinin 7 Mart Çarşamba tarihli nüshasında, “Şimdilik Beyoğlu cihetinde tatbik edilmekte olan klakson yasağının pazartesinden itibaren şehre teşmil edileceği haber alınmıştır” deniyordu. Ancak yasaktan memnun olmayan kesimler de vardı. Aynı gazetenin bir hafta sonraki, 14 Mart tarihli sayısında, dolmuş ve taksi şoförlerinin isyanına yer verilmişti. Habere göre ticari araç kullanan şoförler tepkilerini Fahreddin Kerim Gökay’la yaptıkları görüşmede bizzat iletmişlerdi. Ancak bu başvurudan sonuç alamayacaklardı. Bunun üzerine Şoförler Cemiyeti Başkanvekili Mehmet Erdem, gazetelere yaptığı açıklamada, “Klakson yasağı dünyanın hiçbir yerinde yoktur. Bazı Avrupa memleketlerinde halk dikkatli yürüdüğü için şoförler kendiliklerinden klakson çalmamaktadır” şeklinde bir açıklama yapmış ve asıl suçu, yürümeyi bilmeyen vatandaşa yüklemişti.
Yasağa başlangıçta destek veren Cumhuriyet gazetesi, 20 Haziran 1951’de yasaktan kaynaklanan ve okuyuculardan gelen şikayetleri dillendirmeye başlamıştı. Mesela Saim Kığılı adlı vatandaş, gönderdiği mektupta yasaktan şikayet ediyordu. Zira kendisine bir araba çarpmış ve aracın geldiğini klakson çalmak yasak olduğu için fark edememişti. Halbuki yasak olmasa önceden çalacak bir klakson, bu olayın önüne geçebilirdi. Aynı gazete Fahreddin Kerim’in, yasak ortaya çıktıktan sonra trafik kazalarının azaldığı şeklindeki tezini de masaya yatırıyordu. Cumhuriyet gazetesi bu iddianın doğruluğunu kendince yöntemler kullanarak denetlemişti. Bunun için İstanbul’un sekiz hastanesi ve 10 eczanesiyle temasa geçilmiş ve buralardan trafik kazaları sonrasında yapılan tedavilerle ilgili raporlar alınmıştı. Buna göre yasaktan önce ayda ortalama 126 kişi tedavi görürken, yasak sonrası bu rakam 210’a çıkmıştı. İstatistiklere ne kadar güvenilir bilinmez ama yasağı destekleyen olduğu gibi, kaldırılmasını ya da en azından kapsamının daraltılmasını isteyenler de vardı.
İstanbul’daki yasağın zamanla gevşediği anlaşılıyor. Cumhuriyet gazetesi 17 Nisan 1961 tarihli sayısında İstanbul’da klakson yasağına uyulmamasından şikayet etmekteydi. Şoförler yer ve zaman gözetmeden klakson çalmakta, halk da bu gelişmeden rahatsızlık duymaktaydı. Anlaşılan yasak, Fahreddin Kerim’in görev süresiyle sınırlı kalmış, sonrasında zamanla uygulamadan kaldırılmıştı.

Haberin Devamı

Hastaneye klakson pavyonu kuruldu
Bu yasağın somut yansımasıysa Haseki Hastanesi’nde inşa edilen ek bir yapıda gözlemlendi. Klakson yasağı sonrasında toplanan paralar, bu hastanede inşa edilen ve sinir hastalıkları bölümünü de kapsayan ek hizmet binasının yapımı için harcandı. Hatta bu kısıma söz konusu durumdan dolayı, ‘klakson pavyonu’ adı verildi. Böylece şehir halkının asabını bozan ve ruhi sıkıntıya sebebiyet veren korna çalma eylemi, sinir hastalıklarının tedavisi için teşekkül eden bir binanın yapılmasına vesile oldu.

Yasak Ankara’da da uygulandı
4 Nisan 1951 tarihli Ulus gazetesinin haberine göre Ankara’da da klakson yasağı hayata geçiriliyordu. Karar, Ankara Belediye Başkanı Atıf Benderlioğlu’nun radyodan vatandaşlara yönelik yaptığı konuşmayla duyuruldu. Ulus gazetesi yasağın başlamasından bir gün sonraki sayısında Ankara’da yasakla bağlantılı olarak ilginç sahneler yaşandığını haber veriyordu. Yasağın etkisiyle Ankara sessiz bir gün geçirmişti. Araçlar trafikte cenaze arabası sükûnetiyle seyrediyorlardı. Ancak asıl tehlike yayalardan gelir olmuştu. Yayalar gazetenin ifadesiyle, caddenin ortasında gelişigüzel, adeta ‘fıstıkımakam’ yürüyorlar, arkalarındaki araçları umursamıyorlardı. Böylesi durumlarda zabıta memurları devreye giriyor ve düdükler vasıtasıyla vatandaşları kaldırımdan yürümeye davet ediyorlardı.
İstanbul’da olduğu gibi Ankara’da da umumi yasağın zaman içinde kalktığı anlaşılıyor.

Korna yasağını önce DP milletvekili istedi
Fahreddin Kerim Gökay yasağın gerekçesini ve hikayesini şu şekilde anlatıyordu: “O devrin Demokrat Parti milletvekillerinden Bedri Nedim Göknil, aydın bir insandı. Çalışmalarımı hassasiyetle takip ederdi. Bir gün bana, ‘Cesaretli hamlelerini görüyorum. Trafik alanında da çalışmalarınız var. Ne olur, bizi geceleri de rahatsız eden klakson şerrinden kurtaramaz mısınız?’ dedi. Şehirde gece gürültülerini azaltmayı vazife bilmiştim. Çünkü üniversitedeki derslerimde ‘uyku asabiyenin miyarı ve mimarıdır’ diye öğretiyordum. Miyarıdır; çünkü sinir bozukluğu, uykunun bozulmasıyla meydana çıkar. Mimarıdır; muntazam, rahat ve deliksiz uyumak suretiyle sinirlerin bozulmaması sağlanır. İşte bu beş kelimelik sözüm hatırıma geldi. Rahmetli Orhan Eyüpoğlu’nu çağırdım. O, benim trafik alanında güvenilir yardımcılarımdandı. Klakson yasağı teklifim üzerinde evvela durmadı. ‘Çok itirazlara uğrayabiliriz, ölüme sebebiyet veriyor diye size çatarlar’ dedi. Sonra derin bir nefes alıp, ‘Beyefendi kararınız doğrudur, bunu tatbik edebiliriz’ dedi. Ben de ferahladım, hadi gayret dedim.”

KEŞFETYENİ
Ünlü oyuncu trafikte çıldırdı! Küfürler yağdırdı...
Ünlü oyuncu trafikte çıldırdı! Küfürler yağdırdı...

Cadde | 03.06.2025 - 10:49

İlker Aksum, İzmir'in Urla ilçesinde trafikte bir sürücüyle tartıştığı görüntülerle sosyal medyada gündem oldu.

Yazarlar