Cadde 'Komedyenlerin hepsinde egosal sorunlar var'

'Komedyenlerin hepsinde egosal sorunlar var'

09.07.2016 - 13:43 | Son Güncellenme:

‘Gen’, ‘Musallat’, ‘ Siccin’ gibi birçok korku filmine imza atan yönetmen Alper Mestçi, komediden vazgeçip korku türüne yönelmesinin nedenini açıkladı.

Komedyenlerin hepsinde egosal sorunlar var

Kariyerine televizyondaki komedi ağırlıklı programlarla başlayan, ardından 'Dikkat Şahan Çıkabilir'le adından bahsettiren Alper Mestçi, altıncı korku filmine imza attı. 'Gen' ve 'Musallat' serilerinin ardından 'Siccin' filmiyle korku türünde geniş yer edinen Mestçi'nin, Sabah Gazetesi'ne verdiği röportaj şöyle:

'Üç Harfliler: Karabüyü' nasıl bir film oldu?
Yine korkunç bir film oldu. Korku türünü sevenler için tatmin edici, iyi bir film diyebiliriz.

Çıkış noktanız neydi?

Çay büyüsü diye bir şey varmış. Çay içerken bardakta bıraktığın tükürükten büyü yapılabiliyormuş. CSI dizilerinde çay bardağından DNA analizi yapıldığını gördüm. Sonra bunun büyüsünün de olabileceğini düşündüm. Konu hoşuma gitti. Çünkü çay Türk insanın en yakın olduğu şey.

Çay içerken iki defa düşünün mü diyorsunuz?
Burada olay; biz bu çayı içiyoruz ama bize böyle bir büyü yapabilirler mi duygusunu vermek zaten. Evet, çay içerken iki defa düşüneceğiz artık.

Bu tür hikayelere nasıl ulaşıyorsunuz?
Bana o kadar çok hikaye geliyor ki… Yaşadığı olayları anlatan 'Şöyle de bir olay olmuştu' diye özellikle Anadolu'dan e-posta yazan çok insan var. Gerçek hayattan esinlenilen hikayeler çok dikkat çekiyor.
Ana kitlemiz lise gençliği

Yazın film gösterime sokmak risklidir ama siz bunu alışkanlık edindiniz. Bu filmin gişesi için ne öngörüyorsunuz?
Geçen sene de 'Siccin 2', Temmuz'da vizyona girmişti. +18 yaş sınırı konulmasına rağmen 300 bin gişe yaptı o film. Temmuz ayında en çok izlenilen Türk filmi rekoru bizim elimizde. Bu film için de güzel yorumlar alıyorum. Yaklaşık 250 kopya çıktık ve bayramda gösterime giren tek Türk filmi olduk. Bu çok büyük avantaj.

Yaş sınırı önemli değil mi?
Tabii ki. Bizim ana kitlemiz lise gençliği. Bu filmde yaş sınırı yememek için dikkat ettik. Yine +15 yaş sınırı oldu ama en azından lise gençliğine ulaşmış olacağız. Bir daha +18 film yapmam.

Korku filminden çok para kazanılacağını düşünen ve bu amaçla hiç tecrübesi olmamasına rağmen korku filmi çekenler var. Onların varlığı sizi rahatsız ediyor mu?
Evet, 'Bu tutuyor, biz de yapalım' mantığı işlemiyor. Bu durum sektöre çok zarar veriyor. Ne yazık ki bu tür filmler yapılarak 'Türk korku filmi kötü yapılır' algısı desteklendi. O filmler yüzünden kaliteli filmler güme gidiyor. Ama şahsen ben mutluyum.

Neden?
'Siccin 2' geçen yıl New York'ta festivalde gösterildi. Yurt dışından bu filmin de fragmanına büyük ilgi vardı. Fransa'da gösterime girsin diye bizden filmi istediler, görüşmelerimiz sürüyor.

Çok para kazanılmıyorsa neden korku türünde filmler yapmaya devam ediyorsunuz? Komedi filmi çekin ya da televizyon programı yapın...
Ben televizyonda yaptığım işlerden her zaman daha çok para kazandım. Ama bu başka. Komedi, yönetmen sineması değil. Komedi, oyuncularla oynuyor. Gişesi olan oyuncular beş-altı kişiyi geçmiyor. Onlar da kendi filmlerini yapıyorlar. Ben bunu denedim. İsmail'le (Baki Tuncer) denedim, Okan Bayülgen'le denedim; tutmadı. İnsanlar güldükleri kişilerin filmine gidiyorlar.

Haberin Devamı

'Komedyenlerle çalışmam' mı diyorsunuz?
Korku filmlerinde rahatım. Daha mutlu ve huzurluyum. Kimsenin egosunu çekmiyorum. Bizim komedyenler ego sahibi. Ben iki sene Şahan'ı çektim. Komedyenlerin hepsinde egosal sorunlar var.

Recep İvedik'in başarısı sizi şaşırttı mı?
Hayır şaşırtmadı. Biz atv'de 'Dikkat Şahan Çıkabilir'i çekerken, 'Recep İvedik' en çok izlenen skecimizdi. O yüzden filmin iş yapacağını çok net biliyordum.

Başka filmler de yaptı ama tutmadı.
Çok normal. Çok sevilen bir karakter var elinde. Diğer karakterler yarışamıyor 'Recep'le...

Peki, insanların neden korktuğunu çözebildiniz mi? Var mı bunun formülü?
Bulmuş sayılmam. Çünkü bu değişken bir şey. Seyirci bilinçlendi. Efekt olduğunu, bilgisayarla yapılmış olduğunu biliyor. 1960-70'lerde yapıldığı zaman şaşırıyorlarmış, şimdi şaşırmıyorlar. Çünkü bilgisayar var ve bilgisayar oyunları sinemanın önünde. Amerika'da bilgisayar oyunları daha çok kazanıyor ve sinema sektörünü yönetiyor. Ama gerçek veri şu ki; Türk korku filmleri yabancı korku filmlerinden daha çok seyrediliyor. Türk insanın en büyük korkusu; Allah korkusu.