KÜLLERiNDEN DOĞDU

Yenilenmiş, yeniden doğmuş ya da restore edilmiş, ne derseniz deyin ama Robert Downey Jr. için doğru sözler bunlar. Los Angeles’taki evinde GQ dergisini ağırlayan aktör, artık yaptıklarının tekrarı olmayacağına yemin ediyor. Uyuşturucu konusundaki ‘sabıkasının’ farkında ve “Artık geri dönüş yok” diyor.

Şöhret erken geldi
1970 yılında henüz beş yaşındayken sinemaya adım atan Downey, pek çok televizyon serisinde ve filmde rol aldı. 1992’de ‘Chaplin’ filmiyle Akademi Ödülleri’nde en iyi aktör adaylarından biriydi. Ama 1996-2001 yılları arasında ‘rotasını’ şaşırdı. İlk olarak 1996’da hız limitini aştığı için polis tarafından durduruldu. Asıl sürpriz, uyuşturucu madde etkisi altında olmasıydı. Üstelik yanında bir de silah taşıyordu. Bu yıllarda sık sık uyuşturucu kullandığı için tutuklandı, rehabilitasyon merkezlerinde tedavi gördü ama ‘temiz’ kalmayı pek başaramadı. 2001’de mahkeme kararıyla gittiği merkezden zaferle çıktı ve kariyeri hızlı bir yükselişe geçti. Onu 2008 yapımı ‘Iron Man’ ve geçen yıl çekilen ‘Sherlock Holmes’ filmlerinden hatırlayacaksınız. Downey, en son filmiyle en iyi aktör dalında Altın Küre’nin sahibi oldu.

Farklı hayatların kesişme noktası
Aktörün son filmi ‘Git Başımdan / Due Date’ı, yazın en çok ses getiren komedi filmi ‘Hangover’ın yönetmeni Todd Philips çekti. Downey filmi, “Beraber yolculuk eden iki salağın, modern, çok gerçekçi olmayan ama kesinlikle doğal değişimini anlatan bir hikaye” olarak tanımlıyor. Aktör, hızlı konuşan, öfkeli, heteroseksüel Peter Highman’ı canlandırıyor. Highman, ilk çocuklarını doğuracak karısının yanında olmak için Atlanta’dan Los Angeles’e uçmak için hazırdır. Ancak şanssızlıklar peşini bırakmaz, bavulunu ve cüzdanını kaybeder. Eve gitme telaşıyla hiç tanımadığı Ethan’ın (Zach Galifianakis) arabayla yolculuk teklifini kabul eder. Ethan ise ‘keşfedilmek’ için Kaliforniya’ya kadar doğru yola çıkan bir eşcinseldir. Yaşam tarzları, hayat görüşleri ve temizlik anlayışları tamamen farklı olan ikilinin maceralarının anlatıldığı filmde, Highman eve yetişebilmek için neredeyse bütün ülkeyi kat etmek zorunda kalıyor.

Geçmişe dönersek
Robert Downey Jr., en son 24 Nisan 2001’de tutuklandı. Onu tutuklayan polisin ifadesi şöyleydi, “Downey, hızlı konuşuyordu. Sürekli konuşmamı böldü ve ona sormadığım sorunların cevabını verdi.”
Bu olay, ‘Ally McBeal’ dizisindeki rolüyle Altın Küre almasından sadece dört ay sonra oldu. Bu tutuklanmayla diziden çıkarıldı. Mahkemede suçlamalara itirazı olmadığını söyleyen aktörün idrar testi aksini söylemesine zaten izin vermeyecekti. Cezaevi günlerinin kendisine pek yardımı olmadığını söyleyen aktör, hapse girmenin utanç verici olduğunu ama bu durumdan bir ders çıkartmadığını belirtiyor. Aktör, “Orada, fanus içindeki balık gibi oluyorsun. Bu da kötü bir şey değil aslında. Hapishane tecrübesini yaşamamın nedenleri vardı. O nedenleri şimdi daha iyi anlıyorum. İçeride olmak çok kötü değildi, içten içe çok da kafama takmadım. Hapishane okul gibi. Film
setlerine de benziyor. Kimsenin hapishaneye gitmesini istemem.
Ama bana bir şey öğretmediğini ve beni değiştirmediğini söyeleyebilirim. Belki biraz güçlendirmiştir, o kadar” diyor.

Ve aşk sahnede
Aktör 2003 yılında rol aldığı ‘Gothika’ adlı film sayesinde yapımcı firmanın yardımcı başkanı Susan Levin’le tanıştı. İkili 2005’de New York’ta evlendi. Aktörün ilk ciddi ilişkisi ‘Sex and the City’ serisinden hatırlayacağınız aktris Sarah Jessica Parker’dı. Aktörün tanıştıktan 42 gün sonra evlendiği ilk eşi Deborah Falconer’den Indio adlı bir oğlu var.

Başına buyruk
‘Iron Man’de Robert Downey Jr. ile başrolü paylaşan Gwyneth Paltrow aktör için şunları söylüyor: “Robert’ın aktör olarak pek çok yeteneği var ama en önemlisi çok yönlü olması. Her türlü karakteri canlandırabiliyor. Üstelik bu rollere farklı aksanlarla hayat veriyor. Onun senaryoya bağlı kaldığını pek görmedim. O şimdiye kadar çalıştığım tüm aktörler içerisinde ‘en çok kafasına göre hareket eden’ kişi.”