Mekke-İstanbul hattı

Efendim, aldığım mail, telefon ve fakslarınız için çok teşekkürler. Umre seyahati ile ilgili yazı dizimin bu kadar ilgi göreceğini düşünmemiştim. Helallik isteyen okuyucularım bile çıktı. Tekrar sonsuz teşekkürler. Kutsal topraklar, anlatmakla bitmez. Yaşamak gerek. Allah bana ve yürekten isteyenlere bir kez daha nasip eder inşallah. Çarşamba günkü köşemde zemzem suyu ile ilgili önemli bir notu atladım. Annem dahil tüm büyüklerim eskiden, alkol kullananların zemzem suyu içmemeleri gerektiğini söylerdi. Doğru değilmiş. Peygamberimiz "Zemzem hangi niyet için içilirse, o niyet içindir" demiş. Ben de şifa ve rızk niyetine içiyorum. Orucumu da hâlâ Medine'den getirdiğim hurma ve zemzem suyu ile bozuyorum. Efendim, gelelim Mekke'deki son günlerimize. Üçüncü gün şehir turuna çıktık. Umre ve Hac'ın gereği olan Arafat'a doğru yol aldı kafilemiz. Otobüste Şerafettin Hoca Kuran'dan ayetler okudu, tekbir getirdik. Çok duygulandım, çok. Hac zamanı daha güzel oluyormuş, bunu yaşadım. Çevrede yüzlerce çadır vardı. Hepsi birbirinden modern. İçleri halı kaplı, klimalı, buzdolaplı. Hacı adayları bunlarda kalıyormuş. İhramlı adaylar Kurban Bayramı'nı Mina'da bulunan 'Büyük Şeytan-Akabe Cemresi', 'Orta Şeytan-Orta Cemre', 'Küçük Şeytan-Küçük Cemre' diye adlandırılan üç taş kümesine, usulüne uygun olarak taş atıp Hac'ın vacibini yerine getirirlermiş. Biz oraları gördük ama şeytan taşlamadık. İnşallah o da tam hacılıkta olacak. Ardından Hz. Peygamber'e ilk vahiyin geldiği Nur Dağı'nın tepesindeki Hira Mağarası'na gittik. Gittik de zaman yoktu, çok üzüldüğümüz halde çıkamadık. Nur Dağı, Peygamber Efendimiz'in evinin bir kilometre uzağında. Rivayete göre, o devirlerde yolunu kaybedenlere yardım etmek için bu dağın tepesinde ateş yakılırmış. Dağ, o nedenle Nur ismini almış. Peygamber Efendimiz'e ilk vahiyin gelmesiyle İslam tarihinde meşhur olan Nur Dağı'ndaki Hira Mağarası, ancak bir insanın ayakta durabileceği yükseklikte ve yatabileceği uzunlukta. Ülkedeki susuzluk yüzünden mağara çalıyla kaplanmış. Ardından Sevr Mağarası'nı gördük. Hz. Peygamber ve Hz. Ebubekir, Hicret esnasında bu mağarada gizlenmişler. Cin Mescidi'ne de gittik. Orada da Peygamberimiz namaz kılarken, cinlerden oluşan bir cemaat Kuran'dan etkilenip Müslüman olmuş. Ve Cin Suresi, orada inmiş. Mescid de bu nedenle tam o noktaya inşa edilmiş. Sonra, Mescid-i Haram içinde yer alan, şu an kütüphane olan, Hz. Peygamber'in evini gezdik. Kabe'nin hemen arkasında yer alan, surlarla çevrili olan ve yüzlerce polis tarafından korunan Kral Fahd'ın sarayını dıştan inceledik. Kabe ve çevresinde fotoğraf çekmek yasak. Polisler, gözümün önünde bir kızı bu nedenle tartaklayarak götürdü. Ben de iki varta atlattım. Kabe'nin fotoğrafını çekerken bana engel olmaya kalkan kişiye İngilizce kızdım. Meğer adam sivil polismiş, üstelik İngilizce biliyormuş. Kolumdan tutarak götürmek istedi. Yalvaryakar kurtardım paçayı. Ödüm patladı ama. Namaz kıldığınız sürece Kabe'nin içinde ve dışında yüzlerce kadın-erkek polis geziyor. Tabir-i caiz ise kuş uçurtmuyorlar. Çok dikkat edin, kameranıza, fotoğraf makinanıza sahip çıkın. Bu arada dikkatimi bir şey çekti; halk tek kelimeyle sefil ama kral, ibadet için zaman zaman girdiği Kabe'ye özel bir yol yaptırtmış, ipek halı döşetmiş. Kralın 50'ye yakın eşi olduğu söyleniyor. Efendim, Mekke'de de her yerde alışveriş yapabilirsiniz. Zaten sokaklarda insanlar incik, boncuk, tespih, seccade, misk gibi kokular satıyorlar. Özellikle sabah namazından çıktığınızda Kabe'nin etrafında sayısız satıcı bulabilirsiniz. Tekrar etmekte yarar görüyorum, mutlaka pazarlık yapın. Hilton'un altı ve Kabe'nin 79. kapısından çıktığınızda karşınıza gelen kapalı çarşı, ideal alışveriş merkezleri. Hakiki inci, safir, zümrüt, akik, kristal türünde çok şık bilezikler, gerdanlıklar, yüzükler Türkiye'ye oranla müthiş ucuz. İnci Merkezi Elias Nazer Alam Shop. No 41'e mutlaka uğrayın. Bu arada bir şey daha öğrendim. Kime "Hurma nerede satılıyor?" diye sorduysak ters ters suratımıza baktı. İçlerinden birkaçı da umumi kadınlar tuvaletini gösterdi. Sonunda olayı çözdük. Hurma, Arapça'da kadın demekmiş. Bildiğimiz hurma da temür'müş. Hurma pazarı, Dates Shop. Yemek için burada da minik büfeler var. Et ve tavuk döner filan yapıyorlar. Hilton Towers'ın altında KFC ve Taza Value Meals de hem kesenize hem damak tadınıza uygun fast-food dükkanları. Hilton ve Intercontinental Otelleri'nin açık büfesinde yok, yok. 60-70 SR, yani 21-25 milyon lira arasında karnınız doyuyor. Hepsine uluslararası mutfak hakim. Intercontinental'in alakart mönüsü Türkiye'ye oranla ucuz ama Mekke ölçülerinde pahalı. Bir akşam ailece Intercontinental'de yedik. Birer yeşil salata, domates ve sebzeli makarna, su, birer tatlıya 270 SR ödedim. Bahşişle birlikte etti 100 milyon lira. Ama porsiyonları doyurucuydu doğrusu. Evet efendim, geldik gezimizin sonuna. "Bir daha gider misiniz?" derseniz, tereddütsüz "Evet" derim. Dönüşümüz de keyifliydi, yine Suudi Arabistan Havayolları ile rötarsız geldik Türkiye'ye. Amanın, neredeyse unutuyordum, İspa Tur'a ve seyahat öncesi bize her konuda yardımcı olan İspatur'un Vize Departmanı ve Uğurlama Sorumlusu Behçet Adak'a teşekkür ederim. İlgilenenler için İspatur'un telefon numarası (0212) 513 47 45.

Asıl haber ve dedikoduları yarınki PAZAR POSTASI'nda bulacaksınız. Ama şimdiden dedikoduyla karışık mini bir İstanbul turu atabiliriz. Hafta içinde her zaman olduğu gibi orucumu Umre'den getirdiğim hurma ve zemzem suyu ile açtım. Ardından Etiler Camii'nde yatsı ve teravih namazımı kıldım. Ama çok üzüldüm, katılım azdı. Toplasanız 20 kişi etmezdi, giyim-kuşamlarından anladığım kadarıyla çoğu da yoksuldu. Sanırım sosyetemiz bu yıl Ramazan ve teravih namazlarına pek ilgi göstermiyor. Ama yeri geldiğinde "Oyumu AKP'ye verdim" diyenler çok. Aman neyse. Bir akşam, yemek için farklı bir mekanı tercih ettim. Umre'nin ardından biraz acayip olacak ama... Muhteşem Boğaz manzarasına sahip olan, Türkiye'nin en gözde Fransız restoranlarından La Maison'u seçtim. Birbirinden lezzetli çeşitlere sahip Fransız mönüsünün yer aldığı yemek, sevdiğim dostlarım Inter Hotels'in ortakları Turgay Kıran ve Deniz Anapa'nın bir davetiydi. Dünyanın en ünlü mutfak sanat akademisi Le Cordon Bleu'nün, bu sene Türkiye'de gerçekleştirdiği Gastronomi Festivali çerçevesindeydi davet. Önce masaya frenk soğanı ile kırmızı-siyah havyar ve salatalık jölesi geldi. Ardından üzerinde ılık kaz ciğeri olan deniz kabuğu makarnası getirdiler. En çok da bunu beğendim. Krem cappuccino ile balkabağı çorbası, havuç püresi üzerinde kırmızı şarap soslu levrek ızgara ve vodkalı limon sorbeyi Ramazan olduğu için geri çevirdim. Mantar soslu bonfile madalyon, küçük kremalı peynir topu yedim. Sevgili kankam Yazgülü Aldoğan'ın ve benim bayılarak yediğimiz kraip çikolata dilimleriyle finali yaptık. Yemeğin yanısıra muhabbet çok güzeldi. Deniz ile Turgay 26 yıllık ortaklar, helal olsun, bugüne kadar birbirlerini hiç kırmamışlar. İkisini de seviyorum. Otelciliği ticaretten çok, keyif için yapıyorlar. Bu yüzden de başarılılar. La Maison'un telefon numarası (0212) 227 42 63. La Masion'da o gece Yeşil Elma Seyahat Acentası'nın genç patronu Kaya Südoğan'ı gördüm. Kaya, Şeker Bayramı için yine büyük ve çok hesaplı turlar düzenlemiş. Floransa, Venedik, Paris, Budapeşte, Prag, Roma, Milano, Nice turları var. Benim en güvendiğim seyahat acentalarındandır Yeşil Elma. Telefon numarası (0212) 249 52 11. Yemekten sonra Yazgülü ile Avantgarde'a, Zerrin Özer'i dinlemeye gidecektik ama saat gece yarısını geçince evimizin yolunu tuttuk. Efendim, Hilton İstanbul Roof'da pazar günleri yapılan brunch'lar çok renkli. Oruçlu olmayanlar için tabii. Sushi bile var. Ama kişi başı fiyat el yakıyor; 60 milyon. Lobby Lounge'da da geleneksel çay saatinde kişi başı 27.5. Lalezar'da ise öğle saatlerinde verilen ev yemekleri kişi başı 40-50 milyon lira. Meraklıları için Hilton'un telefon numarası (0212) 315 60 00. Bu akşam DADA'nın Şişli'deki yeni yerinde Erkut Sezer'den canlı perküsyon gösterisi var. Saat 23.00'de. Evet, bugünlük de bu kadar, hoş kalın, sevgiyle kalın.

Bundan böyle her cumartesi bu köşede yer alacak Tel Tencere. Tenceremizde telefonla gelen dedikodular, duyumlar, fısıltılar kaynayacak. Çeşidimiz bol ve her keseye uygun. Bekleriz efendim.