Haberin Devamı

Bekarların ve boşanmış insanların evliliğe bakışının hemen hemen aynı olduğu dikkatinizi çekmiş miydi? Hafta başından beri Milliyet’te yayımlanan “Türkiye’nin mutluluk ve aşk haritası” başlıklı, Adil Gür imzalı araştırmaya göz atınca ilk dikkatimi çeken şeylerden biri bu oldu. Sizce ilginç değil mi? Bir tarafta evliliği hiç tecrübe etmemiş olanlar; diğer tarafta ise dibine kadar tecrübe ettiğinden belki de bu sevdadan vazgeçmiş insanlar...
Biri ne olduğunu bile bilmiyor; diğeri çok çok iyi biliyor...
Ve bu iki zıt grup aynı şekilde düşünüyor...
Örneklere bakın:
- “Evlendiğiniz / evleneceğiniz kişi ilk aşkınız mıydı / ilk aşkınız mı olacak?” sorusuna bekarların yüzde 68.4’ü, boşanmış olanların ise yüzde 78.9’u “Hayır” yanıtını vermiş. Evli ve dul kişilerde “Hayır” diyenlerin oranı bu iki gruptan çok daha düşük.
Buradan ne çıkarmalıyız? Bekarlara ilk aşklarını bulmalarını ve onları derhal evliliğe ikna etmelerini tavsiye edebiliriz. Görünen o ki ilk aşkıyla evlenenler yürütüyor.
- “Evlenen Kadın Bakire Olmalı” fikrine en az katılan boşanmış olanlar ve bekarlar. Cinsellikte de uyumun evlilikte ne kadar önemli olduğunu idrak etmişler.
-“Kayınvalidemle aynı evde yaşayabilirim” maddesine en az katılım yine bu iki grupta. Bekarlar akıllı, boşanmış olanlar ise başlarına nelerin gelebileceğini tahmin ediyor olmalı.
-Çok temel bir soruda ise bekarlar ve boşanmış kişiler tamamen farklı düşünüyor. Bekarların sadece yüzde 20’si evliliğin aşkı öldürdüğünü düşünürken, boşanmış olanların yüzde 73.4’ü bu fikre katılıyor. Bekarlar fazla moralini bozmasın. Mutlu bir evliliğin yerini hayatta çok az şey alabilir bence. Ve şanslıysanız aşkınız da ölmez, evliliğiniz de...
-Çok kritik bir soruda ise evliler, bekarlar, boşanmış olanlar, dulların çoğunluğu “Boşanırım” cevabını yapıştırıyor. Soruyu tahmin ettiniz herhalde: “Eşiniz sizi aldatırsa ne yaparsınız?” Katılımcıların yüzde 61,7’si “Boşanırım” cevabını verirken, korkunç olan yüzde 14.5’inin “Öldürürüm” cevabı... “Boşanırım” cevabının en yüksek olduğu grup bekarlar. Boşuna dememişler “Bekara karı boşamak kolay” diye...


Zeytinburnu’nda bir Nişantaşı kafesi
Aşk ve evlilikUzun bir aradan sonra geçenlerde bir vesileyle kendimi Zeytinburnu’nda bulunca bir Avrupa şehrinin sanayi bölgesine gelmişim gibi hissettim. Arnavut kaldırımlı küçük sokaklarda yürürken burayı Nişantaşı’yla karıştırabilirsiniz.
Eskiden bu semtte karnınızı doyurmak istiyorsanız ya bir kebapçıya ya da büfeye çökerdiniz. Şimdi ise ara sokaklardan birinde karşıma çıkan Rocaffe gibi yerler semtteki değişimin göstergesi. Saran Çorapları Üretim Fabrikası’nın bir bölümünü alıp kafeye çevirmişler. Ve işin ilginç yanı, bu küçük kafe semtteki veya semte yolu düşen üst düzey insanları ağırlıyor. Malum semtin geçim kaynağı dericilik; Punto, Derimod, Kırcılar ve Paola Pelle gibi büyük deri firmaları burada ikamet ediyor. Tabii buradaki dericileri sıklıkla yabancı konuklar, ünlü markaların tasarımcıları ziyaret ediyor. Dericiler de konuklarını öğle yemeğine çıkarınca artık kebapçıya değil, Rocaffe’ye gidiyor.
Rocaffe’de son bir-iki ay içinde İspanya Başkonsolosu, Versace imparatorluğunun veliahtı Francesca Versace, Burberry ve Abercrombie & Fitch‘in tasarımcıları yemek yemiş. Francesca Versace’nin tercihi fırında levrek ve bulgur pilavı olmuş. Kafenin Fransız bir müdavimi sahibine “Burayı Paris’e taşı” deyip duruyormuş. Ne tuhaf değil mi? Kafeler cenneti Paris’ten biri Zeytinburnu’ndaki bir kafe’ye kafayı takıyor...
Üst düzey geliyor deyince aklınıza pahalı bir yer gelmesin. “Sade yemek, iyi yemek” sloganını benimseyen mekânda her güne özel set mönü var. Oturup yerseniz 8.90 TL, paket yaptırırsanız 7 TL. Set mönü dışındaki mönü Akdeniz mutfağı ağırlıklı. Fırında somon fileto ile levrek buğulamanın ciddi müdavimleri varmış. Marine Tavuk Kalça (7 TL), fesleğen, domates ve mozzarellalı Rocaffe Penne ve Piramit Pasta da denemeye değer.
Kafede mutfağın efendisi Bayan Sona. Ermeni asıllı bir Türk olan ve önceden Hasan Cemal, İlber Ortaylı, Murat Bardakçı ve avukat Deniz Ketenci’nin evlerinde yemek pişiren Bayan Sona burada zaman zaman Ermeni mutfağından örnekler de pişiriyormuş.
Yolunuz düşerse bunlardan tatmadan semtten ayrılmayın.