Cadde Nişantaşına yepyeni bir imza; Avangarde

Nişantaşına yepyeni bir imza; Avangarde

17.09.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:

Lailada Kanal Dnin muhteşem gecesi, Kınalı Kar sürprizlere gebe, Esinin yeni kararı, İlyas Atakın 25 bin dolarlık dolandırıcılık öyküsü...

Nişantaşına yepyeni bir imza; Avangarde

Çapa Group yaptı yine yapacağını ve bugüne kadar pek çok semte getirdiği hareket ve canlılığı Nişantaşına da getirdi. Artık herhalde burada da dükkan kiraları iki misline çıkar. Salı günü kış sezonuna merhaba diyen Avangarde bence bir rüya. Zaten o gece birlikte olduğumuz tekstil ve turizm sektörünün önde gelen iş adamlarından olan sevgili Ergun Ağabey (Berksoy), "Ben dünyanın neredeyse tamamını dolaştım, bu kadar şık yer görmedim" dedi. Gerçekten keyifli bir yer yapmış can dostum İzzet Çapa ve ekibi. Ben açılışlara pek gitmem ama bu kez şeytanın bacağını kırayım istedim. İyi de oldu. Avangarde tıklım tıklımdı. Herkeste bir heyecan vardı. Kraliçe Rose Kar, Aykut Gündüz, Dodo... Bir köşede sevgili Nevda Yılmazı gördüm, genç iş adamı Hasan ile yemek yiyip laflıyordu. Özel bölümlerden meydana gelen Avangardeın en havalı bölümünde ise sevgili Serdar Kunaçav, güzel eşi Hande ve konukları vardı. Buranın işletmesini üstlenen Seza Maraşlıoğlu, modacı Esinin ablası. Tabii Esin de ilk gecesinde ablasına destek verdi. Ayrıldığı söylenen sevgilisi Yıldırım Memişoğluyla da çok mutluydu. Esin bu arada Akmerkezdeki dükkanını Stefanelin şubesi yapıyor. Metrocityde ise çorap ve iç çamaşırı satacakmış. Böylece kendine daha çok zaman ayıracakmış. Biz bunları konuşurken güzel kızı Melisa, yeğeni Şaron ile geldi. Fotoğraf sanatının başarılı ismi Nihat Odabaşını da gördüm, epey kilo vermiş. Buz Barın işletmecisi Lal Feray ve Ender Sanal, ünlü mimar Mahmut Anlar, Safranın patroniçesi Aslı Altan, City Cafenin işletmecisi sevgili Viki Sabah ile ayrı bir köşede kış projelerini tartışıyorlardı. Hepsinin kendine göre bir sürprizi var. Deniz Akkaya her zamanki gibi çok güzeldi. Yanında genç ve başarılı modacı Cengiz Abazoğlu ile Kerem Fildişi vardı. Sırdaşım olan tekstilci İsmail Akkaya da Kuaför Veyselden İsanın kestiği yeni saç modeliyle çok hoştu. Ben çıkarken İzzetin yeni ortağı futbolcu Sergen Yalçın geldi. Kapıda biraz lafladık. Diyetteymiş. Yazmadı demeyin, Avangarde bu sezonun yıldız yerlerinden biri olacak. Bir kere o tavanların yüksekliği, dekorasyonun şıklığı ve insanı rahatlatan sıcaklığı yeter. DJ Özhanın başarılı müziği, Türkiyenin en iyi mutfak şeflerinden biri olduğuna emin olduğum Gazi Ateşin mönüsü ile Avangarde, rakiplerini korkutacak gibi. Fiyatları normal, mönü yorucu değil, bir sürü dandik çeşit yok. Ben o gece Thai usulü bonfile salatası ve İtalyan usulü külbastı yedim. Ortaya da pazı sarma ve ızgara köfte geldi. Ergun Ağabey ile İsmail dana carpaccio ve Avangarde şişte bonfile yediler. Tercih yapmakta zorlandık, çünkü çeşitlerin hepsi çok lezzetliydi. Hepimiz diyette olduğumuz için o muhteşem tatlıları tadamadık. Oysa neler vardı, neler; dondurmalı irmik helvası, sevgili Rifat Ababayın çok sevdiği vişne soslu brownie, incirli profiterol ve benim bayıldığım dondurmalı-bademli keşkül... Bu aralar sağlıklı besleniyorum diye seyirci kaldığım tatlılara içim yandı doğrusu. Salata çeşitleri de ilginçti; buğday, tulum peynirli grek, futbolcu Sergenin özellikle mönüye koydurduğu taze ıspanaklı-armutlu salata ve ahtapot carpaccio harikaydı. Makarna grubunda közlenmiş patlıcanlı anneloni, ızgara sebzeli kepekli penne, karidesli taze domatesli linguine, tabuleli piliç şiş, güveçte mantarlı pilav, ev eriştesi ve ızgara köfte vardı. Avangarde ile ilgili çok şeyler yazacağız önümüzdeki günlerde. Çünkü Çapa Group bir de Avangarde adlı dergi çıkarıyor. Şimdilik her ay çıkacak olan dergi, kendi bünyesindeki müşteri portföyüne göre dağıtılacak, dışarıda satılmayacak. Dergide ünlülerle röportajlar, İstanbul gece yaşamından kesitler olacak. İşletme, başarılı ve deneyimli bir isim olan sevgili Tolga Sezgin ve ilk kez Avangarde ile eğlence sektörüne adım atan eski tekstilci sevgili Seza Maraşlıoğlunda. Avangardeın telefon numarası (0212) 291 44 42. Bu hafta Lailada bizim kardeş kuruluşumuz olan Kanal Dnin yeni yayın döneminin başlaması nedeniyle bir parti verildi. Ben de sevgili Ali Sayar ile gittim ancak merdivenlerde durabildik. Kendimi bir an için davetin sahibi ya da teşrifatçı gibi hissettim. Kalabalık yüzünden aşağıya inemedik. Herhalde 1500 kişi filan vardı. Partiye Kanal D İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Arzuhan Yalçındağ ve Kanal D Genel Müdürü Murat Saygı ev sahipliği yaptı. Havai fişeklerin bile atıldığı çok güzel bir geceydi. Dev ekranda, kış sezonunda Kanal Dde izleyeceğimiz diziler, şovlar, eğlenceler, haberler ve reality şovlarla ilgili görüntüler yer aldı. Bu reklamı sevgili Murat Başoğlu hazırlamış. Ama çok da yorulmuş. Eşi, Panasonic Tekofaks Yönetim Kurulu Üyesi olan Hande Bermek Başoğlu da kendisine yardım etmiş. O nedenle evde baygın düşüp davete katılamamış. Biz Ali ile merdivende kabul günündeyken sevgili Emel Müftüoğlu geldi. Kanal Ddeki Aşk Olsun dizisi ve TRTde cuma günleri yayınlanan Show Gecesi reyting rekorları kırıyormuş. Onunla konuşurken İpek Tuzcuoğlu yaklaştı yanımıza. Emel, İpeke övgü dolu sözler söyledi. Ardından Mehmet Ali Erbil ile şakalaştık. Seda Sayanın kader arkadaşı Gökhan Şükür elinde viski kadehi ile gazetecilerle saklambaç oynuyordu. Sonunda bana sığındı, nasıl olsa çekemezler hesabı yaptı. Ardından yanımızdan jet hızı ile Seda Sayan ve menajeri Stelyo Pipis çıktı. Sonra İpek, Seda, Mehmet Ali, Stelyo ve Gökhan soluğu, Akaretler Yokuşundaki Vogueda aldılar. Ben etrafı dikizlerken yanıbaşımda, sevgili Umut Akyürek ile yakışıklı nişanlısı Oktay Ertuğrul bitti. Umut saçının rengini açtırmış hoş olmuş. Nişanlısı Oktay DMC (Doğan Music Company) ile bir türkü kaseti çıkarmak üzere anlaşma imzalamış. Kanal Dnin haber spikerlerinden Ayşenur Yazıcı ve Aslıgül Atasagun havai fişekleri izliyorlardı. Kanal Dnin üç starı olan Sibel Can, Seda Sayan ve Hülya Avşar, Lailanın birer ucundaydılar. İçimde, birbirlerini görmemek için özel çaba harcıyorlarmış gibi bir his uyandı. Ece Erken kalabalığı yarıp yanıma gelmeyi başaramadı, uzaktan selamlaşabildik. Anadolu Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Taylan Bilgeli de bir ara görür gibi oldum ama kaybettim. Didem Taslan ve Ebru Destan gece boyunca kaynattılar. Yağmur Ünala topuz çok yakışmıştı. Nişanlısı Barış Yaman da hayli şıktı. Büyük ekranda dizilerden bölümler göründükçe ben yanımda duran Vatan Gazetesinin yazarlarından sevgili Cengiz Semercioğlu ile hangilerinin başarılı olacağı konusunda derin tartışmalara girdim. Cengiz yine Kanal Dnin bu sezona damgasını vuracağını söyledi. Bence de. Zaranın başrolünü oynadığı Gelin, Lise Defteri, Sultan Makamı, Kampüsistan, Hırçın Menekşe gibi yeni diziler bomba gibi. Bu arada tekrarları bile reyting alan Kınalı Kar büyük sürprizlerle geliyor. Kınalı Karın yapımcısı Osman Yağmurdereli ve dizinin başrol oyuncuları Emrah, Özlem Conker ile lafladık. Bir türlü Bursaya gitmediğim için bana kırılmışlar. İnşallah bu kış olur. Osman pazartesi yayınlanacak olan yeni bölümde 4 yıl sonrasına gidildiğini söyledi. Pazartesi akşamı, diziyi kaçırmayın; Nazarın (Özlem Conker) bir oğlu oluyor. Ama Cabbar Ağadan değil. Çocuk Öğretmen Alinin oğlu. Yani Emrahın. Ama Ali bilmiyor. Şimdi Osman bana kızacak bu sırları verdiğim için fakat gazetecilik, ne yapalım. Kanal Dde cıvıl cıvıl gençler için Pop Star adlı yeni bir yarışma programı başlıyor. Mehmet Ali Erbil her zamanki başarısını bu kez Şansa Dansa adlı yeni yarışma programında gösterecek. Sabah Sabah Seda Sayan yine rakipsiz olacak bence. Sevilen bir yazar olan İclal Aydın o sımsıcak gülümseyişiyle Hayat Güzeldiri sunacak. Her gün, öğleden sonra. Taze haberler, yabancı filmler, çocuk programları ve geçen sezondan devam eden Berivan, Estağfurullah Yokuşu, Serseri gibi dizilerle Kanal D yine farkını gösterecek. Demedi demeyin. Kanal D fırtına gibi Efendim, biliyorsunuz bir kaset davasıdır gidiyor. Sevdiğim bir insan olan Gülben Ergen bu rezil kaset nedeniyle korkunç günler yaşadı. Ama bana gelen yüzlerce mailden anladığım şu ki halk, Gülbene destek veriyor. Demek ki Gülben bu şamatadan galip çıktı. Olayı hatırlatmama gerek var mı bilmem; polis, Hakan Uzanın Floryadaki evinde birtakım kasetler buldu. Bunların arasında Gülben Ergenin küçük yaşlarda tavernacı İlyas Atak ile yaşadığı ilişkinin Atak tarafından kaydedilen bir kaseti de bulunuyordu. Bildiğiniz gibi bu olayı, 17 Şubat 2002de yazmıştım. Bu hikaye, İlyas Atakın kirli çamaşırlarını ortaya çıkarmaya başladı. Koyu okuyucularım arasında olan, bir zamanların milyarder iş adamlarından Muzaffer Arvas da İlyas Atakın kurbanı. Şu an 70li yaşları süren Muzaffer Arvas, çocukken tanımış Gülben Ergeni. Arvas, Ergenin babası Mazhar Bey ve annesi Gülser Hanım ile canciğer kuzu sarmasıymış. Gülben, Arvası amcası yerine koymuş. Muzaffer Bey, 1993 yılının şubat ayında Girnedeki Liman Casinosunda kumar oynarken Gülben ile karşılaşmış. Onun sayesinde de o anki sevgilisi İlyas Atakı tanımış. O dönemde büyük kumarbaz olan ve çok para kaybeden İlyas Atak, Muzaffer Arvastan bir ricada bulunuyor; Liman Gazinosunun sahibi Sami Çıkanın kendisine kredi açması için aracı olmasını istiyor. Ve o günün parasıyla 25 bin dolar para veriliyor İlyas Ataka. Bu borca da Muzaffer Arvas kefil oluyor. Ama paralar suyunu çekiyor. Atak "İstanbula döner dönmez parayı çıkarırım" diyor. Çıkarmıyor tabii ve parayı Muzaffer Arvas ödemek zorunda kalıyor. Arvas, tahsilat için yeğeni Nihatı, İlyas Ataka gönderiyor. O zaman Atakın sahibi olduğu Zorba Tavernaya giden Nihat, işletmeciyle ahbap oluyor. Arvasın iddiasına göre Atak, o gencecik delikanlıyı gece hayatına alıştırıp alkolik yapıyor. O tarihten beri İlyas Atakın peşinde olan Muzaffer Arvas, bulduğu yerde onun suratına tüküreceğini söylüyor. Bu 25 bin dolarlık dolandırıcılık öyküsüyle, Gülben Ergenin kaset olayına noktayı koyuyorum. Bugünlük de bu kadar. Hoş kalın ve hep mutlu yaşayın efendim. İlyas Ataka büyük suçlama! Yazara e-mail: sdudek@simge.com.tr