‘OYUNCULUĞA KÜSMEM İMKANSIZ’

Beril Pozam, Kanal D’de ekrana gelen ‘Afili Aşk’ dizisinde Nazmiye karakteriyle izleyici karşısına çıkıyor. Başrol olmak istediğini belirten oyuncu, “Bir işin sorumluluğunu bu denli üstlenmek zor ama heyecan verici. Popüler olmaya gelince, açıkçası gündelik hayat bana kalsın” diyor. Pozam’la yeni projesini ve oyunculuktaki hayallerini konuştuk.

-‘Afili Aşk’ ilk diziniz, nasıl bir tecrübe edindiniz?

Açıkçası ilk üç bölümden sonra aklım başıma geldi ve ‘Beril’ciğim artık çalışıyorsun, uyan!’ dedim. O zamana kadar her şey rüya gibiydi. Çünkü ‘Afili Aşk’tan bir ay öncesine kadar, ‘Mezun olunca ne yapacağım’ diye kara kara düşünürken, bir anda ‘3-2-1 kayıt’ seslerini duyar oldum. Ufak çaplı mutluluk şokundan sonra fark ettim ki bu set olmam gereken yer.

- İlk projenizde kötü bir reytingle karşılaşsaydınız, küslük yaşar mıydınız?

Hayır yaşamazdım. Beni oyunculuğa küstürmek imkansız bir şey. Reytinglerle ödüllendirilmek, yaptığınız işin sizin kadar sahiplenildiğini görmek çok güzel bir duygu ama oynamak ya da oynamamak, işte en temel mesele bu...

- Sosyal medya ve çevrenizden oyunculuğunuzla ilgili nasıl yorumlar alıyorsunuz?

Bilkent Üniversitesi Tiyatro Bölümü’ne başladığım sene komedi oynamaktan korkuyordum. Sanki beceremeyecekmişim gibi geliyordu. Deneye yanıla bu korkunun üzerine gittim ve en sonunda kırdım zincirlerimi... Şimdiyse insanlardan o kadar motive edici ve samimi yorumlar alıyorum ki... İyi ki korkumun üzerine gitmişim! Bu işe başlarken isteğim izleyenlerin Nazmiye’yi bir sokak ötedeki evden, aşağı mahalleden tanıyor olmalarıydı. Bizim mahalleli olsun istemiştim. Aldığım yorumlarda da hep bu var.

- Projede tecrübeli ve genç oyuncular bulunuyor, sette nasıl bir ortam var?

Bu set benim için konservatuvar beşinci sınıf gibi oldu. Öğrenmeye ve denemeye devam edebildiğim. Bunun imkanının yönetmenlerimiz ve yazarlarımız tarafından sağlandığı sevgi dolu, özgür bir ortam... Sette o kadar güzel insanlar ki hepsinden ayrı ayrı şeyler öğreniyorum.

- Projenin bu kadar sevilmesinin sırrı ne?

2 Mayıs 2019 bizim ilk set günümüzdü. Yönetmenimiz Serdar Gözelekli’nin kurduğu dünyada herkese sevgi ve fikirlere saygı var. Biz bu güvenli ortamın içerisinde gönlümüzce oynamaya başladık ve birbirimizi daha iyi tanır olduk. Başta işi çok sevdik, sonra da birbirimizi...

- Nazmiye karakterinden neler öğrendiniz?

Cesur olmayı öğrendim. Kavga etmenin her zaman kötü bir şey, içinden geldiği gibi davranmanın ise önemli olduğunu... Sanırım Nazmiye’yle tek benzer yönüm, hayatta onun gibi insanlarla karşılaşmak olabilir.

‘Başrol olmak isterim’

- Dizide anneyi oynuyorsunuz, gerçek hayatta böyle bir istediğiniz var mı?

Çocuk gördüğümde dünyamın durması üzerine programlanmış bir yapım var. Sadece sesini duymak hatta telefonda fotoğrafını görmek bile yetiyor. Bütün varlığım bir anda sadece onunla ilgilenmeye başlıyor. Ama sette küçücük bir insanın sorumluluğunu hissetmeye başlayınca dedim ki, daha 40 fırın ekmek yemen lazım!

- Oyunculukla ilgili planınız ne?

Hep daha fazla denemek, sınırları zorlamak ama kısacası oynamak...

- İlerleyen zamanlarda yurt dışında oyunculukla ilgili bir eğitim almayı düşünüyor musunuz?

Aklımda hep gitmem gereken workshop’lar ve katılmam gereken festivaller var. Hem Türkiye’de hem de dünyada keşfedilecek daha çok şey var.

- Başrol ve popülerlik gibi hayalleriniz var mı?

Başrol olmak tabii ki isterim. Bir işin sorumluluğunu bu denli üstlenmek zor ama heyecan verici. Popüler olmaya gelince açıkçası gündelik hayat bana kalsın.

- Set dışında neler yapıyorsunuz?

Bolca film izliyorum, tiyatro oyunları çeviriyorum, dans ediyorum ve kendimle sessiz kalıyorum.