02.04.2014 - 19:16 | Son Güncellenme:
Ali Yörenç, ‘Kuzey Güney’de canlandırdığı ‘Can Katmanoğlu’ rolünden sonra ATV’nin dizisi ‘Kara Para Aşk’la karşımıza çıktı. Senarist annesi Ece Yörenç’in torpilini beklemeden, kendisini geliştiren Yörenç, Cosmopolitan dergisine yeni projesini ve hakkında merak edilenleri anlattı.
Anneniz bu piyasanın içinde olmasına rağmen siz bu işe geç başlamışsınız. Neden?
Kendimi hazır hisssettiğimde bu işe başlamaya karar verdim.
Hazır olmak adına neler yaptınız?
Kişisel eğitim aldım. Hâlâ da devam ediyorum. Oyunculuğumu geliştirmek adına hepsi gerekli. Çünkü bence bu işte “Oldum” diye bir şey yok. Ayrıca kariyerimi programlamak için Gaye Sökmen Ajans’la çalışmaya başladım.
Küçükken nelere ilgi duyuyordunuz? Bir basketbol geçmişiniz olduğunu biliyoruz.
Sadece basketbol değil, her türlü sporla ilgileniyordum aslında. Hepsini çok büyük zevkle yaparım. Gezmeyi de çok seviyorum.
Nereleri gezmek mesela?
Tatile gitmek olsun, arkadaşlarımla bir yerlere gitmek olsun... Ama küçükken spor delisi olduğumu söylemeliyim.
Şimdi zaman ayırabiliyor musunuz?
Hâlâ spor yapıyorum. Spor bende bağımlılık gibi bir şey. Bir gün yapmayınca kendimi eksik hissediyorum.
ANİMASYON MERAKLISIYIM
Görsel iletişim tasarım bölümünü neden seçtiniz?
Çizgi filmlerin çocukların üzerindeki gücü de her zaman dikkatimi çekmiştir. İlerleyen zamanlarda animasyonla ilgili bir şeyler yapmak istediğim için o bölümü seçtim.
Gelecekte bu alanla ilgili bir iş yapacak mısınız?
Kafamda bir şeyler var tabii. Ama oyun yapmak o kadar da kolay değil. Bir anda olup bitmiyor, zaman istiyor.
Bildiğimiz kadarıyla çok zor bir bölüm.
Son bölümdeyim, okul bitmek üzere. Kendini kaptırıp o yönde bir şeyler yaptığın takdirde, güzel işler ortaya çıkabilir. Mezun olduktan sonra ortaya çok güzel işler çıkarabileceğin bir bölüm.
ÖĞRENMEYE AÇIĞIM
‘Kara Para Aşk’taki rolünüzden bahseder misiniz?
Dizide babam Erkan Can, psikopat bir mafya babasını canlandırıyor. Ben de zengin, takıntılı bir erkeği canlandırıyorum. Babası onu pis işlerinden uzak tutmak için yurt dışına okumaya yollamış. Her zaman el üstünde tutulmuş biri. Fazla bir şey söyleyerek heyecanı kaçırmak da istemem.
Kendinizi oyunculuğun neresinde görüyorsunuz?
Başında bile değilim.
Bu ne mütevazılık?
Mütevazılık değil. Kendimi geliştirmeyi seviyorum. Animasyon konusunda da bu geçerli. Hemen yapmak istemememin sebebi odur. Hep öğrenmeye açık olmak lazım.
Bir filmde oynamak hayaliniz var mı?
Tabii ki var. Neden olmasın?
Matthew McConaughey ‘Sınırsızlar Kulübü’ndeki rolü için kilo verdi. Sizin de belki hayalinizde öyle bir rol vardır...
Oyunculuk öyle bir şey aslında.Bunu ülkemizde yapan oyuncular da var. Bunun yayılması lazım.
Bir sevgiliniz olduğunu biliyoruz...
Güzel gidiyor.
ANNEMLE ARKADAŞ GiBiYiZ
Erkeğin annesiyle yakın olanı pek makbul değildir. En azından biz kadınlar için... Sizin annenizle ilişkiniz nasıl? Her anne oğulun olduğu gibi aslında... Annem çok iyidir. İlişkimiz çok iyidir. Arkadaş gibiyiz de diyebilirim rahatlıkla.
Çok korumacı mıdır anneniz? Hayatınıza giren kadınlara müdahale eder mi mesela? O zamanları geçtik bence artık.
Hiç öyle demeyin. 35-40 yaşlarında oğullarının özel hayatına, sevgilisine, evlilik hayatına çok müdahale eden anneler var.
Var mı gerçekten? Bizim hiç öyle ilişkimiz olmadı annemle. Ben her zaman ona saygı duydum, o da benim özel hayatıma saygı duydu.
Tasvip etmediği biri olursa karışmaz diyorsunuz yani.
Yok ya, biz öyle entrikalara girmiyoruz.
KÖPEKLERİMLE VAKİT GEÇİRMEYİ SEVİYORUM
Sosyal medyayla aranız yok mu?
Sosyal medyayı kullanmayı sevmiyorum. Fazla bir şey de paylaşmıyorum zaten.
O zaman sadece arkadaşlarınız arasında dönüyor sizin için sosyal medya diyebilir miyiz?
Diyebiliriz... İçimden geldiği bir fotoğraf koyabilirim ama sadece izin verdiklerim görsün isterim. Zaten sevdiğim bir mecra da değil. O yüzden öyle çok geniş çaplı kullanmak da hoşuma gitmiyor.
Orada paylaşılan herhangi bir yorum ya da fotoğraf hemen gazetede ya da başka bir sosyal medya aracında paylaşılabiliyor. Bu mu rahatsız ediyor sizi?
Onu hiç takmıyorum aslında. Onu düşünerek bir şey paylaşmıyor değilim tabii ki. Benim hayatım, benim hayatımdır.
Boş zamanlarınızda neler yapıyorsunuz?
Spor yapıyorum. Köpeklerimle çok vakit geçiriyorum. İki tane köpeğim var. İsimleri Tequila ve Shot. Labrador cinsi. Anne oğullar.
Komşularınız iki köpekten rahatsız oluyor mu?
Müstakil değil ama bahçeli bir apartmanda oturuyorum. Apartman-daki diğer kiracılar da onları çok sevdiği için bir sorun yaşamıyorum.
Röportajın tamamı Cosmopolitan dergisinin nisan sayısında.