Cadde ‘Oyunculukta sınır olmamalı’

‘Oyunculukta sınır olmamalı’

28.08.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:

‘Erkenci Kuş’ dizisinde Osman karakterini canlandıran Ali Yağcı, “Oyunculukta kesin çizgi veya sınır olmamalı... Bu, insanın yeteneğine ve potansiyeline engel vurmak gibi geliyor” dedi.

‘Oyunculukta sınır olmamalı’

'Umut Apartmanı' dizisiyle oyunculuğa adım atan Ali Yağcı, ‘Adını Sen Koy’dan sonra, ‘Erkenci Kuş’la ekranda... Cunda’da restoran işlettiği için Osman karakterine kolay adapte ol-duğunu belirten oyuncunun hedefiyse, tiyatro... Yağcı’yla yeni projesi ve oyunculuk hakkında konuştuk.

Haberin Devamı

- Osman nasıl bir karakter?

Mahallenin sevilen kasabı... İyi huylu, fedakâr ve sevecen. Sekiz yıl önce anne- babasını kaybedince, kardeşinin sorumluluğu ona geçmiş. Aileyi geçindirmek için okulu bırakıp, baba mesleği kasaplığa başlamış. Yakışıklı ve çok beğenilen biri ama bunu önemsemiyor. Onun için önemli olan, kardeşinin hayatını sağlama almak.

- Rolünüze nasıl hazırlanıyorsunuz?

Osman mahalle kültürüyle büyümüş bir esnaf. Ben de uzun yıllar Cunda’da restoran işletmeciliği yaptım. Osman gibi esnaftım ve arkadaşlarım da manav, bakkal ve balıkçıydı. Hazırlanmak kolay oldu. Ama yine sete başlamadan önce, kasapları ziyaretim sıklaştı.

‘Oyunculukta sınır olmamalı’

- Diziye nasıl dahil oldunuz?

Bir önceki projem ‘Adını Sen Koy’un reytingleri iyiydi. Ancak, buradan teklif gelince, senaryoyu, kadroyu ve karakteri de sevince, bir parçası olmaya karar verdim.

Haberin Devamı

- Oyunculukla ilgili kariyer planlamanız içinde neler var?

Kariyerimden çok, oyunculukla ilgili planım var. Her sene bir önceki yıla göre, kendime bir şeyler katmış ve mesleğimde bir adım daha ileri gitmiş olmayı hedefliyorum.

- Oyunculukta kesin çizgileriniz ya da sınırlarınız var mı?

Kesin çizgi veya sınır olmamalı... İnsanın yeteneğine ve potansiyeline engel vurmak gibi geliyor bana... O yüzden yok.

- ‘Kesinlikle oynamam’ de-diğiniz bir rol var mı?

Oyunculuk, oynamaktan geliyor. Oynamak demek, her şeyi canlandırabilmek demektir. Gerekirse bir katili ya da kralı oynarım. Benim için hiçbir ayrımı olmaz. Hepsi ayrı bir deneyim.

- Oyuncu olarak kendinizi geliştirmek adına neler yapıyorsunuz?

Önce yetenek, sonra da çok çalışmayı gerektiren uzun bir yolculuk bence... Bu süreçte kendimi beslemek için değerli hocalardan eğitimler alıyorum. Her hafta mutlaka sinema ve tiyatroya gitmeye çalışıyorum.

Seyahat etmenin ve gözlem yapmanın oyunculuğa katkıları olduğunu düşünüyorum. Elimden geldiğince, farklı ortamlarda bulunmaya çalışıyorum. Bu şekilde hem beynimin hem de ruhumun beslendiğini düşünüyorum.

‘Japon yemeklerini severim’

- Yemek yapmayı seviyorsunuz, dünya mutfağıyla aranız nasıl?

Haberin Devamı

Cunda’daki restoranımda mutfakla profesyonel olarak ilgileniyordum. Japon yemeklerini çok severim ama Türk mutfağı benim için her zaman bir numara...

- ‘Umut Apartmanı’ ilk sinema filminizdi. Beyazperde için yeni bir projeniz var mı?

İlk defa bir karakteri canlandırdığım projeydi... O yüzden ilk göz ağrım. Film yapmayı çok sevdim ve yeniden yapmak isterim. Şu an birkaç senaryo var, değerlendiriyorum. İçime sinen olursa, yer alacağım.

- Tiyatro düşünüyor musunuz?

Tiyatro, en büyük hayalim ama henüz gerçekleştirme şansım olmadı. Şimdilik sadece izleyici olarak gittiğim tiyatrolarda, umarım bir gün rol alma fırsatını bulurum.