'Parasını ödeyip gitmediğim spor salonlarıyla villa alırdım'

Bir yılda ameliyatsız ve ilaçsız 40 kilo veren Şeyla Halis, kilo verme macerasını Sabah Gazetesi'nin Günatyın ekine anlattı.

Sizin son zamanlarda mide ameliyatı olmadan azminizle verdiğiniz kilolar bir hayli konuşuluyor.
Ameliyat ya da medikal bir tedavi olmadan kilolarımı verdim. Vermeye de devam ediyorum. İlaç yok. Sadece niyet vardı bende. (Gülüyor) Ameliyat ya da ilaçlar işin kolay kısmı. Ya da en zor kısmı. Ben şuna inanıyorum; bu dünyada ilaç kullanmak zorunda olduğun, ameliyata yatmakta zorunda olduğun bir sürü hastalık var. Bunlar kimsenin başına gelmesin. Bu bonusu burada kullanmak lazım. Zaman içinde ağır, sert diyetisyenlerin insanı cendereye sokan diyet programlarının bana uygun olmadığını gördüm. Gittiğim diyetisyenlerin haddi hesabı yoktur. Parasını ödeyip gitmediğim spor salonlarıyla villa alırdım. Niyetin sağlıklı yemek yeme sistemine geçmekse, kilo verebiliyorsun. Ama niyetin kısıtlanmak, yasaklarla dolu bir hayatı sürdürmekse o yasakları er geç beyin bozmak istiyor. Yaptığım diyet sistemi, sağlıklı yemek yeme üzerineydi. Hikaye beyinde bitiyor.

Özellikle yemediğiniz bir şey var mı?
Haftanın üç-dört günü fast food ürünler tüketirken şimdi hayatımdan çıkardım. Bütün dünya fast foodların sağlıksız olduğunu, içerisinde bir sürü katkı maddesinin bulunduğunu biliyor. Bir yıl sonra kızım patates kızartması istedi. Dışarıda hamburger söyledik ve ben patatesi ısırdığımda 'Ne iğrenç bir şey bu' dedim. Tadı çok kötü geldi. Beyin unutuyor ve tadına baktığınızda 'Çok kötüymüş' diyorsunuz.

Bu diyetinizle ne kadar sürede, kaç kilo verdiniz?
Bir yılda 40 kilo verdim, bu düzenime devam ediyorum. En önemlisi uzun zamanda az kilo vermek.

Çikolata, tatlı krizleriniz var mıdır?
Çikolata hayatımda hep var. Özellikle bitter çikolata.

Kilonuz azaldıkça size karşı eşinizin, çocuğunuz tepkisi ne oldu?
Kızım Selin 1.5 yaşındaydı. Bir kadın Selin kucağımda iken "Ayy canım, torununuz mu?" dedi. 'Kadın deli galiba' dedim. Kiloları verdikten sonra eski fotoğraflar elime geçti. Eşim Bekir, 'Kadın deli değilmiş' dedi. Bildiğiniz babaanne gibi duruyormuşum. Kilo verdikçe yürümeyi öğrendim. Yürümekten nefret ederdim.