PROJE ADAMI HiÇ DURMUYOR

Gerçek bir müzik adamı... Neredeyse doğduğu günden beri sahne ışıklarının altında ama hiç kabuk değiştirmedi. Kenan Doğulu, Ses dergisine konuştu; yeni projelerini, ekip arkadaşlarıyla ilişkilerini ve Los Angeles’taki mükemmel düğününü anlattı...

Müzisyen bir babanın çocuğu olarak doğdunuz. 18 yaşında ilk albümünüz çıktı. Biraz geçmişe dönelim...
5 yaşında piyanoyla başladım konservatuara, daha sonra gitar bölümüne geçtim. Aynı zamanda flüt dersleri de alıyordum. Albüm çıkarmak için 18 yaşına kadar zor dayandım. Çünkü besteleri 15 yaşımda yapmaya başlamıştım zaten. Yine o yaşlardayken şarkıcılara eşlik etmeye başladım. Yıldız Tilbe, Sibel Tüzün, Gökben’le çeşitli vokallerde, Nüket Duru ile büyük organizasyonlarda müzisyen olarak yer aldım. Sonrasında 18 yaşımda ilk albümüm ‘Yaparım Bilirsin’ çıktı. Ardından da birçok albüm arka arkaya geldi.

Stüdyoda en kısa kaydınız hangisi olmuştu?
Babamın bir şarkısı vardı. ‘Bugünüm Sensiz Geçti’ diye. O kadar duygulanmıştım ki... İkinci sefer stüdyoya giremedim. Bir kerede kaydettiğimi yayınlamak zorunda kaldık; yine de iyi bir iş çıktı.

MASAL GİBİ BİR DÜĞÜN

Siz ve bütün ekip, sahnedeyken çok keyif alıyorsunuz. Buradaki sihir ne?Bence oradaki sihir; ekibin birbirini sevmesi, inanması, güvenmesi, uzun süreler beraber çalışması ve sahne üzerindeki ekip arkadaşlığının yanı sıra, dostluk bağları, beraberken çok eğlenebilme...

Sizin arkanızdaki vokaller de şu anda müzik piyasasında iyi işlere imza atıyor... Evet; Deniz Seki var. Maalesef, son günlerde üzücü şeyler yaşıyor. İnşallah bu zor günleri atlatacak ve yeniden şarkılar söyleyecek. Bengü’nün ilk albümünü Ozan’la (Doğulu) birlikte yapmıştık. Sıla ile yıllarca beraber çalışmıştık. Bora Uzer ile çok çalıştık. Sonrasında Mert Tünay’ın albümünü yaptık.

İleride ekipten yine güzel albüm çıkacak mı?
Şimdi vokalistim olan Duygu’ya bir albüm yapmak istiyorum. Emir Taha diye bir müzisyen kardeşim var; onun albümünü de yakında bitirmek istiyorum. ‘Tahribat-ı İsyan’ adında bir rap grubu yapıyoruz... Aynı zamanda Ayşegül Aldinç’le birlikte bir şarkı yapıyorum. Sibel Can’ın yeni albümüne bir tane beste hazırlıyorum. Önümüzdeki günlerde de Şebnem Ferah ile birkaç projemiz var.

Nasıl bir proje?
Yeni bir televizyon projesi olacak. Programın ismi ‘Ve Kazanan’. Kabiliyetli ve güvendiğimiz arkadaşların yarıştığı bir program olacak. Sesine, enerjisine, karizmasına güvenen herkesi bekliyoruz.

Amerika’daki düğününüzde çok güzel gruplar vardı. Biraz o geceden bahseder misiniz?Çocukluğumdan beri ‘Big Band’ hastasıydım. Frank Sinatra’lar, Dean Martin’ler dinleyerek büyüdüm. O gece de orada Frank Sinatra’nın orkestrasının sahne almasını çok istedik. Los Angeles’ta olmanın avantajını da kullanarak onlara çok kolay ulaştık. Bütün düğün baştan sona bir müzik festivali gibiydi. Romantik, bir o kadar sade, kaliteli bir müzik olsun istedik. Bu arada soul müzikle eğlenip, bol bol dans ettik. Beren (Saat) de titiz, detaycı ve çok zevkli bir insan. Küçük bir davet olsa da her şey kusursuz olsun istedik ve her ayrıntıyla kendimiz ilgilendik. Çok romantik, masal gibi bir düğün oldu.

ANKARA’YA YENi BiR SOLUK GETİRECEĞİZ

Konserlerde bis almak nasıl bir duygu?
Konserlerde bis almak, bir sanatçının en duygulandığı andır. Türkiye’de bis kültürü çok fazla yerleşmemiş. Konser dağılmadan önce arabalarına ulaşmak, trafikte olmamak için bir an evvel çıkmak istiyorlar. Bu kanayan bir yara... Dünyadaki bütün sanatçılar, en güzel şarkılarını bis’e saklar. Defalarca ‘bis’ yapmak benim de en büyük keyiflerimden biri.

Gelelim Ankara’daki Bis’e...Ankara’da ‘BİS’ diye restoran, kafe, bar ve insanların performans sergiledikleri bir yer açıyoruz. Kısacası performans merkezi diyebiliriz. İçinde söyleşilerin olacağı, resim ve heykel sergilerinin, konserlerin olduğu, üniversiteli gençlerin, kendilerini gösterme fırsatı bulduğu bir yer olacak. Ocak ayı içerisinde açmayı düşünüyoruz.
3-4 arkadaşımla yatırımcı olarak katılıp açmayı planladığımız, ‘Düşün, yarat, ilham ver’ konseptiyle yarattığımız bir yer... Ankara’ya yeni bir soluk getirecek, sonrasında da Türkiye’nin değişik illerine yayılacak çok keyifli ve yeni bir proje.

GÖBEK ADIM CiHAN

Teknolojinin size en önemli katkısı ne oldu?
İlk albümümü yaptığımda, sadece kaset vardı. Kasetlerimiz; milyonlarca satıyordu. Eskiden aklıma bir beste geldiğinde, hemen eve gidip şarkımı bitirmek için çalışıyordum. Şimdi elimin altında durabilecek notlar alıyorum. Bunun için de telefonum vazgeçilmezim... Telefonumda 800-900 tane fikir var. 100’e yakını da beste aşamasına gelmiş çalışmalar.

Çağan Irmak’ın ‘Unutursam Fısılda’ filmi için çok güzel parçalar ürettiniz. Stüdyo çalışmaları nasıldı? Film müziğini hazırlarken, yaklaşık 60 müzisyen bizimle çalıştı. Vokal koçluğunu benimle birlikte Cihan Okan yaptı.

Cihan aynı zamanda sizin göbek adınız değil mi?Evet (gülüyor). Cihan benim 20 senelik dostum. Artık aile gibiyiz. Sağ olsun, nikâh şahitliğimi de yaptı.