Ramazan’ın Laila’sı Eyüp’teki Feshane

Ramazan’ın Laila’sı Eyüp’teki Feshane
Apo’dan yeni bombalar, yaşamın tadına varın, People, Karafaki’de Vace ve Rita rüzgarı, iftar sofralarına buyrun, Lacivert ve Süreyya
POSTA’nın pazar günleri severek okuduğunuz paralı ilavesi DOLCE’nin Yayın Yönetmeni sevgili Müge Dağıstanlı ve bir zamanlar benim asistanlığımı yapan, şimdilerin ise fırtına muhabiri, hatta DOLCE’nin her şeyi olan sevgili Suna Akyıldız ile Maslak’ta buluştuk. Üçümüz İzzet Baysal Huzurevi’nde iftar yaptık. Sevgili Müge’nin dünya güzeli annesi Melek de aramızdaydı. İnanın, hayatımın unutulmaz günlerinden birini yaşadım. Müge ve Suna’nın altın gibi kalpleri olduğunu, her fırsatta, yaşlılara, düşkünlere, yardıma muhtaç çocuklara katkıda bulunduklarını biliyordum. Bu kez güzellikleri birlikte paylaştık. İzzet Baysal Huzurevi’nde 30’u bayan, 30’u erkek 60 güzel insan kalıyor. Yaş ortalaması 70. Nöbetçi psikolog Müge Hanım ve huzurevinin müdürü Hülya Hanım ile dertleştik. Huzurevinde kalanlar arasında evli ve nişanlı çiftler de var. Burası aslında starların yeri. Nurettin Uğurlu sevilen dizi ‘Marziye’de ve pek çok klipte oynamış. Ömer Pakkan’ı Coca Cola reklamlarından, Rahmi Bitirim’i ise sahalardan tanırsınız. Hele bir Nurettin Dede var ki pırıl pırıl bir adam. Nurettin Dede 8 üniversite bitirmiş, dünyayı dolaşmış ama yalnız. Ben huzurevine girerken 60 yaşlarında, tek ayağı olmayan bir amcayı gördüm. Kapıya dayanmış, yağmuru seyreder gibiydi. Bir saat sonra çıktığımızda o yine aynı yerdeydi, kımıldamamıştı bile. "Amca yorulmadın mı?" diye sordum. "Birini bekliyorum, hâlâ gelmedi evladım" dedi. Yüreğim burkuldu, ezildim, gözlerim doldu. Her zaman beklermiş ama o beklediği her kimse hiç gelmezmiş. Çok ilginç öyküler dinledim. Bir başka akşam yine Suna’nın isteğiyle çocuk bakım yurtlarından birine gittik. Yurdun adını vermiyorum çünkü orada yaşayan üç genç kızın ilginç öyküleri nedeniyle başları derde girebilir. Onlardan takma isimlerle söz edeceğim. Yaşları 14-16 arasında olan bu üç genç kızın öyküleri yürek acıtıyor. Biri dünya güzeli Ayşe; ensest ilişki yüzünden dünyası kararmış. Babası defalarca kendisini taciz etmiş. Ardından da 44 yaşındaki bir adamla imam nikahı ile evlendirmiş. Koca fazlasını istemiş, vermeyince sırtından bıçaklamış. Ayşe, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne kaldırılmış. Uzun süre tedavi görmüş ama hâlâ pek normal değil. Allah onu bu hale getirenleri kahretsin. Diğeri 15 yaşında olan Selvi. O da bir başka alem. Feleğin tokadını 10 yaşında yemiş. Ne annesini ne babasını tanıyor. Onun, bunun yanında, inşaat köşelerinde kalmış. Sonunda bu yurda sığınmış. En büyükleri olan Aydan’ın anne ve babası yok. Sokaklarda büyümüş. Üzeyir Garih cinayetinde adı geçen Pınar ile arkadaşlık yapmış uzun süre. Bir kuaföre girip çalışmış ama hep aşağılanmış, hatta fahişelikle suçlanmış. Kötü kaderine lanet edip bu yuvaya sığınmış. Resim konusunda çok yetenekli, harika şeyler yapıyor. İşte böyle efendim. İki farklı iftar beni bambaşka bir dünyaya götürdü. Bir kez daha anladım ki aslında hayat boş. Özellikle bizim çevremizde ilişkiler kokuşmuş, her şey menfaate dayanıyor. Cahil, kendini bilmez bir yığın ahlaksız ile uğraşıyorsunuz. Nereden geldikleri belli değil. Hepsi hırslı, han, hamam, villa, yalı, lüks peşinde. Sanal dünyanın yalan güzelleri; biraz silkinin ve huzurevlerine, çocuk yurtlarına, camilere, hatta kabirlere gidip şu Ramazan ayında ruhunuzu temizleyin. Sizin yaşadığınız dünyanın dışında da bir dünya olduğunu farkedin artık.

Feshane rengarenk Bu yıl üçüncüsü düzenlenen Feshane Geleneksel Ramazan Şenlikleri nedeniyle kendimi Eyüp-Defterdar Durağı’ndaki Feshane’de buldum. Buradaki Lalezar Cafe ve Lale Lokantası’nı işleten arkadaşım Sinan Özaral’ın ısrarları büyük rol oynadı tabii. Sırdaşım İsmail Akkaya ile birlikte müthiş bir gece geçirdik. Herkese, Feshane’yi bir kez bile olsa gezmelerini öneriyorum.
O akşam konser yoktu. Eski direklerarası eğlencesi, ortaoyunu, kanto, Hacivat-Karagöz, sihirbaz, meddah, ip cambazı, ateş yutan adamın gösterileri vardı. İçerde 5 bin kişi... Ama ne izdiham yaşandı ne ter kokusu duyuldu. Herkes kendine bir köşe bulmuş. Kimi oruç açıyor, kimi çay yudumluyor, kimi tatlısını kaşıklıyor. Büyük bir bölüm de oturmuş, 11. Mahmud Salonu’ndaki eğlenceyi izliyor. Gala geceleri büyükler için 6, küçükler için 3 milyon. Normal gecelerde ise büyükler 2, küçükler 1 milyonluk biletle girebiliyorlar. Feshane, Eyüp’ün Laila’sı olmuş. Şarkılar, türküler, kesenize uygun yiyecek ve içecek satan standlar, lokanta ve restoranlar... 15 bin metrekarelik Feshane’de alışveriş keyfi de yaşanıyor. En ünlü markaların giyecekten içeceğe, ayakkabıdan tekstile ve ev eşyasına kadar sayısız ürünü minicik dükkanlarda uygun fiyatlarla sunuluyor. Yani Feshane’de kriz falan yok. Ben yemeğimi Sinan’ın işlettiği Lale Lokantası’nda yedim. Zeytinyağlı kereviz ve yaprak dolması, kıymalı börek, üzerine güllaç. Valla müthiş lezzetliydi. Ramazan süresince burada açık büfe iftar var. Kişi başı 15 milyon ama yiyin yiyebildiğiniz kadar. Telefon numarası (0212) 501 73 72.
3 yıldır Feshane’deki bu güzel geceleri yaşatan Göksenin İleri’nin ve İşletme Müdürü Bülent Cendey’in başarısını alkışlamak gerekir. Feshane kaçmaz, bilesiniz.

Beyoğlu’nda Vace ve Rita rüzgarı Efendim, uzun süredir canlı müzik dinlemiyordum. Sevgili Göksel Sunter’in mekanına, Beyoğlu’ndaki Karafaki’ye gittim. Can dostum İzzet Çapa sayesinde tanıdığım ve sahnelere çok yakıştırdığım ikili, Vace ile Rita çok başarılılar. Vace’nin yaptığı Tarkan, Mahsun Kırmızıgül taklitleri izleyenleri kırıp geçiriyor. Gülben Ergen, Güzide Duran, Zerrin Özer, Ayşegül Aldinç gibi birçok star ismin basın danışmanlığını yapan sevgili Özgür Aras ile sohbet ettim. Göksel (Sunter) Ortaköy ve Beyoğlu’na yenilik getiren bir isim. Ramazan olmasına rağmen Karafaki kalabalıktı. Vace’nin repertuvarı müthiş. Rita sesiyle, fiziğiyle izleyenleri büyülüyor. Kısacası Karafaki, Beyoğlu’nun vazgeçilmez mekanları arasında. Telefon numarası (0212) 292 73 90.

Süreyya ve Lacivert’de iftar, Apo’dan yeni projeler Karafaki çıkışı People’a geçtim. Reklam ve televizyon dünyasının harika çocuğu, ANS’nin ortaklarından Abdullah Oğuz, Hande Ataizi ve Cem Davran ile birlikteydi. Bir başka masada ise Milliyet Gazetesi yazarlarından Güneri Cıvaoğlu bir grup arkadaşıyla eğleniyordu. Ayak üstü Apo ile sohbet ettik. Dünyada çok tutulan ‘Make My Day’ adlı programı yakında Türkiye’ye, özel bir kanala uygulayacak. Muhtemelen Kanal D olacakmış. Bu programda Türkiye’nin starları Sibel Can, Hülya Avşar, İbrahim Tatlıses, Ebru Gündeş, Harika Avcı, Mahsun Kırmızıgül, Hande Ataizi, Türkan Şoray’ın özel bir eşyası açık arttırmaya çıkarılacak. Bu isimlerin arasına belki Sakıp Sabancı, Rahmi Koç gibi ünlü işadamları da girecekmiş. Açık arttırmada kazanılan paralar her programda bir hayır kurumuna ya da ihtiyaç sahiplerine bağışlanacak. Apo’nun tek sorunu sunucu bulamamak. Metin Akpınar, Demet Akbağ, Haluk Bilginer’in adı geçti, ben Seyfi Dursunoğlu’nu, nam-ı diğer Huysuz Virjin’i önerdim. Bu arada Abdullah Oğuz, Seda Sayan’ın başrolünde olacağı bir de dizi yapacak. Apo’nun 2002 yılı ile ilgili diğer bombası ise yine bir yarışma programı. Sevgili Şerare Genca Genç’in ortak olduğu, Anadoluhisarı’nın en güzel mekanı Lacivert’de de ramazan hareketli geçiyor. 5 mönü yapılmış. Klasik iftariye tabağında şunlar var: Mercimek, tarhana, sebze, düğün çorbalarından biri, peynirli, talaş, ıspanaklı ya da beğendili sultan böreği, ana yemekler, tatlı tabağı ve limitsiz içecek. Kişi başı 20 milyon. Gruplara özel indirim uygulanıyor. Telefon numarası (0216) 413 37 53. İstinye’deki Süreyya da yarım asırlık lezzet geleneğini yenilenen modern dekorasyonunda sürdürüyor. Süreyya’nın iftar mönüsü de zengin. Tatlı büfesi harika. İsteyene alakart servis var. Süreyya’da iftar, kişi başı 16 milyon. Rezervasyon için telefon numarası (0212) 277 58 86.
Evet, bu pazar da bu kadar, kalın sağlıcakla. En kötü gününüz benimkinden iyi olsun efendim.

Yazara e-mail:




MAGAZİN