ANTALYA LARA BALIK
Antalya’ya tam mevsim dönüşünde birkaç defa gittim. Vintolia-Olivtolia’nın hazırlık toplantılarıyla ilgili daha evvel hep oteldeki etkinliklere katılmıştım.
Bu kez Türkiye Sommelierler Birliği Başkanı Murat Yalçın, beni özellikle değişik yörelerdeki mekanlara götürdü. Bunlar içerisinde balık ve meze anlamında çok beğendiğim, işinin ehli Erdal Atılgan’nın sahibi olduğu Lara Balık dikkatimi çekti. Burası bir balık restoranından ziyade, plajı ve yüzme havuları olan bir yeme-içme kompleksi. Özellikle balık mostrası ve meze dolabı adeta insanı büyülüyor. Eksiksiz 30 tür balık irili ufaklı tezgahta, mezelerse bir o kadar diyebilirim. Biz önce mezeleri sorduğumuzda kuruluşun müdürü Faysal Aydın, yıl boyu 100’e yakın günlük mezenin mostrayı işgal ettiğini, bunların günlük olarak değiştiğini taze mamül ve ürün kullanıldığını bir çırpıda anlattı. Sohbetimiz koyulaşınca Lara Balık’ın bundan 21 yıl önce kurulduğunu, Antalya’da Işıklar ve Konyaaltı’nda iki şubesinin bulunduğunu, her iki restoranın muhteşem bir deniz manzarasının olduğunu, hizmet, kalite ve servisle misafirlerine bir lezzet şöleni yaşatmanın ana gerekleri olduğunu ifade etti.
Leziz ve taze
Aslında en önemli husus Şef Mehmet Maden’in ellerinden çıkan başlangıçlar: Alara ve ahtapot salataları, ev yapımı balık turşusu, değişik bir meze olan şefin zeytine sarılı hamisi, karides salata ve mevsiminde pavurya... Soğuk mezeler arasındaysa hibeş, atom, fesleğenli avokadolu karides yer alıyor.
Ara sıcaklara gelince kızartmasını ve kesimini değişik bulduğum kalamar tava, pavurya tava, kuşkonmazlı levrek sarma, isli balık, yengeç pane, ahtapot köftesi, balık külbastı ve de çok leziz sotelenmiş dağ mantarları üzeri göz yumurta. Ana yemeklere gelince tek bir tema var; siz balığınızı seçip, tarttırıp, kabının üzerine isminizi yazdırıp masanıza otururken, nasıl pişmesini istediğinizi söylüyorsunuz. Zaten her misafirle tek tek ilgilenen yılların deneyimli şefi Levent Şenol sizi zarifçe yönlendiriyor.
Gördüğüm şu ki; Antalya’da muhteşem Akdeniz manzarasının gün batımını seyrederek bu muhteşem denizin ürünlerini taze taze tadabilirsiniz.
PEYNİRDE GÜÇ BİRLİĞİ
Fransa’nın hemen hemen birçok bölgesi, peynir konusunda uzmanlaşmış ve ürününü dünyaya yaymıştır. Onu takip eden de Hollanda’dır denilebilir. Türkiye bu yıl kuvvetli bir ticari orduyla SIAL Paris Gıda Fuarı’na katıldı. Etkinlikte sadece Avrupa Birliği’nden değil; Uzak Doğu’dan ABD’ye kadar dünyanın dört bir yanından 5 bin 500 firma yer aldı, bunların 345’i Türkiye’den idi. Tahsildaroğlu, Aynes, Eker ve İtimat, güzel bir sektörel güç birliği sergiledi.
Tahsildaroğlu’nun Sevdil Yıldırım yönetiminde son birkaç yılda yaptığı atılımlar ve farklılıklar dikkat çekiyor. Markanın bu iddialı fuara katılmasından öğreniyorum ki geçtiğimiz yıl ilk kez Winetolia etkinliğinde sundukları gurme lezzetler, Paris’te de çok beğenildi. Ve oradaki oturumlarda sunumlar yapması beni ülkem adına mutlu etti.
Bülend Özveren ile İBB’de görevliyken beraber çalışma şansı bulmuştuk. 80’li yıllarda Pen Ajans’ın Genel Müdürlük görevini yürüten Özveren’i kaybetmenin derin üzüntüsü yaşıyorum.