Reha Arar

Reha Arar

reha.arar@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Çocuklu-ğumda annemin beni en çok götürmesini istediğim semt Beyoğlu’ydu. İlkokul zamanı cumartesi günleri çok şık giyinip Taksim’den Tünel’e kadar yürümek, o yıllardaki en ünlü oyuncak dükkanı olan Japon Mağazası’nın vitrinine bakmak ve önümüzdeki yılbaşı veya bayramda annemden isteyeceğim hediyenin hayalini kurmak ne güzel bir duyguydu... Bir de Markiz Pastanesi’nde büyük insan gibi oturup, smokinli garsondan ekler istemek en büyük keyifti.

Şimdi ne o Beyoğlu, ne de o mağazalar var! Markiz, benim neslim için içler acısı durumda. Viyana’nın sacher’i ne ise eski İstanbullular için Markiz de odur. Gönlümden geçen, Kültür Bakanlığı’nın ya da İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin çok az kalan bu değerlere sahip çıkması ve yaşatması. Mesela artık Degustasyon ve Abdullah Efendi Lokantası yok. Ne mutlu ki Rejans, 1924 Rejans adıyla yeniden açıldı! Bunun en güzel tarafı da eskiye bağlı kalınarak yapılmış olması.

Haberin Devamı

Üstat için gidiyorlar

İşte benim Beyoğlu’m böyleydi. Bugünse sadece bir grup yabancının rağbet ettiği, İstanbulluların artık hem korkudan hem de popülaritesini kaybettiği için uzak durduğu bir yer İstiklal Caddesi. Bütün bunlara rağmen büyük üstat Ara Güler’in atölyesinin zemin katında 2001 yılında Ara Cafe açılmıştı.

Şu an 89 yaşında olan ve zaman zaman mekana uğrayan büyük sanatçının sevenleri buraya sırf onu görmek, fotoğraf çektirmek ve kitap imzalatmak için geliyor. Ailesiyle mekanın işletmesini alan Hakan Kartoğlu, popüler olan kafeye yenilikler ilave ederek zengin bir menü de oluşturmuş.

Başarılı bulduğum tabaklar arasında kişniş tohumlu rozbif salatası, kavrulmuş çam fıstıklı kinoalı enginar ve bezelye salatasını sayabilirim.

Bunları tercih etmeyenler için bademli keçi peynirli salata veya popüler olan tulum peynirli ve köz patlıcanlı tost, çok rastladığımız bir İstanbul lezzeti olan kıymalı ya da lor peynirli puf böreği denenebilir. Ana yemek olarak ise bonfileli çökertme veya köfteli çökertme, Şef Ahmet Erdoğan’ın spesiyalleri.

Bu gruptaki son enteresan tat ise enginar ezmesi, limon ve tere yapraklarıyla uyumlu bir birliktelik yakalamış olan ızgara levrek. Fakat asıl tercihim patlıcan yatağında domates sosuyla sunulan Balkan köfte.

Haberin Devamı

Makarnalar da oldukça çeşitli. Ancak benim tavsiye edeceğim, mantı ya da peynirli ve cevizli ev eriştesi olacak. Tatlılara gelince; sakızlı fırın sütlaç, Ara Cafe’nin imzalarından biri olmuş durumda. Başka bir lezzet de sakızlı dondurmayla sunulan lor tatlısı.

Bu ana menünün en popüleri olan Meksika usulü sıcak çikolata, menünün konseptini başarıyla hazırlayan İdil Kartoğlu’na ait. Öğle ve akşam yemekleri dışında gitmek isteyenler içinse, müdavimlerinin isteği üzerine pazarları brunch, hafta içindeyse ‘Ara’da bir kahvaltı’ veriliyor. Kısa süre önce başlayan bu uygulama, şimdilerde hem turistlerin hem de Ara’yı sevenlerin vazgeçilmezi olmuş durumda.