DARIO MORENO’NUN ANISINA...

Yaz aylarının sıcağı ve aşılanmanın hızla devamı, direnen Kovid-19’un belini kırmak için büyük bir mücadele veriyor gibi geldi bana...

Son sokağa çıkma kısıtlamasını geçtiğimiz pazar günü yaşadık. Artık kabine toplantısı sonuçlarında pandemi değil; yapılacak projelerin müjdesini, ekonomiyi ayağa kaldıracak açılımları bekleyeceğiz.

Köşe yazarlığı hayatımın en çok tanıtım şirketi mailini bu son dönemde alıyorum. Mekanlar açılıyor, ad değiştiriyor, fakat benim en çok hatırlayacağım aşı, varyant, mutasyon, pandemi gibi kelimeler. İnşallah bu mekanlar uzun ömürlü olur ve bize hatta torunlarımıza çektiğimiz bu günlerin acısını, levhaları, mazileri ve kaliteleriyle hatırlatır.

Gelelim sonuca...

Zor ayları, hatta bir yıldan fazlasını geride bıraktık. Açılıp kapandık, yayıldık toparlandık. Şimdi olaya ‘tamamen bitti’ gözüyle bakmayalım. Mutasyon haberlerinin ardı arkası kesilmiyor. Araç plakaları gibi şimdi numaralar harfler verilmeye başlandı. Sosyalleşirken de tedbiri elden bırakmayalım.

Şimdi gelelim Dario’nun kitabına...

Çok sevgili dostum Erkan Özerman ile hayatımız boyunca yollarımız birçok defa müşterek yaptığımız faaliyetler neticesinde kesişti. Bu yazının çıktığı günlerde de Best Model of the World yarışmasının hummalı çalışması içinde... Ama aslında o bir sanat aşığı... Müziğin her kaliteli türünü en üst düzeyde ülkemize getiren, yabancı sanatçıların en büyük menajeriydi. Bugün hâlâ yaşına rağmen aynı aşkla çalışıyor. Dario Moreno da onun en sevdiği sanatçılardan biriydi.

Geçtiğimiz hafta Özerman imzalı ‘İzmirli Dario’ kitabı çıktı. Eserde, Dario Moreno’nun Türkiye’den yola çıkıp, bilinmeyen yönleri, çocukluk dönemi ve yıldız olma hikayesi anlatılıyor. 1950’lerde bir dünya yıldızı olmayı başaran Moreno ile anıların bulunduğu kitabın bir sayfası da bana ayrıldı. Onunla bir aımın bulunması, benim için büyük bir şeref.

Tam bir Atatürk sevdalısıydı

İzmirli Dario, bir dünya starı oldu. Onu birçok ülke kapmak istedi, kendi ülkesinin vatandaşı gibi lanse etti. Ama o, hiçbir zaman başka bir ülkenin vatandaşlığını kabul etmedi ve yaşamı boyunca da Türkiye Cumhuriyeti pasaportunu gururla taşıdı.

Askerliğini severek ülkemizde yaptı. Ortaokul yıllarımda Kulüp Reşat’ta Fransızca yaptığımız röportajda da bana tam bir Atatürk sevdalısı olduğunu söylemişti. O gün yaşadığım heyecanı ‘İzmirli Dario’ kitabında anlattım.

Moreno, şarkıcılığının yanı sıra rol aldığı filmlerle sinemada da ilgi çekti. Yves Montand ve Brigitte Bardot gibi isimlerle aynı sahneleri paylaştı.                                             

Bizim ükemizin dünyada tanınmamasına çok önemli  bir vesile oldu.

Daha sonra nice Dario’lar da bu ülkeden çıktı...

Türk yemeklerine hayrandı

Türk yemeklerine hayran olanda Dario, özellikle yabancı ülkelerdeki konserlerinde sevdiği Türk yemeklerini anlatırdı. Kendisinin en sevdiği şehirlerden biri de İzmir’den sonra İstanbul’du. Birçok defa hatırladığım kadarıyla Kervansaray’da, Kulüp X’te, Kulüp Reşat’ta ve önemli sosyal etkinlik programlarında sahneye çıkar, bütün izleyiciler, büyük bir sükûtla onu dinlerdi. Annem Süheyla Hanım da bana Fransız müziğini Dairo Moreno’yu dinleterek sevdirdi.

Onun son 10 senesinde menajeri ve yakın dostu olan Özerman, hayatının en kritik zamanlarına şahitlik ettiği Dario Moreno’yu kitabıyla onurlandırdı.

Aydın’da doğup İzmir’de büyüyen ve özünü koruyarak dünya yıldızı olmayı başaran Dario Moreno’nun ruhu şad olsun.