Reha Arar

Reha Arar

reha.arar@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Sizlerle bu hafta dünyada en sevilen şehirler arasında ön sıralarda yer alan Venedik’i paylaşmak istiyorum. Adriyatik Denizi’nin kuzeybatı ucundaki küçük kara parçalarından oluşan Venedik’te, 120 küçük ada ve 170’ten fazla kanal var. Şehir hayatının ana atardamarı büyük kanal. Bu güzel kente tren ve karayoluyla gelenler, bu büyük su yolunu kullanarak masal şehre yayılıyorlar.

KANALLARIN ŞEHRİ VENEDİK
En güzel bina hangisi derseniz tek kelimeyle Ca’d’ORo (Altın Evi) derim. Zarif dış yüzey kaplamasıyla dikkatleri üzerine topluyor.

Haberin Devamı

Kanallar arasında kuğu misali süzülen gondollar, Venedik’in sembolü olarak kabul ediliyor. Özel kıyafetli gondolcuların bir kısmı aryalar ve korna yerine “Geliyorum” haykırışlarıyla dikkat çekiyor. Şehrin en canlı alışveriş merkezi Merceria, en büyük meydanı ise San Marco. Burası orkestraların konser verdiği kafeleri, sıra sıra dükkanları ve Venedik tipi seyyar tezgahlarla ciddi turist trafiğinin merkezi.

Venedik lagününün kuzeydoğu ucunda, cam işçiliğiyle ünlü Burano Adası yer alıyor. Kentin doğu kıyılarının açıklarında ise çeşitli boyutta oteli barındıran ve geniş kumsallarıyla sevilen bir tatil beldesi olan Lido Adası bulunuyor.

Şehrin tarihi yemekleri burada

KANALLARIN ŞEHRİ VENEDİK
Şimdi Venedik’in tarihi restoranlarından biri olan Bistrot De Venise’ı ziyaret edelim.

Bistrot De Venise, açıldığı yıllarda çeşitli sanat eserlerinin sergilendiği, şiirlerin okunduğu, kabare ve piyano dinletilerine sahne olan bir salonken bugün sadece fine dining düzeyine yakın bir biçimde hizmet veren bir restoran olmuş. Şimdilerde özellikle Venedik’in tarihinde de yer alan yemeklerin masaları süslediği bu şirin mekanda, enginarlı yengeç, dana carpaccio ve tütsülenmiş tuna balığı önemli başlangıç olarak yer alıyor. Venedik yemek masalarının vazgeçilmezi taze peynir, beyaz üzüm ve şam fıstıklı enginar çorbası spesiyaller arasında yer alıyor. Bunların dışında yine ünü sınırları aşmış, tempura tarzı kızartılmış ince yeşil taze kabaklar üzerinde sunulan ıstakoz ve karides ikilemesi de müthiş.

Tarihi yemekler arasında Pevarada soslu ördek göğsü ve yeşil sarımsaklı, siyah üzümlü fırında güvencin, 15’inci yüzyıldan beri sevilerek bölgede yenilen yemekler arasında. Tatlılara gelince portakallı creme brulee ve peynirli puding gecenin sonunda masaya gelebilir.

Haberin Devamı

Restoran, son dört ta şarap konusunda da kendini geliştirmiş ve bünyesine 2012 yılında Fransa’nın ünlü restoranlarında sommelier (şarap tadımcısı) olarak çalışmış Stefano Cipolato’yu da katmıştır. Şu anda mekanın şarap kavında en eskisi 80 yıllık olan 2 bine yakın şarap var. Arzu eden misafirler için daha önceden rezervasyon yaptırmak kaydıyla İngilizce, Fransızca ve İtalyanca şarap eğitim ve tadımları da yaptırmak mümkün.

Venedik’e gitmek ayrı bir zevk, Bistrot De Venise’de yemek yemek farklı bir zevktir.