Reha Arar

Reha Arar

reha.arar@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Moda Deniz Kulübü çocukluğumun, gençliğimin ve de şimdilerde son çağımın başlangıcının geçtiği saygın kurumlardan biridir. Çizgisi hiç değişmez. Giderken giyiminize, kuşamınıza ve tıraşınıza hep dikkat etmek zorundasınızdır. Hatta sevgili anneciğimin deyimiyle ‘ayakkabılarınızın boyasına bile’... İstanbul’un iki abidesi kaldı bize; biri Büyük Kulüp diğeri Moda Deniz Kulübü…

MODA DENİZ KULÜBÜ

Kulübümüzün başkanı Sayın Teoman Taşpınar ve genel müdür Ayhan Alpakın’ın teşvik ve destekleriyle geçtiğimiz günlerde yemekleriyle, dünü ve bugünüyle büyüdüğüm, yetiştiğim Moda’yı anlattım. Değerli üyelerimiz ve gençler merakla, yaşıtlarım ise “Ah o günler” diyerek konuşmamı dinlediler.

Haberin Devamı

Ender semtlerden biri

Masamda başta değerli dostum Fikret Ercan ve Melih Âşık, eski Kara Kuvvetleri Komutanı ve İstanbul aşığı Orgeneral Hayri Kıvrıkoğlu, Kulüp Komodoru
Mehmet Baler vardı. Hepsinin ortak fikri Moda’nın gün geçtikçe eski değerlerinin kaybolduğu yolundaydı.

Ekalliyetin o yıllarda hep birlikte mutlu mesut yaşadığı ender semtlerden biri olan Moda’nın o günkü yemeklerini ise büyük Atatürk’ün ismini değiştirip Süreyya yapmış olduğu meşhur şef Serge’den el almış kulübün 38 yıllık şefi Feyyaz Doğan ve ekibi hazırladı.Tüm lezzetler beğeni topladı Topik, Rum usulü pilaki, lakerda, çiroz ve midye dolma kulübün geleneksel başlangıçlarından dilli Rus salatasıyla sunuldu. Masalara oturduğumuzda kulübün olmazsa olmazı ev yapımı turşu, beyaz peynir ve kavunu, ançüezle tost melba ve tereyağı bizi bekliyordu. Ara sıcaklarda ise muhteşem bir kabak tava, Arnavut ciğeri, kâğıtta kokoreç, midye tava ve Todori usulü çörek otlu kıymalı muska böreği sunuldu. Ana yemeklerde ise palamut ve hamsi kuşu vardı. Tatlı olarak Chaine Des Rotisseurs üyeliği de bulunan Mihal Lenas’ın 1961 yılında Kadıköy Muvakkithane Caddesi’nde açtığı Baylan Pastanesi’yle ülkeye yayılan Coupe Grille, Modalı meşhur Ali Usta’nın dondurmasıyla sunuldu. Her lezzet için ekip başarılı
bir performans göstermişti. Bütün bu tatları Maitre D’hotel’den Doğan Sezek ve
ekibi sundu ve beğeni topladı.

Haberin Devamı

Enteresan detaylar

Konuşmamda 1950’lerin modasından başlayarak bugünün Kadıköy’üne kadar geldim. Tabii biraz inceleyince insan çok enteresan detaylara ulaşıyor, birini sizlerle de paylaşmak istiyorum. Eski dönemlerde her şey Moda iskelesi ekseninde dönerdi; piyasa yapma, sandal kiralama, kızlara göz süzme, vapurla gelen eşlerle buluşma, Münir Nurettin’in kulübün ilk yıllarında verdiği konserleri dinleme ve 1 Temmuz Kabotaj Bayramı’nda yapılan gösterileri izleme gibi…

İskele müze olamaz mı?

Geçtiğimiz hafta çarşamba günü kadim dostum Melih Aşık’ın sütununda aktardığı gibi bu bina uygunsuz bir restorasyondan sonra bir kafeye kiralandı ve şu anda da kapalı. Teklifim, buranın 1935’den beri denizcilik faaliyetleriyle uğraşan, gençlere deniz sporlarını sevdiren ve Atatürk’ten beri önemli bir arşive ev sahipliği yapan Moda Deniz Kulübü’ne deniz müzesi yapılmak üzere verilmesi…

Zaten Moda’nın her yeri cafe, bar ve restoran. Eminim tahsisi halinde Sayın Teoman Taşpınar yönetimindeki güzide yönetim kurulu, burayı çok daha anlamlı kullanacaktır.