Reha Arar

Reha Arar

reha.arar@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Çok Değerli Okuyucularım, Sizlerden gelen e-postalar, telefonlar ve mesajlar dolayısıyla ne kadar mutlu olduğumu anlatamam. İyi ki varsınız. Notlarınızla bu yazı serisi tamamlanıp, daha güzel bir hâl alacak. Bazı üniversitelerin öğrencilerinden ve bu konularda tez hazırlayan akademisyenlerden de geri dönüşler oldu. Hepsine istedikleri bilgileri göndereceğim, müsterih olunuz.

Yazılarımın bundan evvelki bölümlerinde daha çok belli grupların gittiği yerlerden bahsetmiştim. Şimdi ise eğlencesi, içki içme kültürü, kulağı tırmalamayan, farklı müzikler yapan gerçek müzisyenleri, haftanın belli bir günü buluşup, yemek yiyip derin sohbetler yapan gruplarıyla, dertlilerin içecek, bir tabak leblebi veya patates kızartmasıyla günü noktalayıp eve yollandıkları akşamlarıyla meşhurdur Çiçek Pasajı…  Hatta akordeonuyla pasajın sembolü haline gelen Anahit Hanım ve müzikleri unutulmaz, eminim benim yaş grubum hatırlayacaktır.

Haberin Devamı

PASAJLARIYLA İSTİKLAL

Çiçek Pasajı...

İstiklal Caddesi ile Sahne Sokağı’nı buluşturan bu pasaj, 1876 yılında Hristaki Zografos tarafından inşa edilmiştir. İlk yapıldığında pasaj bölümüne dükkanlar, binaya da lüks daireler yerleştirilmişti. Bu muhteşem yapıt, 1908’de Sadrazam Mehmet Sait Paşa tarafından satın alınmış daha sonra dükkan bölümlerinde çiçekçiler açılmış, zaman içinde de bu akım yerini meyhanelere bırakmış, ilk açılanı da Yorgo Efendi’nin yeri olmuştur.

Ekim devriminden kaçarak Türkiye’ye iltica eden ve çeşitli sektörlerde çalışmaya başlayan Beyaz Ruslar hayatlarını idame ettirebilmek için yiyecek-içecek ya da çiçekçilik sektörlerine yönelmişlerdi. Aralarında çiçek satan asilzadeler, düşesler, lokantalarda çalışan mühendisler ve yazarlara rastlamak mümkündü.

Bir diğer dükkan ise Restoran Ritz idi ancak burası uzun ömürlü olmamış, önce kumaşçı sonra İtalyan bakkalına dönüşmüş, bu da talep görmeyince daha evvelki yazılarımda bahsettiğim Degustasyon Italyan Restoranı açılmıştır. Uzun yıllar burada İtalyan yemek kültürünü sevdiren bu mekan maalesef Beyoğlu’nun kaderini paylaşıp, kapanmıştır. Şimdilerde ise Nevizede’de bir içkili lokantanın adıdır.

Haberin Devamı

Pasajın bir başka mekanı Kimene Meyhanesi, müdavimlerinin sevgilisi entelektüel Cavit’in işlettiği mekan misafirlerini ağırlamaya devam ediyor. Bir dönem Avrupalılar’ın uğrak yeri olan bu bölgelerde son yıllarda pek turist görülmüyor.

PASAJLARIYLA İSTİKLAL

Tarih kokan yerler

Çiçek Pasajı’ndan Duduoda Sokak’a geçildiğinde, tarih kokan yerlerle karşılaşıyoruz. Bunlar çok sayıda olup hepsinin de enteresan bir hikayesi vardır. Bu yazımda sizlerle önemli birkaç tanesini paylaşacağım. 

Meşhur Tavukçu Tanaş, Tereyağcı Todori, 90 yıl önce Abdül Kerim Bey’in kurduğu ve oğlu Suat’a devrettiği şimdilerdeyse torunu Fuat’ın bayrağı devraldığı İstanbullu’ya turfanda meyve-sebzeyi sevdiren manav... Balıkçı Reşat denince ise sevenlerinin aklına hem lakerda hem de füme ringa balığı gelir. Tabii bu arada vefatından sonra işi devralan oğlu Ahmet’in balık yumurtası da unutulmamalı. Bu çarşının bir de beyefendisi vardır ki, o da ciğerci Baki Akkaya’dır, kendisi Beyoğlu’nun sembolü olmuştur.

Haberin Devamı

Krepen Pasajı…

Şimdi gidelim İstanbul’un klasik meyhane kültürünün geliştiği esas ismi Krizantem olan Krepen Pasajı’na ve de oranın en önemli mekanı İmroz Lokantası’na... Aydın Boysan üstadın haftanın belirli günleri müdavimi olduğu Spiros Havucoz ve Tanas Yalyas’ın kurduğu bu meyhane, daha çok mezeleriyle ünlenmişti. Bunlar arasında hatrı sayılanları dereotlu taze bakla, zeytinyağlı enginar, ev yapımı lakerda ve uskumru çirozu idi. Daha sonraları garson Yorgo, İmroz’u devralsa da şimdi bu isimlerden hiçbiri aramızda değil. Ayrıca İmroz Lokantası da Nevizade Sokak’ta...

Yine pasajın Sahne Sokak tarafında bulunan seyyar kokoreççi Galip, bugün Şampiyon Kokoreç adıyla ün yapan mekandır. Pasajın köşesinde o yıllarda çok tanınan bir çiçekçi olan Toma vardır. Her aradığını bulabildiğin İpa Market İstanbul pazarı Rumlar’a ait bir işletmeydi. Bulgar vatandaşı Jifko Eldek’in sahip olduğu yakın zamana kadar da mevcut olan Şütte, hâlâ işleyen Ahmet Bey’in Ucyıldız şekercisi, Sakarya tatlıcısı ve son olarak da 150 yıllık şimdiki adı Bayraktar olan ekmek fırını... Sahne Sokak’a gelirsek tam ortada Kuru Kahveci Mehmet Efendi, cenaze levazımatçısı Kamer Nubar Şapcıyan, Kocaoğlu Kasabı ve Merkez Ciğercisi Niyazi Tankişi önemli mekanlardandı.

PASAJLARIYLA İSTİKLAL

Geride bıraktığımız 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’mızı kutlar ve idrak etmeye hazırlandığımız Ramazan Bayramı’nın da mutlu, umutlu, bereketli ve sağlıklı olmasını dilerim. Evde kalmaya, maske takmaya ve sosyal mesafeyi korumaya devam edelim.