Cadde‘SANATÇI FAŞiST OLAMAZ’

‘SANATÇI FAŞiST OLAMAZ’

08.03.2012 - 01:00 | Son Güncellenme:

‘Lifor’ albümünü yeni çıkardı Volkan Konak. Bu işi roman yazmaya benzetiyor. Özü sözü bir. “TV, çok kabız bir iş. Uzun süre yapmayacağım” diyor, bir sonraki sözü “Reklamlarda oynarsam inandırıcılığımı kaybedeceğimi düşünüyorum” oluyor. Arkasından gelen cümle şu: “Sanatçı faşist olamaz çünkü metabolizmasına aykırı.”

‘SANATÇI FAŞiST OLAMAZ’

Yıllar önce çıktığı müzik yolculuğuna ‘Sabrın sonu selamettir’ diyerek devam eden ve bunun karşılığını bugün milyonların alkışıyla yaşayan Volkan Konak, albüm çıkarmayı roman yazmaya benzetiyor. Şarkılarında aşkı en güzel şekilde anlatan Konak, “Altımı ıslatırcasına aşık olurum. Sıtmalı hayvanlar gibi titrerim” diyor


Üç yıl sonra yeni bir albümle sevenlerinize “Merhaba” dediniz. Neden bu kadar beklediniz?
Her yıl albüm çıkaracak kadar yetenekli değilim. O yeteneksizliğimden oluyor. Şarj olmak lazım. Ayrıca içinde hızlı sarılacak bir şarkı olsun istemiyorum. Son üç albümde vefalı bir kitle yakaladık. Hepsiyle temas halindeyiz. O insanları sahte ve yalan duygularla besleyemezsin. Kolay alkışlamayan, zor beğenen bir kitlemiz var. Kül yutmazlar yani. O yüzden şarj olmak gerekiyor. Ben müzisyen olduğum için roman yazar gibi albüm yapıyorum.

Albüme alınan şarkıların özellikleri ne?
İçimi gıdıklayan, burun kemiğimi sızlatan eserleri koyuyorum. Eğer bir şarkı bulduğumda fotoğraf görmüyorsam samimi değildir diye düşünüyorum. Bazılarını konserlerde pişiriyorum ve albüme koyuyorum. Her şarkımda kokum, rengim var. Fotoğraf görmediğim şarkıları okumam.

Albümün adı neden ‘Lifor’?
Trabzon yöresinde yaban mersininin adıdır. Bir de yeni biçilmiş çayıra da lifor derler. Ben daha çok yaban mersini olarak sundum. Dil bir kültürdür, bunlar yaşasın istiyorum. Bunları söyleyince babaannemi hatırlıyorum, yaylayı hatırlıyorum, toprak kokusu başıma vuruyor. Roman yazar gibi albüm yapıyorum dedim ya, isimleri de ona uygun olsun istiyorum. Kamyoncu sloganı gibi albüm ismi koymak istemiyorum.

Kazım Koyuncu’yla birlikte insanlara Karadeniz müziğini ve kültürünü sevdirdiğinizi düşünüyor musunuz?
Elbette katkı yaptık. Kazım, Karadeniz müziği yapıyordu. Kalbi de çok güzeldi. Tulum ve kemençeye çok katkıda bulundu. Etnik motifleri çok iyi kullanıyordu. Ben özgür, anarşist ve marjinal bir yapım olduğu için beste müziği yapıyorum. İçerisinde künyem Karadeniz olduğu için o renkler var. Müziğin evrensel dilini ve çağdaşlığını kullanarak, kentli müzik yaparak
Karadeniz müziğini tanımayanları ve önyargılı bakanları topladığımızı düşünüyorum. Kendimizi ifade edebildik.


Haberin Devamı
‘SANATÇI FAŞiST OLAMAZ’

“Sanatçı faşist olamaz”
Anarşist ruhunuz müziğinize ve seyirciye nasıl yansıyor?
Ben devrimci bir insanım. Deniz Gezmiş, Nâzım Hikmet, Rıfat Ilgaz, Yaşar Kemal, Yılmaz Güney, Mahir Çayan jenerasyonuyla büyüdük. Devrimci adam cesurdur, rüzgar kadar hürdür. Bağımsızlığı için ölüme şarkı söyler gibi gidebilir. Asla kula kul olmaz. Sürü bilinçli değildir. Zaman zaman dik kafalıdır ama ölüme giderken sandalyesine tekme vuracak kadar da minnetsizdir. Sanatçı faşist olamaz çünkü metabolizmasına aykırı. Sahnede kızarım, öfkemi, neşemi belli ederim. Küfür ederim. Kendi fikrimi söylemekte çekinmiyorum. Muhalif yönümü seviyorum.

Yıllarca sabredip bugün herkesin tanıdığı sevdiği, konserleri tıklım tıklım dolan bir insansınız. Bu popülerlik hayatınızda neleri değiştirdi?
Hiçbir şey değişmedi. Çok mütevazı ve özelime düşkün yaşayan bir insanım. Görünececek yerlere gitmediğiniz zaman sıkıntı olmuyor. Gazeteci arkadaşlar bana saygıyla yaklaşıyor. 10 bin kişi tanıyordum, şimdi 100 bin kişi tanıyorum. Gene benzinimi ben alıyorum, sıraya giriyorum, sokakta çekirdek yiyorum, Kuzguncuk Parkı’nda şarap içerim. En ufak bir şeyi değiştirmedim hayatımda. Belli başlı mekanlara gitmiyorum. Geçenlerde gittim mesela, karşı kaldırımdan çocuk seslendi “Deprem” diyor duymadım. Zaten kafam bir dünya, arabanın içinde müzik çalıyor. O an zaten beton gibisin. Arkadaş onu montajlıyor ve faullere maruz kalıyorsun. Ben şunu öğrendim “İyi akşamlar” bile demiyorum artık. Kafa sallayıp gideceksin.


“MUTLULUĞUN SIRRI BENCİL OLMAMAK”
14 yıllık evli olan Volkan?Konak, eşiyle hâlâ birbirlerine aşık olduğunu söylüyor.?“Ona çiçek alır, ayağının dibinde şarkı, şiir okurum” diyen şarkıcı, mutlu evliliğin sırrının bencil olmamak olduğunu belirtiyor.


“Başarılı bir baba değilim”
Kaç yıllık evlisiniz?
14 yıllık evliyim. 14 yaşında bir kızım, 16 aylık bir de oğlum var. Çocukları çok seviyorum. Masumluk bir tarafa çok cesurlar. Henüz törpülenmemişler.

Nasıl bir babasınız?
Çok başarılı bir baba değilim. Bazı babalar vardır saatlerce çocuklarıyla ilgilenirler, oyun oynarlar. Ben 10 dakika okşar, öperim doyarım. Belki aileden öyle gördük bilmiyorum ama çok fedakâr bir baba olduğumu söylerler.

Biraz sinir var sanki...
Evet sinir var. Biz çok neşeliyiz, çok sinirliyiz. Ortası yok bizde. Kitabı bile ortasından okuruz, sıkılırız baştan okumaya (Gülüyor). Ama çok kısa sürer sinirim. Deniz insanı asla kinci değildir. Deniz gibidir, atar safrasını 10 dakika sonra süt liman. 10 dakika karşımdaki sustuğu zaman sıkıntı kalmıyor.


“Son derece romantiğimdir”
Sahnede, şarkılarda aşkı çok iyi anlatıyorsunuz. Sizin için ‘Bu adam gerçekten böyle mi seviyor’ denildiğini duymuşluğum vardır...
Aşka aşığım. Kadının bir aşk tanrıçası olduğunu düşünüyorum. Kadın kutsaldır. Onun olmadığı bir yer kurumuş ağaç gibidir. Erkeklerin dünyası topun çizgiyi geçmesidir. Kadın izler, seyreder, tırnağını geçirdi mi bırakmaz, vefalıdır. Beş ablam vardı, onların içinde büyüdüm. Beş yaşından beri de köyün büyük kızlarına aşıktım. Onlar evlendiğinde ağlamaktan beni durduramazlardı. Gece 3-4’te çiçeğini getiririm, ayak ucunda oturur eşime şiir okurum, şarkı söylerim. Bazen platonik zararsız aşklarım da oluyor. Altımı ıslatırcasına aşık olurum. Sıtmalı hayvanlar gibi titrerim. Son derece romantiğimdir.


KEŞFETYENİ
Acun Ilıcalı'ya seslendi! 'Survivor'a geri dönsün'
Acun Ilıcalı'ya seslendi! 'Survivor'a geri dönsün'

Cadde | 02.05.2025 - 14:46

Poyraz'ın şaibeli elenmesinin ardından gelen tepkilere Nagihan Karadere de katıldı.

Yazarlar