18.11.2011 - 01:00 | Son Güncellenme:
NEŞE MESUTOĞLU nese.mesutoglu@milliyet.com.tr
ADALARDAN BİR YAR GELİR BİZLERE
Adalar’dan bir yar gelir bizlere
Aman Allah gözlere bak gözlere
İpek de çorap varsın düşsün dizlere
Adalar’ın ıssız tenha yolları
Boynumda kaldı o yârin kolları
Menekşelerden biçilmiştir şalvarı
Hoş yaratmış Allah, pek şirindir billah
İşvebazdır vallah çapkınlardan kolla
Beste ve Güfte: Yesari Asım Arsoy
YESARİ ASIM ARSOY (1896-1992): İstanbul musikisinin son devirlerinin önde gelen bestekârı. Udu sol elle çaldığı için ‘Yesari’ lakabıyla anıldı. İstanbul aşkıyla İstanbul’un birçok semtini ve güzelliklerini dile getiren şarkılar yaptı. Güftelerinin çoğunu kendi yazdı. Ozan geleneğinde olduğu gibi kendi bestelerini çalıp okudu.
BU AKŞAM BÜTÜN MEYHANELERİNİ DOLAŞTIM İSTANBUL’UN
Bu akşam bütün meyhaneleri dolaştım İstanbul’un
Seni aradım kadehlerdeki dudak izlerinde
Canım doya doya sarhoş olmak istiyordu
Seni aradım kadehlerdeki dudak izlerinde
Beste: Avni Anıl / Güfte: Turhan Oğuzbaş
AVNİ ANIL (1928- 2008): Türk musikisinin 1960’lardan sonraki en ünlü ve eserleri en yaygınlık kazanan bestekârı. Polis Koleji’nden mezun oldu ve iki yıl çalıştığı polis teşkilatından istifa ederek serbest yazar olarak hayatını
sürdürdü. Akşam gazetesi ve çeşitli dergilerde çalıştı.
ÇAMLICA YOLUNDA
Çamlıca yolunda / Aşıkı kolunda
İşleri Yolunda / O benim sağımda
Ben onun solunda/ Çamlıca Yolunda
Çamlıca bağları / Yemyeşil dağları
İlkbahar çağları / Cennetten haberdir
Emsalsiz bir yerdir / Çamlıca bağları
Çamlıca suyunda / Sevdanın koyunda
Sıcak yaz ayında / Çamlardan yelpaze
Hayat var taptaze / Çamlıca suyunda
Çamlıca güzeldir / Sevdiğim dilberdir
Sözleri sitemdir / Gönlüme girendir
Hüznümü silendir / Çamlıca güzeldir.
Beste: Nuri Halil Poyraz
Güfte: Anonim
NURİ HALİL POYRAZ (1885-1956): Osmanlı Sarayı’nın eğitim merkezi Enderun’da meşhur üstat İsmail Hakkı Bey’in öğrencisi oldu. Binbaşı rütbesine çıktığı Enderun Fasıl Heyeti’nde ses sanatkârı olarak görev yaparken aynı kurumun Batı Musikisi kısmında görevli olan ve sonraki yıllarda İstiklal Marşı’nın bestekârı olarak ünlenen Zeki Bey’le aralarında çıkan bir anlaşmazlık nedeniyle istifa etti.
MÜNİR NURETTİN SELÇUK
(1899- 1981): 1926’dan itibaren doldurduğu plaklarla Türk musikisinin ülke çapında yayılmasını sağladı. 1927’de Paris Konservatuarı’nda öğrenim gördü. Türk musikisi tarihinde ilk solo konser veren ses sanatçısıydı. İmza attığı 150’den fazla eserle İstanbul’la özdeşleşti. Osmanlı’dan Cumhuriyet’e bir kültür köprüsü oldu.
AZİZ İSTANBUL Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul
Görmedim gezmediğim, sevmediğim hiçbir yer
Ömrüm oldukça gönül tahtına keyfince kurul
Sade bir semtini sevmek bile bir ömre değer..
Nice revnaklı şehirler görünür dünyada
Lakin efsunlu güzellikleri sensin yaratan.
Yaşamıştır derim, en hoş ve uzun rüyada
Sende çok yıl yaşayan, sende ölen, sende yatan..
Beste: Münir Nurettin Selçuk
Güfte: Yahya Kemal
REFİK FERSAN (1893-1965): Bestekâr ve tanburi Fersan, Robert Kolej ve Galatasaray Lisesi’nde okudu. 400 civarında esere imza attı. Ankara Radyosu’nda ve İstanbul Konservatuarı’nda çalıştığı yıllarda, Hamparsum notasıyla yazılmış pek çok klasik eserin çevirisini yaptı.
KADIKÖYLÜ
Beğendim Biçimini / Her yerin mini mini
Dudaklarım ismini / Anıyor Kadıköylü
Saçın bir deste ipek / Kendin güzel bir bebek
Seni gören bir melek / Sanıyor Kadıköylü
Usandım bu huyundan / Hoşlanırsın oyundan
Seni herkes boyundan / Tanıyor Kadıköylü
Yapma bu kadar şaka / Beni bastırma faka
Yüreğim her dakika / Yanıyor Kadıköylü
Beste: Refik Fersan / Güfte: Anonim
İSTANBUL’U ARTIK HİÇ SEVMİYORUM
İstanbul’u artık hiç sevmiyorum
Orada başladı aşkım orada oldu ayrılık
Orada verdik el ele yine orada bıraktık
Seni orda tanımış seni orda sevmiştim
Çünkü orada sana ben bin ümitle gelmiştim
Aşka ihaneti ben yine orda görmüştüm
İstanbul’u artık hiç sevmiyorum
Beste ve Güfte: Erol Sayan
EROL SAYAN (1936- ...): Bestekârın İstanbul’la ilgili bir olumsuzlamayı anlatan bu şarkısı özellikle 1970’lerde dillerden düşmedi. Bestekârlığa 1955 senesinde başlayan sanatçının, değişik form ve makamlarda 310 civarında eseri bulunmakta. 1985 yılında TRT’nin düzenlediği beste yarışmasında ‘Ömrümüzün Baharı Birlikte Geçsin’ adlı eseriyle birincilik kazanmıştı. Erol Sayan, İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuarı’nda repertuar, bu göreve paralel olarak da ODTÜ’de Türk musıkisi dersleri vermektedir.
BOĞAZİÇİ ŞEN GÖNÜLLER YATAĞI
Boğaziçi şen gönüller yatağı
Her bucağı aşıkların otağı
Yamaçları sanki cennetin bağı
Pırıltılar oynaşırken sularda
Ötüşürler martılar kuyularda
Tarabya’da Bebek’te Üsküdar’da
Gönüllerin kaynaştığı beldesin
Laledesin sümbüldesin güldesin
Ruha dolan aşkınla bestemdesin
Mehtabı hoş güneşi günü hoş
Boğaziçi herkesi eder sarhoş
Beste ve Güfte: Alaeddin Yavaşça
ALAEDDİN YAVAŞÇA (1926- ...): 1950’de, İstanbul Radyosu’nda ses sanatçısı oldu. 1951’de başladığı bestekârlıkta, klasik ve popüler eserleriyle büyük başarı yakaladı. Çeşitli formlarda 600 kadar eser verdi. İstanbul Belediye Konservatuarı ve Türk Musikisi Devlet Konserva-tuarı’nda hocalık yaptı.