Cadde Sera Kutlubey: İnandığım şeyin peşini bırakmam

Sera Kutlubey: İnandığım şeyin peşini bırakmam

29.02.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:

Kanal D’nin sevilen dizisi ‘Zalim İstanbul’da rol alan Sera Kutlubey, “Canlandırdığım Cemre gibi gerçekten inandığım bir şey varsa, asla peşini bırakmam. Sevdiğimiz insanları kollamamız ve aile düşkünlüğümüz de benziyor” dedi

Sera Kutlubey: İnandığım şeyin peşini bırakmam

Sera Kutlubey, son dönemin yıldızı parlayan genç oyuncularından biri... ‘Zalim İstanbul’la kariyerinde bir basamak daha çıktı. “Bu sette her gün bir şey öğreniyorum” diyen Kutlubey’le projenin kendisine neler kattığını, hayatını ve aşka bakışını konuştuk.

‘Zalim İstanbul’la son dönemin parlayan genç oyuncuları arasına girdiniz. En başa dönersek... Nasıl bir ailede büyüdünüz? 

Sevgiye doyarak büyüdüm. Aile denince aklıma koşulsuz ve saf sevgi geliyor. Tek çocuğum ama hep kalabalık evlerdeydim. Teyze, hala, kuzen, dede… Uzun ve bol sohbetli sofralar… Hayatın gidişatı, iş zorunlulukları, kayıplar derken, sıklığı ve sofranın kalabalıklığı azalıyor tabii. Özlüyorum diyebilirim.

Oyunculuk hep istediğiniz bir şey miydi?

Tiyatrolara gide gele büyüdüm. Lisede oyun çalıştığım zamanlarda tam anlamıyla kanıma girdi ve sahneye çıktığımda, “Artık burada olmalıyım” dedim.

Haberin Devamı

Tiyatro mezunusunuz. Hayatta en büyük tutkunuz oyunculuk mu?

Yazmayı da bir o kadar seviyorum. Tabii oyunculuk gibi dışa vurduğum bir alan değil, kendimce daha küçük bir dünyada...

Zalim İstanbul’ size neler kattı?

Her şeyden önce çok güzel insanlar kazandım. Bir yandan da yönetmeninden oyuncusuna çok kıymetli insanlarla çalışıyorum, onlardan oyunculuğa dair her gün bir şey öğreniyorum. Hayata ve insani ilişkilere dair de bu yoğun tempoda sürekli bir devinim içindeyiz. Bu da ayrı bir öğreti katıyor.

Dizinin bu kadar popüler olacağını tahmin ediyor muydunuz?

Popülaritenin bu koşullarda tek bir önemi var bence, o da işin devamlılığını sağlaması. Kendimizden, ailemizden, yaşantımızdan ve birçok şeyden feragat ederek bu işe konsantre olduk. Gerek kaliteli gerekse uzun soluklu olması için en başından beri çok çabaladık. Dileğimiz buydu ve yerini buldu.

Haberin Devamı

Dizide canlandırdığınız Cemre size ne kadar benziyor?

Gerçekten inandığım bir şey varsa ben de asla peşini bırakmam. Konu sevdiğim insanlarsa Cemre gibi hep koruyup kollamak isterim. Aile düşkünlüğümüz de benziyor.

Cemre, Nedim’e aşıkken Cenk’le evliliğini sürdürüyor. Gerçek hayatta siz aşık olduğunuz kişiden uzak durabilir misiniz?

Özel bir durum Cemre’nin yaşadığı... Nedim’in hayatı için bu fedakârlığı yaptı, belki onun için yaptığı en büyük fedakârlıktı; ona aşkını onsuz yaşamak... Ama aşk böyle bir şey, ortada karşı tarafın iyiliği için bir durum varsa, uzak durmayı bilmeli.

Sera Kutlubey: İnandığım şeyin peşini bırakmam



Aşkın sizin için tanımı ne?

Aklın bedeni terk etme şekli.

Hayatınızda biri var mı? 

Yalnızım.

‘Ekiple aramızda güzel bir bağ oluştu’

Ankara doğumlusunuz. İstanbul sizin gözünüzden nasıl bir şehir?

Ankara’nın yeri hep ayrı ama İstanbul’u da başka seviyorum... Olanakları bol bir şehir, dinamik ve burada bir şeylere erişmek daha kolay. Zorluklarına pek değinmek istemiyorum çünkü bu bahsettiğim şeylerin elbet bir bedeli var. Benim için şu anda ikisi birbirini karşılayabiliyor diyebilirim.

Oyunculukla ilgili planlarınız neler?

Her gün üzerine bir şeyler koymak istediğim bitmeyecek bir yol...

Haberin Devamı

Dizide genç bir kadro var. Çekimler nasıl geçiyor?

Güzel dostlar edindim. Aramızda güzel bir bağ oluştu. Artık birbirimizin göz kırpışından ne hissettiğini anlayabiliyor ve ona göre yaklaşabiliyoruz, tabii bu çekimlere de yansıyor.

Fikret Kuşkan’la çalışmak nasıl bir tecrübe?

Büyük bir şans olduğunu düşünüyorum.  Onunla geçirdiğim her dakika bir deneyim. 

Sette hayranlarınız sizi görmek için dakikalarca bekledi. Sevenlerinizin ilgisi neler hissettiriyor?

Sevmek ve sevilmek, her zaman çok güzel bir his. Bunu hep hissediyoruz, izleyenlerimiz bizi hiçbir zaman yalnız bırakmadı.

Cemre ve Nedim de izleyicinin favori çiftlerinden oldu. Sokakta ve sosyal medyada nasıl tepkiler alıyorsunuz?

İkisinin arasındaki ilişki çok özel ve nadir rastlanan bir bağ... Gerek günlük hayatta gerekse yapılan işlerde işlenen ilişkiler anlamında... Bu yüzden hep ayrı bir yeri olacağına inanıyorum.

Fotoğraflar:  YİĞİT DANACI