Şevval Sam: ‘Müzeyyen Senar’ın yeri doldurulamaz’

Şevval Sam, yıllardır hayalini kurduğu Müzeyyen Senar şarkılarını bir müzikalde seslendirme projesini,
8 Şubat’ta UNIQ Hall’de gerçekleştirecek. Kerki Production ve Solfej Organizasyon’un düzenleyeceği gecede şarkıcı, provalarda sanatçının dünyasına girdiğini söylüyor. Sam’la gala gecesini, Senar’la anılarını ve yeni dizisi ‘Altın Tepsi’yi konuştuk.

*‘Müzeyyen’ projesi fikri ortaya nasıl çıktı?

Proje hayalimdi. Birkaç senedir üzerinde düşünüyordum ama nasıl olacağını bilmiyordum. İlk zamanlar, belgesel olarak düşünüyorduk. Sonra, daha farklı duygu ekleyip müzikale çevirdik. Kostümler, dekor ve şarkılar derken hayalimizin ötesinde bir şey oldu. Ben de bu kadarını hayal etmiyordum. Tek başıma sahnede olacağım. Müzeyyen’i canlandırmıyorum, Şevval olarak onun şarkılarını söyleyeceğim. Ama bazen onun dünyasına girip, çocukluğuna, genç kızlığına ve olgunluk dönemine de bürüneceğim.

*Neden Müzeyyen Senar şarkıları?

Müzeyyen Senar’ı genç jenerasyon bilmeyebilir ama Türk müziği için çok kült bir karakterdir. Türk müziğinin ötesinde yaşam biçimi, hayata karşı duruşu, varlığı ve hayat hikayesiyle akıllara kazınmıştır. Radi Dikici’nin, ‘Müzeyyen Senar Efsanesi’ kitabını okuduğumda, kendi hayatımla da çok benzerlikler buldum. Onun yaşam biçimi, doğallığı ve insanlardaki etkisi beni çok etkiledi. Kitabı okuduktan sonra projeyi hayata geçirme fikri daha sıcak geldi.

*Müzeyyen Senar’la tanışmışlığınız var mı?

Özel bir temasımız oldu. ‘Sek’ albümünü yaptıktan, Müzeyyen Senar bir radyo programında sadece beni dinlediğini söylemiş. Haberi ilk duyduğumda, ayaklarım yerden kesildi. Bu beni çok onurlandıran bir şeydi. Bunun üzerine Bodrum’a gittim ve elini öptüm. Bana, “Doğru yoldasın. Sende gençliğimi görüyorum ve yolundan ayrılma” dedi. Kendisi de, Sadi Işılay’ın elini öpüp ondan el aldığını söyledi. Senar da o zaman bana elini vermişti.

*Sizi veliaht olarak görmüş diyebiliriz...

Röportajlarında, “Benim yerimi bir tek Şevval doldurur” diyordu. Onun yeri doldurulamaz, zaten asla öyle bir iddiam yok. Ancak ona layık olunur. Umarım bu projede ona ve ruhuna ulaşırım.

*Sizin ilerleyen yıllarda veliaht göstereceğiniz biri var mı?

Kendimi duayen olarak görmüyorum. Halen kendimi inşa etme sürecindeyim ve ömrümün sonuna kadar böyle sürecek. Birilerine el vermek için, o işin uzmanı olmak gerekiyor. Ben hayatta yaptığım her şeyi, kendi hikayemde keşfetmek için yapıyorum. Kendimi hiçbir zaman el verme aşamasında görmeyeceğim. Müzeyyen, el verecek bir kadındı. O bilgiydi, deryaydı ve dönemin gerçek şahidiydi.

*Sahnede Müzeyyen Senar’ın orkestrası çalacak. Nasıl bir his?Benimle çalıştıkları için çok mutlu olduklarını belirttiler. Alıştıkları tarzda şarkıları seslendirdiğim için, “Artık yalnızız. Eskimüzisyenler yok. Sizde o eski duyguyu aldık” dedi. Müzeyyen Senar’ın duygu dünyasına girdik. Hepimiz Müzeyyen Senar olduk. Provalarda, çok güzel sohbetlerimiz oluyor.

Hayır olmayacak. Zaten kostümle ilgili ciddi öncülükleri olmuş. İlk straplez kıyafeti o giymiş. Birçok konuda öncülük etmiş ve cesaret göstermiş bir kadın.

*Müzeyyen Senar şarkılarından oluşan bir albüm düşünüyor musunuz?

Zaten konserlerimde, şarkılarına yer veriyorum. O gecenin tadını çıkarmak istiyorum.

*İlerleyen dönemde Kazım Koyuncu için böyle bir anma müzikali olur mu?

Kazım’ı her konserimde anıyorum. Kazım, erkek olduğu için aynı şey olmaz. O da hayatta tanıdığım ender yüksek ruhlardan biriydi. Türkiye için unutulmaması gereken önemli biri...

‘Benim için proje bitmez’

*Hem ‘Altın Tepsi’ dizi seti hem de bu müzikal, yorucu olmuyor mu?

O şarkıları söylemek farklı lezzet, onun için enerjim var. Ama ekonomik kullanmak lazım, enerji doğru zaman yönetimi ister. Çok dağıldığın anlarda yaptığın işin kalitesi de düşebilir. Güzel bir ekiple çalışıyorum. Yoruluyorum ama yorulmak da hoşuma gidiyor. Yaptığım işe emek vermeyi seviyorum. Bunlar rayına girdikten sonra albüme odaklanma noktasına gelebilirim. Benim için proje bitmez ömrümün sonuna kadar çalışacak enerjiyi hisseden biriyim.

*Dizide nasıl bir karakterle izleyici karşısına çıkacaksınız?

Arızalı bir kadını oynuyorum. Bu defa anne kategorisinden çıkıp, biraz daha entrikacı, hırslı ve tutkulu bir kadını canlandıracağım.

*Karakterde sizi çeken ne oldu?

Şimdiye kadar, böyle birini canlandırmamıştım. Daha önceki rollerimde, ‘Sokaktaki bizim kız’ imajım vardı. Burada ise kötü biri olduğum için, “Siz kötü olamazsınız” diyorlar.

*‘Bodrum Masalı’ dizisi çekilirken, Bodrum’a yerleşme düşünceniz vardı. Projelerinizden dolayı rafa mı kalktı?

O coğrafyada olmak, çok iyi gelmişti. 10 dönüm mandalina bahçesinin içinde yaşıyordum. Kuşlar başka ötüyordu, ağacın dalından meyvelerimi yiyordum. Hava temiz ve deniz yakındı. Hem dizi hem de, ‘Müzeyyen’ projesi için İstanbul’a dönmek zorunda kaldım.