30.05.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:
MELiS GÜVENÇ
‘Oflu Hoca’yı Aramak’ nasıl bir film oldu?
Farklı, seyredilebilir, keyifli muhalif bir iş ortaya çıkardık. Güce karşı gelen, mağdur ve mazlumun yanında
duran bir film.
Neden bu filmin içinde yer almak istediniz?
Yönetmenle film için ilk konuştuğumda beni çok beğendiğini ama rol için aradığı tipin ben olmadığını söyledi. Aradan uzun süre geçtikten sonra tekrar konuştuğumuzda, senaryoda değişiklikler yaptığını ve benimle çalışmak istediğini belirtti. Seve seve kabul ettim. Çünkü belgesel tarzında ve senaryosu yok. Çekimler başlamadan elimizde
sadece bir tretman vardı. Sahnelerdeki diyaloglar sadece doğaçlama üzerinden yürüdü. Tiyatroda bir çok doğaçlamam vardı ama sinemada böyle bir deneyimim hiç yoktu. Filmi kabul etmemin en büyük sebebi buydu. Bir de Karadeniz’i görmek için kabul ettim.
Sinemada doğaçlama yapmak nasılmış?
Çok zorlayıcı. Filmi çekerken nerede, ne olacağı hakkında bilgimiz yoktu. Sadece hikayenin kaba taslak halini biliyorduk. Her şey yönetmenin kafasındaydı. Bir sahnede doğaçlama yaptığınızda, bunun sonraki sahneye nasıl bağlanacağını bilmiyorsunuz. Bu yüzden zor ve riskliydi. Seyirci filmi izlediğinde bu tarz sahnelere “Ne alaka” diyebilir. Film vizyona girdikten sonra bu konuda hiçbir özür kabul edilemez ve kimseye açıklama yapamazsınız. Ne yazık ki öyle bir şansımız yok. Bu yüzden çok zorlayıcı oldu. Ama sonuç olarak baktığımda iyi ki zorlanmışız, güzel eser ortaya çıkardık.
Tekrar doğaçlama bir sinema filminde oynamak ister misiniz?
Tabii ki, her zaman zor işlerin peşindeyim. Zor şeyler insanı daha yaratıcı olmaya ve yeni şeyler bulmaya itiyor. Şimdiye kadar böyle oldu.
Her rolü oynar mısınız yoksa seçici misiniz?
İçinde yaratıcılığımı kullanabileceğim her rolü oynarım. Senaryo yazdım, yönettim, montaj yaptım, yapımcı oldum. Sinemanın her alanında bulundum ama oyuncu olarak sadece oynarım. Hatta herkesten daha az müdahale ederim. Çünkü herkesin kendi işini çok iyi bildiğine inanırım. Eğer gereksinim duyarsam tekliflerim ve önerim olur ama sinema ve tiyatro işi diktatörlük işidir. Benim içinde buradaki en büyük diktatör yönetmendir.
Filmin neden galası olmadı?
Gala olmasını, ekiple ‘Antalya Film Festivali’nde olmayı çok isterdim. Keşke yönetmen ve yapımcımız bizleri bir araya getirmiş olsaydı ve hep beraber başardık duygusunu yaşayabilseydik. Bu yüzden gönül kırgınlığım var. Bazı otoritelere karşı gelen bir filmin sahibi, kendi otorite olduğu zaman en azından eleştirdiği tuzağa düşmemeli.
‘Oscar almak istiyorum’