‘Sinirlenmeleri motive ediyor'

Yağmur Çokgenç, Kanal D’de hafta için her gün ekrana ‘Hicran’ dizisiyle izleyici karşısına çıkıyor. Oyuncu, hayattaki en büyük tutkusunun ailesi olduğunu söyleyerek, “ Hatta her fırsatta kaçıp İzmir’e gidiyorum” diyor. Çokgenç’le projesini ve hayallerini konuştuk.

*Kanal D’nin sevilen günlük dizisi ‘Hicran’da yer alıyorsunuz. Senaryoyu ilk okuduğunuzda ne hissettiniz?

‘Hicran’ dizisinin hikayesi oldukça sürükleyici ve etkileyici. Zamanla ortaya çıkacak olan sırlar tüm izleyicileri şaşırtacak. Ben bile birçok yerde ‘Yok artık’ dedim, hiç beklemediğim ve tahmin edemeyeceğim gerçekler döküldü ortaya. Bu sayede ilk okuduğumda da etkilendiğim genel hikaye, senaryosuyla da beni çok etkiledi ve inandırdı.

*Bir süredir izleyiciyle buluşuyorsunuz? Gelen tepkiler nasıl?

Dizi için gelen tepkiler güzel ve destekleyici. Emre ve Hicran seyircinin gönlünü kazanmayı başardı ama Yeliz için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Yeliz karakteri izleyenleri sinirlendirmeyi başardı ve açıkçası böyle tepki alması da beni çok motive ediyor. Demek ki bir şeyleri başarabilmişim, öyle çok inanmışlar ki birçok seyirci kurgu olduğunun bile farkında değillermiş gibi yorumlar yapıyorlar.

*Yeliz karakterine hayat veriyorsunuz. Yeliz; Bencil ve istediklerini elde etmek için gözü kara olması sizde nasıl bir etki yaratıyor? Siz de Yeliz kadar gözü kara bir kişiliğe sahip misiniz?

Yeliz’in isteklerinin ve izlediği yolun neden bu kadar yanlış olduğunu bildiğim için ona kızamıyorum. Yeliz çok gerçek aslında, gerçekten bizim bilmediğimiz ama aramızda dolaşan insanlar gibi. Yaşadıklarını ben yaşamış olsam nasıl tepki verirdim bilmiyorum o yüzden en başından bu yana ona inanmayı ve haklı bulmayı seçtim. Yaptığı yanlışların farkında ama asla durmuyor. Ben hayatımın hiçbir yerinde Yeliz kadar gözü kara olmadım, olmam da.

*Setteki ortam nasıl biraz bahseder misiniz?

Çalışkan, samimi ve sevecen bir ekibiz. Günlük dizi enerji isteyen bir iş. Herkes elinden geleni fazlasıyla yapmaya çalışıyor. Arkadaşlarımın bu denli özverili davranmalarını çok seviyorum.

*Genç ve dinamik oyunculara sahip dizi de yer alıyorsunuz. Genç oyuncularla birlikte aynı dizi de yer almanın sizce avantajları nelerdir?

Genç oyuncularla çalışmak tabii ki her şeyden önce çok eğlenceli. Enerji asla bitmiyor. Birimiz yorulduğunda diğeri hemen olaya müdahale edip ekibin enerjisini yükseltmeyi başarıyor. Ama ben genç ve dinamik olmanın avantajları diye ayırmak istemiyorum. Enerjisi yüksek ve ekiple uyumlu oyuncularla çalışmak benim için çok daha önemli. Ekibimizde yaşı genç sayılmayacak ama enerjisi asla bitmeyen birçok değerli oyuncu var.

*Kendinizi geliştirmek istediğiniz noktalar var mıdır?

Kendimi geliştirmem gereken noktalar var tabii ki ve biliyorum ki her zaman da olacak. Sadece içinde bulunduğum sektör bile uçsuz bucaksız bir okyanus gibi. Ben de her gün yeni şeyler öğrenme ve kendimi geliştirme çabasındayım. Bunun yanında şan ve dans derslerine tekrar başlamayı planlıyorum. Müzikal geçmişim olduğu için kısa sürede toparlayacağıma inanıyorum.

‘En büyük tutkum ailem’

*Sosyal medyayı takip eder misiniz? Gelen yorumları nasıl değerlendiriyorsunuz?

Evet sosyal medyayı takip ediyorum. Benim arkadaşlarım ve takipçilerim beni ilk kez böyle bir karakteri canlandırırken izliyorlar. Bu nedenle oldukça şaşkınlar. Genel seyirci de Yeliz’e karşı çok sinirli. Bazı takipçilerim kötü kadın olmamı hâlâ kabullenemese de Yeliz’e kızan bir kitle de oluşmaya başladı. Açıkçası kızgınlık içeren mesajları beni çok mutlu ediyor. Yeliz hikâyenin kötü karakteri ve böyle tepkiler alması benim açımdan her şeyin yolunda olduğunu gösteriyor.

*Hayattaki en büyük tutkunuz nedir?

En büyük tutkum ailem. Ailesine çok düşkün biriyim. Hatta her fırsatta kaçıp İzmir’e gidiyorum. Ama mesleğimi de çok büyük ve tarifsiz bir tutkuyla yapıyorum. Sete girmeden önce tüm sorunları unutup, Yağmur’u kapıda bırakıyorum. Kendimi başka bir mesleği icra ed