Tıraşı bırak kemer tak

Bunlardan birinde "Ali Desidero" ile eşi otomobilde gidiyor.Eşi, Ali Desidero'dan istekte bulunuyor:"Ali hiç değilse bir reklamın sonunda o da (Junior Desidero'yu kastediyor) hayırlı tıraşlar dese..." Arka koltukta oturan küçük Desidero, "Bir dakika" deyip izin istiyor. Ardından yüzünü köpüklemiş olarak giriyor görüntüye ve "Haydi hayırlı tıraşlar" diyerek amacına ulaşıyor Ali Desidero...Otomobili kullanan Ali Desidero'nun ve yanındaki eşinin kemeri bağlı.Ama arka koltukta oturan küçük Desidero'da emniyet kemeri hak getire. Üstelik tam da şoför bir fren yapsa ön camdan fırlayacak bölümü var ya arka koltuğun işte tam orada oturuyor küçük Desidero...Böyle bir reklam TV'lerde ha bire yayımlanırken Reklamverenler Derneği'nin (RVD) Başkanı Hakan Uyanık, şiddet içeren dizilerden sonra ana haber bültenlerine de reklam vermemeyi düşündüklerini açıkladı... RVD'nin reklamlara da bir gözatması gerekmez mi acaba? Ali Desidero'lu reklamların birkaç versiyonu var. Trabzonspor- Beşiktaş maçının ardından Lig TV muhabirlerinin futbolcular ve yöneticilerle yaptıkları söyleşiler geldi ekrana. Onca erkek arasından tek bir kadın var maça dair görüşü alınan o da Beşiktaş'ın Basın Sözcüsü Gülnaz Arsel."Trabzonspor önünde baskın değil, ezilen taraf gibi oynadık. 2-0'dan maçın dönmesi şok edici" diyen Arsel'e muhabir hakem Selçuk Dereli'yi nasıl bulduğunu, 10 üzerinden kaç not vereceğini sordu. Arsel'in yanıtı şu oldu:"Selçuk Dereli beğendiğim bir hakem. Maçı genelde iyi yönetti. 10 üzerinden 8 verirdim."Ertesi gün bir gazete Gülnaz Arsel'in bu açıklamasının Beşiktaşlıları kızdırdığına ilişkin haber okuyunca şaşırdım."Yeter artık Gülnaz hanım" başlıklı haberde Beşiktaşlılar, "Yeter artık. Her maç sonu futbol otoritesi gibi konuşma" diye tepki gösterdiklerini anlatılıyordu...Çok garibime gitti. Beşiktaş adına basın sözcüsü konuşmayacak da kim konuşacak Allah aşkına?Yoksa sorun, basın sözcüsünün erkek değil de kadın olmasında mı?Bu kafayla mı tribünde şiddetin önüne geçeceksiniz? Futbol sadece erkek işi mi? Son günlerde en çok karşılaştığım sorulardan biri Fox'la ilgili. Herkes, "Sence bu Fox iş yapar mı? diye soruyor.Fox'un Programlardan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Canan Obay'ı "Full Ekran"da ilgiyle izledim. Çünkü TRT'de görev yaptığı dönemden Pınar Altuğ nedeniyle kapanmamış bir hesabım var kendisiyle. 2002'de bana gazetecilik dersi vermeye kalkınca belgeleriyle dersini alan Obay'ın tüm programların altında imzası bulunan bir yönetici olarak Fox'u nereden nereye taşıyacağını çok merak ediyorum. Tablo pek parlak değil. Ancak yine de daha bir hafta bile dolmadan Fox'u masaya yatırmayı doğru bulmuyorum. Hele bir yol alsınlar bakalım. FOX başarılı olur mu? Epeydir görmediğim bir arkadaşımla karşılaştım, "Seninkileri gördüm Londra'da" dedi... "Seninkiler" derken kimi kastettiğini anlamadığım için sordum. "Hülya Avşar'la Sadettin Saran" diye yanıt verdi.Bunlar bilinen şeyler, sen yeni haberlerden bahset deyince anlatmaya başladı:"Peki bunu biliyor musun? Hülya Avşar, Londra'nın yeni finans merkezi Docklands Canary Wharf'taki bir rezidanstan daire aldı mortgage ile... Sanıyorum bir iki yıla kadar teslim alacak evini. O evini teslim alana kadar burası Londra'da trend olacak bir yer..."Hepsi bu mu? diye takıldım. "Olur mu?" deyip devam etti:"Aynı otelde kaldık, Hülya Avşar'ın yanında kızı Zehra da vardı ama Sadettin Saran'ın kızı Lal'i görmedim. Ama şunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim sana. Zehra ile Lal'i İstanbul'da bir mağazada görmüştüm Londra seyahatimizden bir ay önce, acayip samimiydiler. Zehra, 'Ne haber Lal deyip sarılmıştı Saran'ın kızının boynuna..."Dahası diye sıkıştırınca, "Şuraya yazıyorum" deyip masanın üstüne parmağıyla öylesine bir çizik atıp şunları söyledi:"Hülya Avşar'ın niyeti ciddi. Ben diyeyim nisan, sen de mayıs haziran kesin evlenecekler..." Haydi hayırlısı... Ufukta nikâh var! İki haftadır HABERTÜRK Weekend'de Oylum Talu'yu göremeyince partneri Hakan Çelik'e akıbetini sordum. Çelik, Talu'nun evleneceği için ayrıldığını söyledi.Oysa Talu, Weekend'de görev yaparken de Barış Çelet ile evliydi.Barış Çelet'ten boşandıktan kısa bir süre sonra yıldırım aşk yaşadığı Hakan Yangın'la evlilik kararı aldı. Amerika'da olan Talu ve Yangın, hafta başında Huston'da Türk Konsolosluğu'na gidip evlenmek istediler ama olmadı. Çünkü son anda bürokratik bir engel çıktı.Son anda bir aksilik çıkmazsa Talu ve Yangın, Türkiye'ye evli dönecek. Ama Talu, HABERTÜRK Weekend'e dönmeyecek. Malum sabah 09.00-12.00 saatleri arasında canlı yayınlanıyor program.Oysa Oylum Talu, her hafta sonu o saatleri eşine kahvaltı hazırlayarak, onunla keyifli bir kahvaltı yaparak geçirmek istiyor.Bunca yıldır gazetecilik yapıyorum.Şimdiye kadar evlenince işi bırakan hiçbir erkeğe rastlamadım.Ancak eğitimi ne olursa olsun sanat hayatına nokta koyan ya da ekrana veda eden kadın çok.Acaba neden? Oylum Talu, aşkı için Weekend'e veda etti! Geçen hafta Nilhan Aydın'ın "Bir Kadının Portreleri" kitabıyla ilgili bir şeyler yazmıştım. Nilhan Aydın telefon açıp kendine yakışan üslupta bir dolu söz söyledi ama ne onunla ne de kitabıyla ilgili görüşlerim değişmedi. Bir konu hariç."İlhan Şeşen'in belalı aşkı" diye yazmıştım, oysa "İlhan Şeşen'in tatlı belası" diye yazsam daha yerinde bir tanım olacaktı.Bu vesileyle o edimimi yerine getirmiş oldum. aeyuboglu@milliyet.com.tr Tatlı bela...