Cadde Türk modacılardan moda laboratuvarı

Türk modacılardan moda laboratuvarı

07.02.2008 - 00:00 | Son Güncellenme:

.

Türk modacılardan moda laboratuvarı

Moda Tasarımcıları Derneği'nin düzenlediği bir yemek ve İstanbul Fashion Lab'i tanıtmak istiyorlar. Türk modacıları deyince isimlerini sık sık duyduğumuz 7 genç tasarımcı; Arzu Kaprol, Özlem Süer, Hakan Yıldırım, Hatice Gökçe, İdil Tarzi, Ümit Ünal ve başkanları Bahar Korçan İstanbul Fashion Lab isimli bir moda etkinliği projesi hazırlamışlar. Aralarına en genç tasarımcılar Ezra ve Tuba da katılmış ve 8 kurucu üye olmuşlar. Bu tasarımcıların hepsi aslında birbirinin rakibi. Ama rekabeti bir yana bırakmışlar ve birlikte aslında Türkiye'nin lokomotif sektörü olan tekstili fasondan kurtarıp marka yapmaya çalışıyorlar. Galerist Dergisi editörü Ferhan İstanbullu ocak ayının son gününde beni bir öğle yemeğine davet etti. Gazeteciler ve 7 modacı katılacakmış. Modacıların çoğunu tanıyorum zaten, kalktım gittim. Beyoğlu'nda, Kumbaracılar yokuşunun oralarda bir yerde yeni restore edilmiş bir bina. Tam da modacıların davet verebileceği gibi bir yer. Oldukça stilli. Bembeyaz bir masa kurulmuş, etrafında beyaz sandalyeler. Yıllardır yurtdışında Türkiye İhracatçılar Merkezi (TİM) veya İstanbul Tekstil veKonfeksiyon İhracatçıları Birliği'nin (İTKİB) davetlileri olarak yurtdışındaki defilelere, moda haftalarına gideriz. Tanıtım fonundan veya devlet elinden desteklenen üç modacı vardır; Dice Kayek, Hüseyin Çağlayan ve Atıl Kutoğlu, hep onların defilelerini izleriz. Oysa bu 8 modacı, etiyle kemiğiyle Türk. Kalfası Türk, ipliği Türk, atölyesi Türkiye'de, sattığında da devlete vergi ödüyor. Nihayet yapılması gerekeni yapmışlar ve bir araya gelmişler. Derneklerine üye sayısı 55 oluvermiş. Hepsi de ihracat yapan modacılar. Birbirlerinin rakibi olmalarına rağmen tüm müşteri portfolyolarını ortaya koymuşlar. 13-14-15 Mart'ta Tophane-i Amire'de bir moda haftası düzenliyorlar. Yurtdışı bağlantılarını, İstanbul'a çağırıp günde 3 defile yapacaklar. Basın odaları, alıcıyla modacıyı buluşturan pavyonlar kuracaklar. Yani Milano, Paris ve New York'ta moda haftaları nasıl yapılıyorsa, aynı sistem çalışacaklar. Dış ticaretten sorumlu Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen'i ziyaret etmişler. O da tam desteğini vermiş ve bu defile dizisi için gelecek yabancıların masraflarını karşılamaya söz vermiş. Bahsettiğim 8 modacı harıl harıl defileye hazırlanıyorlar, yepyeni bir 2008-2009 kış koleksiyonuyla çıkacaklar yurtdışından gelenlerin karşısına. Defile biletleri Biletix'te satılacak. Elbirliğiyle destek vermemiz gerekiyor Türkiye'nin moda markalarını tanıtmak için emeklerini ortaya koyanlara. Günde 3 defile Size Moda Tasarımcıları Derneği'nin yemek verdiği salonu anlatmak istiyorum. Beyoğlu'nun Kumbaracı Yokuşu, Tercüman Çıkmazı'nda (Asmalı Mescit'ten İstiklal Caddesi'ni kesip aşağı inerken) geniş, 6-7 katlı yeni restore edilmiş bir bina. Kiralanan mekân 4. katta. Çok geniş ve çok aydınlık en az 150 metrekarelik bir salon. Kapıların ve sütunların boyası çözülmüş, orijinal haline getirilmiş. Altından ham çam çıkmış. İngilizlerin bayıldığı cinsten. Neresinden baksanız yüz yıllık bir geçmişi var binanın. Heykeltıraş Yunus Tonguş'a aitmiş. Tanımıyorum ama zevk sahibi olduğu belli. Zaten binanın alt katı da kendi atölyesiymiş. Salonun koca koca camları var ve bar olarak bir marangoz tezgahı, sandalye olarak da bebek karyolasından yaratılmış sandalyeler kullanılıyor. Benim gözüme ikisi de çok şık gözüktü. İstediğiniz kadar masa ve sandalye koyabilirsiniz, istediğiniz yemek firmasına da yemeklerinizi ısmarlayabilirsiniz. Ben gittiğimde mutfağın etrafına beyaz perde gerilmişti ama içinde buzdolabı, ocak ve bulaşık makinesi de var. Açık mutfak olarak kullanılabilir. Şık bir tuvaleti de var. Sadece toplantılar için değil, fotoğraf çekimleri, performanslar için de kiralayabilirsiniz. Kiralama fiyatını bilmiyorum, sorun: CPM (Creative Production Management) Tel: (212) 2926491 Davet yeri arayanlara Döneri Türkiye adına tescil ettirdik mi bilmiyorum ama somon balığının dönerini de yeni yedim. İstinye Park'taki o güzel yemek alanında, Balıkevi'nde. Norveç somonu yağlı bir balık olduğu için döneri de lezzetli olmuş. Yanında püre ile servis yapıyorlar, püre hiç mi hiç yakışmamış. Bence en güzel ekmek arasında gider somon döner. Porsiyonu 12 YTL. Ama hiçbir şey hamsi tavanın yerini tutamaz. serfiergun@milliyet.com.tr Hiç somon döner yediniz mi?