Cadde “UYKU VE YEMEK VAZGEÇiLMEZiM”

“UYKU VE YEMEK VAZGEÇiLMEZiM”

02.12.2010 - 01:15 | Son Güncellenme:

‘Av Mevsimi’ filminin Aliye’si Melisa Sözen, göründüğü gibi mesafeli değil, neşeli biri olduğunu söylüyor. Sözen, “Yemek yemeye bayılıyorum. Uykudan ‘acıktım’ diye uyanıyorum” diyor

“UYKU VE YEMEK VAZGEÇiLMEZiM”

Melisa Sözen ismini bu ay oldukça sık duyacağız. Birinci neden bir hemşireyi canlandırdığı ‘Güneydoğu’dan Öyküler-Önce Vatan’ dizisinin her geçen gün daha çok kişi tarafından izleniyor olması. İkincisi ve bizce en önemlisi de adının Yavuz Turgul’un 3 Aralık’ta gösterime girecek Av Mevsimi filminin afişinde Şener Şen, Cem Yılmaz, Çetin Tekindor ve Okan Yalabık’ın yanında yer alması.
Henüz 25 yaşında, ama o kendi başarısını konuşmaktan çok hoşlanmıyor. “Çok güzel bir hikaye, harika oyuncular, müthiş bir yönetmen. Bir parçası olmaktan çok mutluyum” diyecek kadar mütevazı. Zaten dakikalar geçtikçe bu mütevazılığın onu en iyi tanımlayan sözcüklerden biri olduğunu fark etmek mümkün. Basbayağı utangaç. “Siz beni bir de beş yıl önce görseydiniz” derken bile yanakları kızarıyor. Yönetmen, “Kayıt” dediği zaman ise işler değişiyor. “O başka bir şey. Sahne üzerinde Melisa olarak var olduğumda belki çok rahat edemeyebilirim, ama oynarken aynı şey söz konusu değil” diyor.
Henüz 14 yaşındayken Çağan Irmak’ın ‘Bana Şans Dile’ filminde Tuba karakterini canlandırarak mesleğinin kapısını aralamış. Pera Güzel Sanatlar, Bilgi Üniversitesi (Sahne Tasarımı) gibi okullarda eğitim almış. Şimdilerde de oyunculuk eğitiminin peşini bırakmayıp ara ara kendini geliştirmek için workshop’lara katılıyor. “İşin sadece teknik kısmına önem veren değil, onu içselleştiren çalışmaları daha çok tercih ediyorum. İstanbul’a Anthony Vincent Bova geliyor. Onun workshop’larına katılıyorum. Benim için güzel bir deneyim oluyor” diyor.

Haberin Devamı

“Uyku hakkımı sonuna kadar kullanırım”
Geçen sezon rol aldığı ‘Bir Bulut Olsam’ dizisi final yapınca neredeyse bir yıl kadar çalışmadı güzel gözlü oyuncu. Dinlendi, yeni projeler (Av Mevsimi ve Güneydoğu’dan Öyküler, Önce Vatan) için kendini hazırladı. Şimdi yoğun tempoyla çalışıyor. Özellikle Güneydoğu’dan Öyküler, Önce Vatan’daki kalabalık sahneler nedeniyle yorucu set günleri yaşıyor. Peki ya setin olmadığı bir gün?
“Kesinlikle uzun saatler uyurum” diye başlıyor söze kahkahalarla ve devam ediyor, “Sonuna kadar uyku hakkımı değerlendiririm. Ama çok geç uyandıysam eğer pişman olurum. En büyük bağımlılığım Türk kahvesi olduğu için hemen Türk kahvemi içerim. Sade olmalı. Gazetelerimi okurum. Ve hemen arkadaşlarımı ararım. Ya bizde buluşuruz ya da onların evlerinde. Gün batarken mutlaka güneşi görebileceğim bir yerde olmak isterim. Günün beni mutlu eden vakti akşamüstüdür. Sette bile olsam onu yakalamaya çalışırım. Fazla vaktim varsa sinemaya giderim.”
Ona baktığınızda her ne kadar anlaşılmasa da yemek yemeye ve yapmaya oldukça düşkün biri Melisa Sözen. Tarifler ve tüyolar annesinden. Pişirmesi Melisa’dan. “Uykumdan bir tek yemek yemek için vazgeçebilir ve çok acıktım diye uyanabilirim” derken yine gülmekten kendini alamıyor. En çok kendi yarattığım tarifleri yapmayı severim. Mesela annemin Çin usulü tavukunu deforme ederek kendi usulümde yaparım. Sebzeli pilavı çok severim. Acıyı severim, sebzeciyimdir.”

Haberin Devamı

Makyaja 12 yaşında başladım
10 yıldır sürekli seterde olduğu için saç ve makyaj konusunda bir uzmana dönüşmüş Melisa Sözen. Bunun bir göstergesi de onu ne gerçek hayatta ne de dizilerde hiç göz kalemsiz görmemiş olmamız. “Ben eye liner’ı kullanmayı çok severim. Kendi makyajımı yapmaya 12 yaşımda başladım” derken artık kendisine nelerin yakıştığını çok iyi biliyor. Makyaj yaparken ya göz makyajında ya da rujda koyu rengi tercih ederim. İkisini bir arada vurgulamıyorum. İkisinden birini seçiyorum. Makyajda gölge ve kontürleri seviyorum. Beyaz teni, şeftali ve pudra renklerindeki makyajı tercih ederim” derken seneler sonra ilk kez bu yaz yandığını ve bu yanık tenin de hoşuna gittiğini ekliyor.

Haberin Devamı

*”Paket iplerinden kolye yapıyorum”
Pek çok kadının çanta ve ayakkabı takıntısı onda yerini eşarp, atkı, şapka gibi aksesuarlara bırakıyor. “Kıyafetlerden çok yüzük, küpe gibi takılarla kurtarırım günü. İlginç takılar bulmaya çalışıyorum. Kimi zaman paket iplerinden kolye yaptığım da oluyor. Ikea’nın kırmızılı beyazlı paket iplerinden çok güzel kolye oluyor. Benim için her şey takıya dönüşebilir. Eskiden eteklerimden çanta yapardım” derken bu kesme, boyama işini ne kadar ileriye götürebileceğini gösteriyor.