VÜCUDA VURULAN MÜHÜR

Dövme, 1990’larda az, öz ve cool bir şeydi. Ortalıkta ne afralı tafralı ‘Only God can judge me’ler (Beni sadece Tanrı yargılayabilir), ne fabrikasyon barkodlar, ne de kollara döşenen ‘K. Atatürk’ imzaları vardı.
Dövme, ‘ağır abi’lerin egemenlik alanındaydı. Motifler karmaşık ve karanlık, müzikler yüksek volümlü ve isyankardı...

ARTIK HERKES YAPTIRIYOR

Aynı yıllarda Türkiye’de önce mankenlerde görülen dövme, vücuda sevgili adı yazdırmaktan ibaretti. Aradan geçen 20 yılı aşkın zamanda hesabını tutamayacağımız ve hikayesini bilemeyeceğimiz kadar çok sayıda dövme çıktı ortaya.
Depresif ergenden prezentabl beyaz yakalıya, minibüs şoföründen doktora, ev kadınından tesettürlü genç kıza dövme alenen sergilenen ya da gizlenen yaygın bir aksesuar artık.

“MALZEMELER SIK DENETLENiYOR”

Döv­me mal­ze­me­si te­da­rik­çi­si Şe­ner Öner, bo­ya ve iğ­ne­le­rin ço­cu­ğu­nun AB­D’­de üre­til­di­ği­ni ve çok sık de­net­len­di­ği­ni söy­lü­yor. Öner, “Mal­ze­me­ler, işi ku­ra­lı­na uy­gun ya­pan yer­ler­den alı­nır­sa gö­nül ra­hat­lı­ğıy­la kul­la­nı­la­bi­lir. Döv­me­ler ruh­sat­lı iş­let­me­ler­de, ser­ti­fi­ka­lı ki­şi­ler ta­ra­fın­dan ya­pıl­ma­lı­” di­yor.

“DÖVME KOLEKSİYONERİ OLMAK İSTİYORUM”

Ünü ülke sınırlarını aşan ressam Rose, ayırım yapmaksızın her yeri boyuyor. Duvar, sörf tahtası derken en sevdiği tuvalin insan bedeni olduğunu söylüyor. Kendisinin de pek çok dövmesi var, sayısını bilmiyor. “Benim bir dövmem var; farklı insanlar aslında üzerimde tek bir iş yapıyorlar. Hepsi bir şeyleri hatırlamak için vücudumda; unutmak istemediğim duyguları
şekle döküyorum” diyor.

“YANMA HİSSİNİ ÖZLÜYORUM”

Müzisyen ve oyuncu Güntaç Özdemir’e göre, dövme sevdası “Tamam, yeter” denebilecek bir şey değil. Acı eşiğinin yüksek olduğunu söyleyen Özdemir’in dokuz dövmesi var. “Bazen iğnenin cilde ilk değdiği andaki yanma hissini özlüyorum” diyen oyuncu; görüntüsü gereği kötü adam, sapık ve sokak çocuğu rolleri için teklif alıyormuş...

“YARATIK MUAMELESİ GÖRDÜM”

1988 yılında İsviçre’den kolunda bir akrep dövmesiyle gelen Billur Kalkavan, o zamanlar çok tepki almış. “Bir şey moda olmadan yaptırırsan marjinal, moda olduktan sonra yaptırırsan da sıradan olursun” diyen Kalkavan tepkileri şöyle anlatıyor: “Çok kötü bir şey yapmışım gibi davrandı insanlar. Yıllarca yaratık muamelesi gördüm.” Sekiz dövmesi olan oyuncu, “Dövme yaptırmaktan daha acı verici bir şey varsa o da sildirmek!” diyerek uyarıyor.

DOKTORLAR NE DiYOR?

Op. Dr. Barış Çakır (Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı)
“Dövme üzerinde gelişmiş cilt kanseri görmedim ama bunun olabileceği tıp dergilerince kabul edilir. 2012’ye kadar dövme üzerinde gelişmiş 50 cilt kanseri vakası bildirildi. Bu sayı, istatistiksel olarak yeterli değil.”

Dr. Ayfer Aydın (Dermatolog)
“Dövmeyi sağlık açısından sakıncalı buluyorum. Steril olmayan ortamlarda, ortak iğnelerle yapılan dövmeler, HIV ve hepatite yol açabiliyor. Özellikle hamileler, çocuklar, alerjisi olanlar, kalp ve kronik cilt hastalığı olanlar dövmeden uzak durmalı.”

NEDEN YAPTIRIYORUZ?

Uzman Klinik Psikolog Deniz Bolsoy Erdem, dövme yaptırmanın nedenlerini şöyle anlatıyor: “Kendini ifade etmek, kimlik ve aidiyet. Bunlar, insanların en temel ihtiyaçları... Dövmenin artmasının nedeni psikolojik olabilir. İfade özgürlüğünün kısıtlanması yüzünden insanlar kimliklerine tutunmaya çalışıyor.”

ARTIK MODA OLDU

8 yıldır profesyonel dövmecilik yapan Hakan Yıldırım, işini çok seviyor ama sürekli aynı şeylerin istenmesinden sıkılıyor. Hijyen konusunda içi rahat, “Artık tek kullanımlık steril paketler var” diyor. Garip isteklerle gelen ve Çince kelimelerin çevirisini soran pek çok müşteri tipiyle karşılaşıyor. “Dövme artık moda; Ayşe yaptırınca
Fatma da yaptırmak zorun-
da kalıyor” diye ekliyor.

KAÇAK DÖVMECİLER

İGDESO (Güzellik uzmanları, güzellik salonları işletmecileri, kalıcı makyaj ve dövmeciler odası) Yönetim Kurulu Üyesi Çağatay Ateş, kayıtlı 64 üyelerinin olduğunu söyleyerek uyarıyor: “Bu rakam, buzdağının görünen kısmı. Herkes odaya üye değil. Mesleği korsan olarak yapanlar da var.”