19 Mayıs’tan ilhamla zirve yolunda

SEYHAN AKINCI - Yarın 19 Mayıs. Atatürk’ü anmak ve anlamak için ne çok nedenimiz var. Her sınıftan gencin söylemek istediği ise sayısız şey şüphesiz. Söylediklerini dinleyip kavrayacak feraset de yine ihtiyaçları listesinde. Tam da bu yüzden 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı sadece bir kutlama değil bir idrak günü... Bağımsızlığın, egemenliğin, birey olmanın, hayal kurmanın öneminin idrakı. Hayallerinin peşinden koşarak ülkemize birçok önemli başarılar kazandıran genç milli sporcularımız kendileri gibi milyonlarca gence ilham veriyor. 2024 Paris Olimpiyat Oyunları’nda finale kalan ilk Türk yüzücü olmayı başaran 17 yaşındaki Fenerbahçeli milli yüzücü Kuzey Tunçelli, “Her kulaçta inancı, cesareti ve geleceğe olan ümidi de ileri taşıyorum” diyor. Mart ayında VIRTUS Avrupa Salon Atletizm Şampiyonası’nda 400 metrede dünya rekoru kırarak altın madalya kazanan 19 yaşındaki milli paraatlet Aysel Önder ise kendisine inanan herkese bir madalya borcu olduğunu söylerken, milli tekvandocu Elif Sude Akgül “Bugünümüzü ve geleceğimizi şekillendiren bu anlamlı günü coşkuyla kutluyorum” mesajını iletiyor kendi gibi gençlere. Türk tenisinin kortlarda parlayan ismi Zeynep Sönmez için de 19 Mayıs’ın anlamı çok büyük: “19 Mayıs, gençliğe duyulan güvenin ve sporun birleştirici gücünün en güçlü simgelerinden biri.” 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’mız kutlu olsun, söz hayallerinin peşinden azimle koşan genç sporcularımızda.

Kuzey Tunçelli: Aldığım emaneti en iyi şekilde taşımaya söz veriyorum

Suya ilk kez girdiğimde, orada kendime ait bir dünya olduğunu hissettim. Zamanla bu dünya bir tutkuya, sonra da bir hedefe dönüştü. Her sabah havuza girerken sadece antrenman yapmıyor, aynı zamanda hayallerimin peşinden yüzüyordum. Yüzmeye Kocaeli Yıldızlar Yüzme Kulübü’nde başladım. Daha sonra Fenerbahçe Spor Kulübü ile yollarımız kesişti. O günden beri kulübümün, yüzme federasyonumuzun desteği ve antrenörümün özverisiyle her hedefimize adım adım ilerledik. Bu yolculukta en unutulmaz anlardan biri, 2024 Avrupa Gençler Yüzme Şampiyonası’nda yaşandı. İlk dünya gençler rekorumu o şampiyonada kırdım. Bu benim için inanılmazdı. 2023 Dünya Gençler Şampiyonası’nda iki farklı branşta kazandığım altın madalyalar ise bu sürecin başka bir dönüm noktasıydı. Ardından 2024 Avrupa Büyükler Yüzme Şampiyonası’nda Avrupa Şampiyonu oldum. Aynı yılın aralık ayında, Dünya Kısa Kulvar Büyükler Şampiyonası’nda yine gençler dünya rekoru kırarak bronz madalyaya ulaştım. Ve belki de bu yolculuğun zirve noktası, Paris 2024 Olimpiyatları oldu. Orada finale kalan ilk Türk yüzücü olmayı başardım. Bu yarışta finale kalmak, uzun süredir zihnimde kurduğum en büyük hedeflerden biriydi. Spor benim için hayatın özü. Disiplin, özveri, hedefe sadakat… Tüm bu kavramları yüzme sayesinde öğrendim. Her yarış, her antrenman bana hem bedenimi hem zihnimi nasıl yöneteceğimi öğretti. Şimdi önümdeki en büyük hedef, 2028 Los Angeles Olimpiyatları. Türkiye’ye yüzme branşındaki ilk Olimpiyat madalyasını getirmek en büyük hayalim. Ve bu hayali büyüten, besleyen özel günlerden biri de 19 Mayıs. Atatürk’ün gençliğe armağan ettiği bu tarih, sadece bir bayram değil; aynı zamanda taşıdığımız sorumluluğun da simgesi. “Bütün ümidim gençliktedir” sözü, bana her zaman sorumluluğumun ne kadar önemli olduğunu hatırlatıyor. Ben de bu ülkenin gençlerinden biri olarak, 19 Mayıs’ta yalnızca bayram kutlamıyor; aldığım emaneti en iyi şekilde taşımaya söz veriyorum. Bugün her kulaçta yalnızca suyu değil; inancı, cesareti ve geleceğe olan ümidi de ileri taşıyorum.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİRHande Subaşı: Modellikten geliyorum, ama modayı hiç takip etmiyorumHaberi Görüntüle

Elif Sude Akgül: Bayrağımızı dalgalandırmaya devam edeceğiz

Spor hayatım tesadüflerle başladı. Babamın yönlendirmesiyle bir spor kulübüne voleybol oynamak için gitmiştim ama kendimi bir anda tekvando antrenmanlarında buldum. İlk başta sadece denemek istedim ama kısa sürede büyük bir tutkuya dönüştü. Şimdi geriye dönüp baktığımda, iyi ki o gün o salona girmişim diyorum. Milli olimpik bir tekvandocu olarak bugüne kadar birçok kez kürsünün zirvesine adım attım; bunlar uluslararası turnuvalarda ve birçok kez Avrupa şampiyonluğuyla taçlandı. Bu yıl Dünya Şampiyonası’nda ülkemi temsil edeceğim. Hedeflerim doğrultusunda azimle, tutkuyla ve disiplinle yoluma devam ediyorum. Bu seviyede olmak bana en çok sabırlı olmayı, istikrarlı çalışmayı ve her zaman daha iyisi için mücadele etmeyi öğretti. Her karşılaşma bir tecrübe, her rakip yeni bir öğrenme fırsatı. Kaybetmeyi de kazanmayı da öğrendim ama en önemlisi hiçbir zaman vazgeçmemeyi öğrendim. 19 Mayıs bizim için sadece bir tarih değil, aynı zamanda bir başlangıç. Atatürk’ün gençliğe verdiği değer ve duyduğu güvenin en büyük göstergesi. Biz gençler olarak bu emaneti en iyi şekilde taşımak ve ülkemizi gururlandırmak için elimizden gelenin en iyisini yapmaya devam edeceğiz. Genç sporcular olarak, onun izinde yürümeye ve bayrağımızı gururla dalgalandırmaya devam edeceğiz. Bugünümüzü ve geleceğimizi şekillendiren bu anlamlı günü coşkuyla kutluyorum.

Aysel Önder: Tuttuğum meşale sonsuza kadar yansın

Spor serüvenim ortaokulda beden eğitimi öğretmenimin beni futbola yönlendirmesiyle başladı, 11 yaşında futbol ile il bazında ilk spor müsabakalarıma çıkmaya başladım. Daha sonrasında öğretmenim dayanıklılık kapasitemin çok yüksek olduğunu söyleyip, okullar arası kros yarışmasına katılacağımı söyledi. Orada rakiplerime fark atarak 1. oldum. Orada beni koşarken gören ve şu an hâlâ antrenörlüğümü yapan Damla Tan’ın keşfi ile atletizm branşına başladım. Başlarda uzun mesafe ve krosa yönelik antrenman yaptık, daha sonrasında sprint yeteneğimin de olduğunu belirtip beni 400 metre branşına hazırladı. Sayısız Türkiye derecelerim oldu. En büyük başarımız 2024 Paris Paralimpik Oyunları’nda kırdığım rekor ve atletizm branşında ülkemize madalya kazandıran ilk kadın atlet olmamdı.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR‘Uzak Şehir’in mutfağındaHaberi Görüntüle

Dokuz yıllık spor kariyerimdeki en zorlu sürecim ise geçen seneydi. 2024 Paris Paralimpik Oyunları kotası aldıktan sonra üzerimdeki yükün hayli ağır olduğunu, ülkeme, antrenörüme ve bana inanan herkese bir madalya borcum olduğunu biliyordum. Bunun için çok çalıştım ve seçme serisinde Dünya Rekoru ve Paralimpik Oyunları Rekoru kırdım. Finalde ise talihsiz bir durumdan dolayı 2. oldum. Bu durum bana daha çok çalışmam gerektiğini öğretti. Şimdiki hedefim 2028 Los Angeles Paralimpik Oyunları’nda kendime ait olan rekoru yenileyip, herkesin benden beklediği o altın madalyayı ülkeme hediye etmek. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün biz gençlere armağan ettiği 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’nı gelecek nesillere aktarmak için tuttuğum meşalenin sonsuza kadar yanmasını temenni ediyorum. Hepimizin bayramı kutlu olsun.

Zeynep Sönmez: Atatürk’ün bizlere inancını boşa çıkarmamak için çalışıyorum

Profesyonel anlamda tenisi seçmeden önce aynı anda birkaç sporla ilgileniyordum; yüzüyordum, ata biniyordum ve tenis oynuyordum. Ama tenis her zaman içlerinden en sevdiğimdi. Kortta kendimi hep özgür ve rahat hissediyordum. Kendi kararlarımı kendim alıyor olmam ve her zaman bir mücadele içinde olmak beni heyecanlandırıyordu. Bugüne kadar birçok küçük ve büyük zorlukla karşılaştım. Her yenilgiden sonra yeniden çalışmaya ve mücadele etmeye devam etmek gerekiyor. Bu zaman zaman gerçekten çok zor olabiliyor. Ama etrafımdaki insanların bana olan inancı ve desteği sayesinde kendimi daha güçlü hissediyorum. En çok da takımımda buluyorum bu ilhamı. 19 Mayıs, gençliğe duyulan güvenin ve sporun birleştirici gücünün en güçlü simgelerinden biri. Atatürk’ün biz gençlere duyduğu inancı boşa çıkarmamak için her gün daha çok çalışıyor, hayallerimin peşinden azimle koşuyorum. Bu anlamlı günde başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm silah arkadaşlarını saygı ve minnetle anıyor, gençliğin gücüne inanan herkese umut dolu bir gelecek diliyorum.