15.08.2010 - 01:00 | Son Güncellenme:
Ece Emre
Bir dönemin en popüler dizilerinden biriydi “A Takımı”. İşlemedikleri bir suç yüzünden kanundan kaçan dört eski asker, bu suçu üzerlerine atan adamın peşindeydi. Liderleri, Albay Hannibal Smith (George Peppard) idi. Yakışıklı Teğmen Peck (Dirk Benedict) aletlerden sorumluydu. “Raporlu” Yüzbaşı Murdock (Dwight Schultz) ekibin pilotuydu. B.A. Baracus da (Mr. T) “kas gerektiren” durumlarda devreye giriyordu. Tabii siyah minibüsleri de kritik bir role sahipti.
1980’lerde ABD’de (1990’larda ise bizim televizyonlarda) yayımlanan “A Takımı” aksiyon ve komediyi harmanlayan tarzıyla çok yüksek reytinglere ulaştı. Karakterlerin bebekleri üretildi, hatta Mr. T şeklinde bir dondurma bile yapıldı. Fakat bir yandan da şiddet sahneleri nedeniyle ve kadınları ikinci sınıf gördüğü iddiasıyla oldukça çok eleştirildi.
İşte bu efsanevi dizinin sinema filmi
20 Ağustos’ta vizyona giriyor. Başrollerde Liam Neeson (Smith), Bradley Cooper (Peck), Sharlto Copley (Murdock) ve Quinton “Rampage” Jackson (B.A.) var. “Kadınlara yönelik ayrımcılık sürüyor” eleştirilerini hafifletmek için midir bilinmez, Jessica Biel de Charissa Sosa karakteriyle kadroda.
Orijinal dizinin kadrosundan Benedict ve Schultz filmde şöyle bir görünüyor, Peppard artık hayatta değil. Mr. T ise kamera karşısına geçmeyi reddetti.
“A Takımı” dizisinin eski izleyenlerine hem hatıralarını hem beklentilerini sorduk.
“Jenerik müziği nefisti”
Aziz Kedi (“Disko Kralı”)
- “A Takımı” deyince ilk önce aklıma dizinin nefis jenerik müziği geliyor. Diziyi izlediğimde 14 yaşımdaydım. O yıllarda pazar günü yayınlanan şeylerin hep ayrı bir tadı olurdu. Pazartesi okula gitme buhranından önce başınıza gelen son iyi şey, bu tip programlardı.
-En çok B.A Baracus’u severdim.Sporda olsun sanatta olsun, iri yarı siyahi insanları çok severim.
-Dizi 1992’de yayımlanmaya başladığında televizyonlarda “tutmamak” diye bir kavram yoktu. Ben yayınlansam ben de tutardım.
-Tutmayacak olsa o çakal Hollywood yapımcıları bu işe girmezlerdi. İyi bir aksiyon filminin müşterisi her daim hazırdır. Ben de bu müşteri portföyünün içindeyim. Bence Liam Neeson’un başrolünde olduğu bir yapım arzu ettiği her şeyi yakalayabilir.
“Yüzlerce kurşun atılır ama kimse ölmezdi”
Kaan Sezyum (Radikal)
-“A Takımı” bana tek kanallı yılları hatırlatıyor. Gençlik yıllarımda seyredecek başka bir şey yoktu,
“A Takımı”nı izliyordum. Ben en çok B.A. Baracus’a kıllık yapan Murdock tiplemesini ve her bölümün sonunda yapılan ucuz espriyi beğenirdim. Bir de yüzlerce el ateş edilip kimsenin ölmemesini ve tabii ki hep aynı şekilde uçup döne döne patlayan arabaları.
-Bence filmi tutmaz. En azından bizde tutmaz. Dizi de çok heyecanlı değildi. Başka bir kafa peşindeydik o zaman. Şimdiki prodüksiyon teknikleriyle film en fazla belki güzel bir macera filmi olabilir gibi geliyor bana.
“En çok ‘iyi kalpli dev’ Mr. T’yi severdim”
Mehmet Tez (Milliyet)
-O dönemde televizyonda ne varsa izlerdim. Güzel diziydi. “Breakfast at Tiffany’s”deki adam vardı (George Peppard). Mr T vardı. “Battlestar Galactica”daki Starbuck vardı
(Dirk Benedict). Daha ne olsun?
-En çok Mr. T.’yi beğenirdim. Nedenini anlamak için resmine bakmak yeterli. “İyi kalpli dev” karakter.
-Bence dizi aksiyon olduğu için ve Türkiye’de izlenecek çok fazla şey olmadığı için tuttu.
-Film tutar mı bilemiyorum. Eski günlerin hatırına giderim. Ama ne yazık ki Mr. T yok.