‘Artık kadınlar da frak giymek istiyor’

Son günlerde ise Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile birlikte Buckingham Sarayı’na gidecek bazı isimlerin fraklarını hazırlamakla meşguldü. Kostüm ve smokin diktiği ünlülerin isimlerini bilmeyen, televizyon programlarına çıkma tekliflerini ‘Utanırım’ diye reddecek kadar mütevazı ve kendi halinde biri. İnternet sitesini yeni kurmuş, diktiği kostümlerin fotoğraflarını çekmek ise aklına bile gelmemiş. Hatta bugüne kadar sadece bir kez dükkanındaki kostümlerden denemiş. ‘Güzel duruyormuş’ dediği frakı ise ilk kez bizim için giydi.

* Bu işe nasıl başladınız? Daha önce neler yapıyordunuz?

36 yaşındayım. Konya’da doğdum, 14 yaşıma kadar da orada yaşadım. Babam zaten İstanbul’daydı, bizi de yanına getirdi. Sonra ben bir evlilik yaptım, kısa süren bir evlilik oldu ama 17 yaşında oğlum var. O zamana kadar hiç çalışmamıştım ama çalışmam gerekiyordu. Garderobe isimli bir kostüm mağazasında işe başladım. 10 sene orada çalıştım. Oradan ayrılınca ne yapabilirim diye düşünürken kardeşimin desteğiyle bu işi yapmaya karar verdim, 2006’da açtığımızda pek kıyafet yoktu. Bir arkadaşın babaannesi vefat etmiş. Evi boşaltacaklardı, bir gittim bir odayı gardırop yapmışlar. Kadın hiçbir kıyafetini atmamış. Benim için altından daha değerliydi.

“İş hayatına başlayınca başörtüsünü çıkardım”

* Kostümcüdeki işi nasıl buldunuz?

Bir komşum söylemişti. Ben o zaman kapalı bir bayandım. Konya kültürüyle yetişmişim... Evlendiğimde de kapalıydım, ayrıldığımda da. Ama çalışma hayatına başlayınca, işyerim de bir kostümcü olunca insanların gözüne hitap etmedi. Aslında ben kapalı olmaktan hiçbir zaman gocunmadım, yanında çalıştığım insanlar da “Biz karşı değiliz kapalı olmana ama...” dediler. Altı ay öyle çalıştım, insanlar da yadırgamadı ama hayatın şartları gerçekten ister istemez seni o yöne çekiyor. Ailemle konuştum, “Ben açılacağım, burada çalışmam için başörtümü çıkarmam gerekiyor” dedim. Önce pardösüyü çıkardım, sonra başörtümü.

* Aileniz nasıl karşıladı kararlarınızı?

İlk başlarda babamdan çok utandım açıkçası başörtüm olmayınca. Ama babam “Sen bilirsin, yanlış bir şey yapmayacağını biliyorum” dedi. Ben de onu mahcup etmedim. Sadece iş kurmayı düşündüğüm zaman “İstanbul koca bir şehir, senin yapmak istediğin de bir tür esnaflık, dikkatli ol” dedi. Babamın manavı vardı, İstanbul’da yaşadığı için açık görüşlüydü.

* Sihirli Sandık ve Horozlu Smokin’in birleşmesi nasıl oldu?

Horozlu 1968 yılında kurulmuş. Ben onların kim olduğunu biliyordum, Sihirli Sandık’ı kurduktan sonra Horozlu’nun el değiştireceğini öğrendim ve talip oldum. Horozlu’da Mehmet amca vardı. Çok yaşlanmıştı artık. Dükkanları Tünel’deydi. Bir de Zeynep hanım vardı, o da Bodrum’da yaşamaya karar vermişti. Bizden önce başkaları da talip olmuş dükkana ama vermemişler. Kardeşimle beni görünce “Genç, daha çok enerjisi olan insanlar bu işe devam etsin” dediler. Benim kendi firmam var ama amacım hiçbir zaman Horozlu ismini kapatmak değil, daha ileri götürmek oldu. Sonra ikisini birleştirdik. Niyetimiz her zaman daha ileri götürmek. 80-90 yaşında amcalar “Bir Horozlu vardı” diye araştırtıp torunlarını getiriyorlar bize.

“Frak komik değil asildir”

* Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de bugün Kraliçe II. Elizabeth’in davetlisi olarak İngiltere’ye gidiyor. Hem kendisi hem de eşlik edenler frak giyecek. Siz bazı gazetecilerin fraklarını dikmişsiniz. Abdullah Gül’ün frakını kimin diktiğini biliyor musunuz?

İskender Smokin yani Levon bey dikti diye duydum ama bilmiyorum. İlk Atatürk giymiş, hâlâ fotoğraflarına bakıyoruz, gerçekten çok güzel duruyor üstünde. Asil bir kıyafet bir kere...

* Böyle bir davette cumhurbaşkanının frakı gazetecilerin veya heyetin giyeceğinden farklı mı olmalı? Ya da cumhurbaşkanının bir devlet başkanına ve kraliçeye giyeceği frak farklı mıdır?

Smokinde yaka seçimleri farklıdır. Şal, kruvaze, kırlangıç gibi çeşitleri var. İngiltere Kraliçesi istemiş cumhurbaşkanının frak giymesini galiba. Bütün fraklar aynı olur, bir değişiklik göstermesi gerekiyorsa da ben bilmiyorum. Bazı yarışlarda renkli fraklara madalyonlar
takıldığını gördük sadece. Bence bir tane frak modeli var, renkleri değişebilir.

* Frak insanlara neden komik geliyor?

Karşıyım bunlara. Türkiye Cumhuriyeti’ni hediye etmiş bir insanın giydiği kıyafet komik değil ancak asil olur. Öyle düşünenler ya taşıyamıyordur ya da yakışmıyordur. Türkiye’de yaygın değil sadece. Çok modern görünüp hiç modern olmadığımız için... Organizasyonlarda kadınlar da çok frak istiyor. Bence kadınlara daha çok yakışıyor zaten (gülüyor).

* Fiyatlar nasıl?

Smokin kiraları 200-350 TL arası değişiyor. Satın alınırsa 700-1250 TL. Gömlek, papyon, kuşak içinde. Fraklar kirası 300-450 TL arası. Satın alınınca 1000 TL’ye kadar çıkıyor. Kostümler de 200-300 TL ama 1500 TL’ye kadar çıkabilir. Mesela bu hafta birine gladyatör kostümü yapacağım, Amerika’da giyecekmiş. Üzerindeki figürlerin ayrı kalıbının çıkarılması gerek. Böyle şeyler için iki-üç kişi çalışıyoruz.

* Siz ya da oğlunuz giyiyor musunuz buradaki kıyafetlerden?

Yazın memlekete düğüne gidecektik, oğlum “Smokin giysem nasıl olur?” dedi. “Düğün burada olsa güzel olurdu ama köy düğününde olmaz” dedim. Bugüne dek bir kere çarliston giymiştim denemek için. Bugün de ilk defa frak giydim. Gerçekten güzelmiş aynada bakınca falan...

Kostümde en büyük talep Hürrem ve ‘Sülüman’a

* Kostüme mi daha çok ilgi oluyor smokine mi?

Dönemine göre. Düğün zamanlarında smokin, kışın ilk aylarında daha çok kostüm. Büyük bir şirket geliyor, “Osmanlı konseptli parti düzenleyeceğiz” diyorlar. Ya da departman departman değişiyor istekleri. Finans departmanı korsan oluyor, muhasebe departmanı padişah oluyor. O kadar çok yaptık ki böyle. Şimdi Cadılar Bayramı geçti, çok kostüm yaptık. İnsanlar içindekini kostümle dışarı vuruyor herhalde. Son zamanlarda vampir modası çıktı filmlerden, kitaplardan sonra. “Karayip Korsanları” filmi daha gelmeden bize kostüm talepleri gelmeye başlamıştı. Son iki senedir en çok “Muhteşem Yüzyıl” talebi geliyor. Herkes Hürrem, ‘Sülüman’ olmak istiyor. Normal partilerde kadınlar en çok cadı ve barok dönem kadını olmak istiyorlar. Bir departmanın “Kurtlar Vadisi” birinin “Ezel” gibi giyinmek istediği bile oldu. Normal takım elbiseler işte ama bizden istiyorlar... Turkcell’in partisi vardı, 10 kadını Cici Kızlar gibi giydirmiştik. Ama bazı akrabalarımıza hâlâ ne iş yaptığımızı tam anlatamadık, dönem kıyafeti deyince zaten anlamıyorlar. ‘Eski kıyafetleri almak için size para veriyorlar, bir de kullanıp geri mi getiriyorlar?’ diye şaşırıyorlar. Bazıları gelinlikçi sanıyor bizi. Artık açıklama yapmayı bıraktık, kim nasıl anladıysa öyle kalsın.

* Dizilere de kostüm veriyorsunuz değil mi?

Evet, en son “Leyla ile Mecnun”, “Yahşi Cazibe” ve “Keşanlı Ali Destanı”na verdik. Deniz Seki’ye klip için 70’ler kostümü yapmıştık. Beyazıt Öztürk’e yaptık skeçleri için. Kendileri gelmiyorlar, asistanları geliyor beden ölçülerine göre hazırlıyoruz. Gazetede, televizyonda görünce anlıyoruz kime kostüm yapmış olduğumuzu.