17.06.2012 - 02:30 | Son Güncellenme:
Mine Aydın / mine.aydin@milliyet.com.tr
Adam olacak çocuk’ deyince herkesin aklına bir tek isim gelir: Barış Manço. Oğlu Doğukan Manço’nun babasının sesiyle yeni single çıkartacağını tesadüfen televizyondan öğrendim ve çok heyecanlandım.
Röportaj için randevulaştığımda da “Müzede yapalım” dedi ve heyecanım biraz daha arttı.
Yıllarca televizyonda Barış Manço’nun adresini verdiği o meşhur evi sonunda görecektim. Röportajdan önce evi gezdim, tüylerim diken diken oldu... Barış Manço’nun çizmeleri, kıyafetleri, yüzüklerini görünce aklıma çocukluğum, okuldan koşup ekran karşısına geçtiğim günler geldi.
Barış Manço, eşi ve oğullarıyla bir düğün davetine giderken.
Ardından Doğukan Manço ile müzenin kafesinde oturup single’ını konuşmaya başladık.
Babalar Günü’ne özel bir single çalışması yaptınız. Hikâyesini sizden dinleyelim...
Esasında yıllardır kendi remix’lerimi yapıyorum fakat kimseyle paylaşmıyordum. Barış Manço halka mâl olmuş bir insan olduğu için belki parçalarıyla oynanması istenmez gibi bir takım düşünceler içersindeydim. En son yaptığımız çalışmada babamın pek duyulmamış bir vokalini kullandım. Biraz da geçmişi araştırdığımda babamın zaten remix’e çok yatkın bir insan olduğunu gördüm. Onun yaptığı işe sadık kalarak böyle bir çalışma hazırladık. İstanbul Disco Mafia ekibiyle Manço Production çatısı altında çalıştık. Babamın 1971’de kurmuş olduğu bir firma bu. Altı-yedi kişilik bir ekiple bunu devam ettiriyoruz. İşimiz remix ve DJ yetiştirmek. Bu parçanın çıkışını da özellikle Babalar Günü’ne denk getirmek istedim. Çünkü o kadar özel ve güzel oldu ki! Sanki babam bu çalışmayı almış, kaydetmiş ve bir yerde özellikle bırakmış ki bugün yeniden ben ortaya çıkarayım diye.
“Babamın sesine şans eseri kanal kayıtlarında rastladık”
Şarkıyı onun sesinden dinliyoruz değil mi?
Şarkı babamın 1979 senesinde yurtdışında çıkardığı “Disko Manço” isimli albümde var. Ancak ülkeye dönünce plağın korsanını görüyor ve kırılıyor. O yüzden de albümü devam ettirmiyor. Bizim çalışmamızda şarkıyı onun sesinden dinliyoruz. Ama kendisi parçayı daha önce vokalistlerine söyletmiş. Biz şans eseri kanal kayıtlarında babamın sesine rastladık. Üç aylık bir çalışma sonunda da bu versiyonu hazırladık. Parçanın adı “Binlik Demlik”. Bence babamın halkla arasındaki kuvvetli iletişimi ve sempatik yapısını yansıtan bir şarkı. Sözleri şöyle: “Anne bana çay yap demli olsun, baba bana para ver binlik olsun.”
“Babam halka mâl olmuş bir insan. Parçalarıyla oynanması istenmez gibi düşünceler içersindeydim” diyorsunuz. Sizce bu single nasıl tepkiler alacak?
Parçayı onunkine sadık kalarak yeniden hazırladık. Dinlettiğim herkes çok beğendi. Olumlu etki görünce de parçayı single olarak çıkartıp herkesle paylaşma kararı aldım. Benzeri parçalardan oluşan bir albüm de hazırlayabilirdim ama önce single ile nabız ölçmek insanların tepkisini görmek istedim. Acaba beğencekler mi? yoksa “Doğukan babanın parçalarına dokunma” mı diyecekler? Benim içimden bir ses bu single’ı beğeneceklerini söylüyor. Tepkiler de olumlu olursa Barış Manço remix’leri yapmaya devam edeceğim.
Barış Manço ve oğulları Moda’daki evin kapısında.
“Babam için en güzel hediye iyi bir karneydi ama biz kardeşimle kötü öğrencilerdik”
Babanız sağken, Babalar Günü’nde özel bir şey yapar mıydınız?
Ben tabii ki çocuk olduğum için ve cep harçlığımla babamı nasıl mutlu ederim bilemediğim için durmadan gidip böyle kravat iğnesi falan alırdım. Babam da öyle çok ciddi kravat takmazdı. Bizim için birlikte olmak en büyük hediyeydi. Vakti olan bir insan değildi. Onun için en önemli hediye iyi bir karne olurdu ama biz karnelerimizi nasıl saklayacağımızı bilemezdik. Babalar Günü de okulların kapandığı zamana yakın olduğu için en kötü hediyesini de karneyle verirdik. İyi evlatlardık ama kötü öğrencilerdik. Hep okulda da başarılı olmamızı isterdi, o yönde mutlu edemedik.
“Armut dibine düşmemiş, bende ses yok. Söylemek yerine remix ve elektronik müzik yapıyorum”
Babanızla birlikte şarkı söyler miydiniz?
Babamla “Ayı” adlı şarkıyı söyledim. O zaman
10 yaşındaydım, Türkiye’nin en genç rapçisiydim. Klibinde de vardım. Ama armut dibine düşmemiş bende ses yok. O yüzden söylemek yerine remix ve elektronik müzik yapmayı tercih ediyorum.
Barış Manço’nun oğlu olmak nasıl bir şey? Üzerinizde bunun baskısını hissettiğiniz oldu mu?
Açıkçası Barış Manço bir efsane. Ben hâlâ onun parçalarını dinliyorum. Babam olduğu için değil, Barış Manço olduğu için. Yaptığı her şeyle çok üst seviyede bir sanatçı. Baskıya gelince: Onu devam ettirmek veya ondan daha iyi bir şey yapmak çok zor. Benim görevim onu ve sanatını genç nesillere aktarmak. Bunun için elimden geleni yapıyorum. Zaten ben olmasam da Barış Manço unutulmayacak, Türk tarihine kazınmış bir değer. Biz sadece ailemle buna destek olmaya çalışıyoruz. Müzede paneller, programlar, etkinlikler hazırlıyoruz.
Sizin hayatta yapmak istediklerinizden bahsedelim biraz da...
DJ’lik benim hobilerimden biri, şimdi mesleğim oldu. Bunun dışında aslında otomobil yarışçısıyım. Yakında da Türkiye’yi yurtdışında temsil edeceğim. Ama bunlar ne yazık ki pek bilinmiyor. Ancak ülkeye birincilik getirirsem falan insanlar öğrenir.
Zor dönemler geçirdiniz. Babanızın mirasını en iyi şekilde koruduğunuzu düşünüyor musunuz?
Biz inanılmaz güçlüklerle çok iyi sahip çıktığımızı düşünüyoruz. Çok zorlandık maddi manevi, 10 sene boyunca çok canımızı yaktılar fakat bugün baktığınız zaman Barış Manço’nun nasıl bir evde nasıl değerlerde yaşadığını müze halinde görebiliyorsunuz. Destek alsaydık zamanında durum çok daha farklı olurdu ama almadık. Babam yukarıdan çok destekçi oldu bize, belki bir gün geldi rüyamıza girdi bir şey söyledi. Bir gün oldu çok yorgunken bir anda bilmediğimiz kuvvet geldi. Bize kapılar açtı.