15.06.2025 - 02:00 | Son Güncellenme:
DİDEM SEYMEN - Sınav dönemleri, öğrenciler için yalnızca bilgi ölçümü değil aynı zamanda ciddi bir psikolojik sınav anlamına geliyor. Özellikle lise ve üniversite geçiş süreçlerinde yoğun kaygı yaşayan gençlerin hem başarıları hem de genel sağlıkları olumsuz etkilenebiliyor. Uzman Psikolog Tuğçe Rabia Dursun, sınav stresinin göz ardı edilmemesi gerektiğini söylüyor.
Sınav kaygısı, öğrencinin dikkatini toplamasını ve bilgisini etkili şekilde kullanmasını engelliyor. Çarpıntı, mide bulantısı, baş ağrısı gibi fiziksel belirtilerle ortaya çıkan bu durum, öğrencinin yaşam kalitesini de düşürüyor. Dursun, bu belirtilerin süreklilik göstermesi halinde profesyonel destek alınması gerektiğini belirtiyor.
Psikolojik hazırlık, sınav başarısında en az akademik bilgi kadar önemli. Dursun, sınavdan en az bir ay önce zaman yönetimi, nefes egzersizleri ve olumlu iç konuşmalar gibi yöntemlerin uygulanmasını öneriyor. Sınav ortamını zihinde canlandırmak da panik anlarını azaltabiliyor.
Aile desteği motive ediyor
Sürekli kıyaslama, baskı ve tehdit dili öğrencinin özgüvenini zedeliyor. Dursun, ailelerin empatik, anlayışlı ve destekleyici bir yaklaşım sergilemesinin öğrencinin başarısını artıracağını vurguluyor.
Sınav döneminde sosyal medyada karşılaşılan başarı hikâyeleri, öğrencilerde yetersizlik duygusunu tetikleyebiliyor. Bu nedenle ekran süresi sınırlandırılmalı, dijital içerikler bilinçli seçilmeli.
Kaygı yenilebilir
“Ya başarısız olursam?” düşüncesiyle baş etmek mümkün. Dursun’a göre küçük hedefler koymak, geçmiş başarıları hatırlamak ve sınavı hayatın tek belirleyicisi olarak görmemek özgüveni artırıyor.