PazarBodrum mu, Alaçatı mı?

Bodrum mu, Alaçatı mı?

07.07.2013 - 02:30 | Son Güncellenme:

Her yaz olduğu gibi bu yaz da yazlık bölgeler arasındaki rekabet tam gaz sürüyor. Zaman zaman Assos gibi yeni rakipler ufukta belirse de asıl mücadele hâlâ Bodrum ve Alaçatı arasında yaşanıyor

Bodrum mu, Alaçatı mı

Yaz mevsiminin kendini iyiden iyiye hissettirmeye başladığı şu günlerde “büyük güney göçü” başladı. Fırsatını bulan valizini toplayıp güneye iniyor. Bu, her yıl olduğu gibi Bodrum-Çeşme “savaşının” da başladığı anlamına geliyor. Kimileri “Bodrum’dan vazgeçmem” dese de popülerliği giderek artan Çeşme-Alaçatı bu yıl da sağlam bir rakip olarak çıkıyor Bodrum’un karşısına. Son yıllarda bu ikiliye bir de Assos eklendi. Daha çok akademisyenlerin, yönetmenlerin, reklamcıların tatil için tercih ettiği Assos’ta da Alaçatı’da olduğu gibi restore edilen taş evlerden butik oteller var belki ama yakın zamanda bir Alaçatı olacak gibi durmuyor. Gece hayatının, eğlence yerlerinin olmadığı Assos, tam anlamıyla sakin bir tatil geçirmek isteyenler için... Yani Bodrum-Çeşme bir süre daha aralarına kimseyi almayacak gibi duruyor. Biz de Bodrum ve Çeşme’yi ünlü müdavimlerine sorduk: “Nedir sizin oraların kerameti?”

Haberin Devamı

BODRUM

Bodrum mu, Alaçatı mı

“Hayattaki en büyük yatırımım gidip gölgesinde dinlendiğim, Torba’ya diktiğim zeytin ağacı”

Ali Poyrazoğlu
Tiyatrocu

* Bodrum’un doğal yapısını, iklimini seviyorum. Burada rutubet çok az. Türkiye’nin en güzel koylarının bazıları burada... Ayrıca burada yaşayanlar çok açık fikirli ve dost canlısı kişiler. Herkes daha kardeş, daha arkadaş... Büyükşehrin gerilimi bulunmadığı için ilişkiler daha az hırçın. O nedenle yaz-kış Bodrum’a gelip gidiyorum.
* Yurt dışında olmadığım zamanlar Bodrum’a geliyorum. Burada 30 yıl önce aldığım bir evim var. Orada yazı yazıyorum. Yazın karınca gibi çalışıyorum kışın da bir ağustos böceği gibi çalıştıklarımı sergileyerek keyif çatıyorum.
* Torba’ya gitmeyi seviyorum. Torba’da 20 sene önce diktiğim bir zeytin ağacım var. Hayattaki en büyük yatırırım o. 20 yılda ben büyüttüm o ağacı, gider onun gölgesinde kitap okurum. Kahvaltıyı evde yaparım. Zaman zaman da balık lokantalarına ama en çok Kısmet Lokantası’na giderim.
* Perşembe akşamüstünden cuma akşamüstüne kadar Pazaryeri’nde olurum. Çünkü bu çevrede ne yetişiyorsa oraya getirilir. Bodrum pazarı çok eğlenceli, hareketli ve heyecan vericidir. Kalemiz var, Kale’de, İstanbul’dan gelen özel tiyatrolar gösteri yapıyor, ben de yapacağım. Devlet Opera
ve Balesi burada bale festivali düzenliyor.
* Bodrum’da kontrolsüz bir yapılaşma başladı. Buradan bir Antalya çıkartılmaya çalışılıyor.
O güzelim Bodrum mimarisi gölgede kalacak bu gidişle. Gürültü turizmini de beğenmiyorum. Belediye kültür-sanat konularında bir-iki karnaval yapmanın haricinde durgun davranıyor. Maalesef birkaç senedir tek tük alaturka konserler dışında, Bodrum Açıkhava Tiyatrosu, tellerle çevrilmiş vaziyette ve tek başına, atıl bir şekilde duruyor. Ben oraya “yasaklı tiyatro” adını taktım.

Haberin Devamı

“Bodrum giderek daha da kalabalıklaşıyor ve burayı seçme sebebimiz ortadan kayboluyor”

Derya Alabora

Bodrum mu, Alaçatı mı
Oyuncu
* Bu kadar yapılanma olmadan önce Bodrum şahane bir yerdi. Şimdi bunlardan biraz geri düşmüş bulunuyoruz ama şimdi de Gümüşlük benim için çok özel bir yer.
* Ben çok sıcaktan hoşlanmıyorum burası güneye oranla daha ılık. Denizi ve doğası çok güzel. Çok büyük bir tarihin içinde oturuyorsunuz aynı zamanda. İş durumuna göre değişiyor tabii ama iki-üç ay kalıyorum genelde burada. Geldiğimde ev kiralıyorum sahilde. Orası da denizin üstünde yüksek tavanlı taş bir oda gibi.
* Gümüşlük’te bir sabah kahvaltısı ritüeli oluyor, meydanda toplanıp birlikte kahvaltı ediyoruz.
Bir de burası küçük bir yer. Gece de aynı şekilde herkesin toplandığı müzik çalınan, sohbet edebileceğimiz yerler var. Aynı zevkleri paylaştığımız insanlar toplanıyor Gümüşlük’te, o da benim için bir ayrıcalık oluyor.
* Akşam yemeğini Mimoza’da yiyorum. Limon’un günbatımı muhteşem oluyor. Jazz Cafe’ye gidiyorum, orada
caz geceleri oluyor. Evimin önünden denize giriyorum.
* Ağaçların kesilip yapılaşmaya açılmasından memnun değilim, Bodrum giderek daha da kalabalıklaşıyor. Burayı
seçme sebebimiz yavaş yavaş ortadan kayboluyor.

Bodrum mu, Alaçatı mı

“Her daim yenilik ve enerji peşinde olduğum için Bodrum’u seviyorum”

Emre Ergani - İşletmeci
* Bodrum benim ilk aşkım, ayrılmam mümkün değil. Her daim yenilik, güzellik, enerji peşinde olduğum için Bodrum’u seviyorum. Yaz sezonu boyunca Bodrum’dayım. Kendi evimde kalıyorum.
* Denize girdiğim söylenemez, o yüzden özel bir beach ya da koy tercihim yok. Kendi mekanlarımda vakit geçirmekten keyif alıyorum. Bodrum’da Elado Restaurant tercihimdir. Onun dışında eğlenmek için Mavi Suites Türkbükü’nün ön bahçesindeki Biber
Bar ve Ship a Hoy’da vaktimi geçiriyorum.
* Bodrum’un sevmediğim bir yanı yok. Bodrum bir aşktır ve aşkta sevmemek olmaz.

Haberin Devamı

“Bodrum’a ilk kez 1963’te geldim, burada çok huzurluyum”

Cemil İpekçi
Modacı

* Buraya ilk kez 1963’te geldim ve âşık oldum, kaldım. Bodrum’un her şeyini çok seviyorum. Marinasını, sahilini, pazarını... Burada
çok huzurluyum.
* Bodrum’un merkezinde, kendi evimde kalıyorum.
20 yıldır buradayım. Genelde evimde, atölyemde vakit geçiriyorum. Akşamüstü işim yoksa denize, oradan da yürüyüşe gidiyorum. Evim merkezde olduğu için denize de hep merkezde sahilden
girmeyi tercih ediyorum. Bodrum pazarına gidip gezmekten çok keyif alıyorum.
* Marina Yat Kulüp’e gidiyorum. Özellikle yemek yemeyi ve müzik dinlemeyi sevdiğim için, tüm bunları bulduğum Bodrum merkezdeki Hong Kong Çin Lokantası’na sık sık gidiyorum. Bunun haricinde genelde hep evimde, atölyemdeyim.
* Evimin de bulunduğu Bodrum merkez dışında bir yere gitmiyorum. Denize girmek için de, yemek yemek için de hep merkezdeyim. Zaten çok fazla dışarıya çıkmıyorum. 15 günde bir bazen tekne turu yaparak koy koy geziyorum. Onun dışında denize girmek için özellikle gittiğim bir yer yok. Alışverişlerimi Bodrum pazarından yapıyorum.

Haberin Devamı

“Haberleri seyretmediğimiz sürece başka bir dünyada yaşamak hâlâ mümkün”

Gülriz Sururi - Tiyatrocu
* 1968 yılından bu yana her yazımız Bodrum’da geçti diyebilirim. Ege’yle Akdeniz’in kesiştiği harikulade bir doğa, mimari, daracık ama tertemiz sokaklar, kapıları bağcıkla kapanan evler... Bütün bunlar bir İstanbulluyu, üstelik sanatçıysa, mutlu etmeye yeter de artardı bile. Biz de çarpıldık. Bir tekne aldık sonunda. Yani Bodrumlu olduk gibi.
* Eskiden daha yoğun çalışıyorduk tabii ama ne kadar vakit bulabilirsek geliyorduk. En sonunda deniz kenarında bir ev sahibi olmaya karar verdik.
* Şüphesiz Bodrum saklı kent olarak kalamazdı. Buralar çok kalabalıklaştı. Bir gün baktık ki resim çektirecek halimiz kalmamış biz de
25 yıl önce Torba’ya taşındık.
* Şöyle bir lüksümüz var şu anda deniz kenarından
100 metre yürüyünce mendirekteyim. Sabah denizle uyanıyoruz, giysi denen şeyden haberimiz yok. Bez parçaları ve mayoyla yaşıyoruz.
* Torba’da bir-iki tane eski yer vardır, bir tanesi
Dalli diğeri de Torbahan Hotel. Haberleri seyretmediğiniz
sürece başka bir dünyada yaşamak hâlâ mümkün burada. Cehennemde cenneti yaşıyoruz.

Haberin Devamı

ALAÇATI

Bodrum mu, Alaçatı mı

“Buradaki pazarı çok seviyorum, oradan bir şeyler alıp yemek yapıyorum”

Nurseli İdiz - Oyuncu
* Alaçatı’da “kanka” diyebileceğim çok yakın bir arkadaşım var, Ümit Bey... Onunla beraber bir butik açtık. O yüzden Alaçatı’ya çok sık geliyorum. Buranın bunaltmayan bir havası var. En çok da tarihi dokusunu seviyorum Alaçatı’nın.
* İşim olmazsa genelde 2-2.5 ay kalırım burada. Arkadaşım Ümit Bey’in evi var, orada kalıyorum.
* Çark Plajı’na çok gidiyorum. Bir de
Germiyanlı Yalısı’na gidiyorum. Bizim dükkanın karşısında da Bizim Ev diye bir yer var, aile dostlarımız, çoğunlukla orayı tercih ediyorum.
* Alışverişlerimi kendi dükkanımdan yapıyorum. Buranın pazarı çok güzel, çok seviyorum oraya gitmeyi. Oradan da bir şeyler
alıp evde yemek yapıyorum.
* Magazincileri sevmiyorum, rahat bırakmıyorlar diye. Bir tek bundan rahatsız oluyorum burada, ama artık onlara da alıştık.

Bodrum mu, Alaçatı mı

“Alaçatı’daki huzuru çok seviyorum, keşke bir de yazın bu kadar kalabalık olmasa...”

Çağla Kubat
Sporcu, oyuncu

* Benim Alaçatı’da tatil yapmak gibi bir anlayışım yok, zaten burada yaşıyorum. Alaçatı’nın sakinliğini, huzurunu çok seviyorum. Bir de burası bana windsurf (rüzgar sörfü) yapma imkanı sağlayan bir yer. Bir süre önce kendi işimi kurdum, Çağla Kubat Windsurf Akademi burada yer alıyor. Bu nedenle ben de yaz-kış Alaçatı’da yaşıyorum.
* İki senedir kendi evimde kalıyorum. Kışın iki-üç aylığına yurt dışındaki yarışlara, antrenmanlara gidiyorum. Onun dışında hep Alaçatı’dayım. Özellikle yaz aylarında akademide sörf dersleri verdiğim için sürekli buradayım.
* Benim gibi yaz-kış burada yaşayan birçok arkadaşım var, onlarla vakit geçirmeyi seviyorum. Kış aylarında Alaçatı köyünün iç kesimlerine gitmeyi, oralarda oturmayı çok seviyorum. Çalıştığım için genelde çok yorgun oluyorum. O yüzden daha çok bir an önce evime gidip dinlenmek istiyorum. Davet eden birisi olursa ya da İstanbul’dan bir arkadaşım gelirse,
o da nadir oluyor, dışarı çıkıyorum. Onun dışında çıkmayı pek tercih etmiyorum.
* Zeytin Konak Hotel’de kahvaltı yapıyorum, zaten burası çok sevdiğim bir arkadaşımın. Alavya adında bir otel açıldı, akşamları oraya gidip bir kahve içmeyi çok seviyorum, inanılmaz bir İtalyan lokantası var içinde. Yusuf Usta’ya, Avrasya Ev Yemekleri’ne gidiyorum. Neredeyse evde hiç yemek yapmıyorum. Hem fiyatları çok uygun hem de çok lezzetli ve sağlıklı. Alaçatı’dan pek alışveriş yapmıyorum, İstanbul’a gittiğimde topluca yapıyorum.
* Alaçatı’nın yazın çok kalabalık olmasını sevmiyorum. O zaman köy gerçekten yolda yürünemez hale geliyor. Onun dışında sevmediğim herhangi bir yönü yok buranın. Hatta rahatlıkla çok sevdiğimi söyleyebilirim.

“Temmuz sonuna kadar Alaçatı’daki evimizde, çocuklara endeksli bir tatil yapıyoruz”

Çağla Şikel
Manken, sunucu

* Buranın o etnik mimari dokusunun bozulmamış olması bizi çok cezbediyor. Denizin mükemmel olması, aynı zamanda da çok çeşitli restoranların bulunması da burayı tercih etmemizi sağlıyor. Alaçatı’daki evimizde temmuz sonuna kadar kalıyoruz.
* Emre (Altuğ) de ben de, çocuklara endeksli durumdayız. Haliyle onlar uyanınca parka, aqua parka ya da denize gidiyoruz. Bazen de alışveriş yapıyoruz... Gece onlar yatınca da eşimle yemek yiyip geziyoruz.
* Yemek için Mikasa, Lavanta, Karina, Tapu, Paparazzi ve Kuytu’ya gidiyoruz. Eğlenmek içinse Double, Paparazzi ve Marrakech’i
tercih ediyoruz.
* Alaçatı’nın havasının bazen aşırı rüzgarlı olmasını ve soğuk denizini pek sevmiyorum.

“Trafikte kimse 70 kilometreden yukarı çıkamıyor, o nedenle burada araba kullanmak çok keyifli”

Alinur Velidedeoğlu
Reklamcı

* Eşimin ailesinin daha önce Alaçatı’da otelleri vardı. Ben de o sebepten Alaçatılı oldum diyebilirim.
* Çok seviyeli ve kaliteli bir yer bence burası, oksijen oranı da çok yüksek. Alaçatı’nın en sevdiğim tarafı gürültülü bir yer olmaması. İnsanlar birbirine daha saygılı, kavga, gürültü yok. Tartışma görmüyorum etrafta. O nedenle burada çok huzurluyum açıkçası.
* Alaçatı’da uzun süreli kalmıyorum. Eşim burada yeni bir otel yaptırıyor. Ona destek olmak için ara sıra geliyorum. Türkiye’de olduğum zaman hafta sonlarını burada geçiriyorum. Perşembe-cuma geliyorum, pazartesi İstanbul’a dönüyorum.
* Buraya tatile geldiğimde yayınları takip ederek, gazete okuyarak vakit geçiriyorum. Fazla kalabalık olmadığı için yedi senedir Port Hotel’e gidiyorum. Ben öyle yemek arayan bir insan değilim. Bir yere yemek için gitmem, çevre için giderim. İnsanların medeniyet seviyesi benim için yemekten çok daha önemli.
* Alaçatı’nın trafiğinden çok memnunum, 70 kilometreden yukarı kimse çıkamıyor. Trafik çok kontrollü o bakımdan burada araba kullanmak da çok keyifli.
* Burada uzun süre kalmadığımdan şikayetçi olduğum bir yönü pek yok Alaçatı’nın.

KEŞFETYENİ
İkiz bebek müjdesi! Ünlü isim ilk defa paylaştı
İkiz bebek müjdesi! Ünlü isim ilk defa paylaştı

Cadde | 13.05.2025 - 07:41

Amerikalı oyuncu Amber Heard, sosyal medya hesabından ikiz bebeklerinin olduğunu takipçileriyle paylaştı.

Yazarlar