Bozkırın ortasında derinlere dalabilirsiniz

Sakarya Nehri’nin doğduğu kaynaklarda sualtı turizmi başladı. Anadolu’nun bozkırlarından doğduktan sonra 824 kilometre kuzeye ilerleyerek Karadeniz’e dökülen Sakarya Nehri’nin Eskişehir, Çifteler’deki yeraltı kaynakları (Sakaryabaşı) dalgıçların ve doğa tutkunlarının yeni gözdesi oldu.

Üç meraklı dalgıç keşfetti

Berrak suyu, yeşilin pek çok tonunu barındıran bitki çeşitliliği ile göz kamaştıran güzellikteki Sakaryabaşı, artık bozkırın ortasında sualtına inmenin keyfini yaşatıyor.
Yüzyıllardır Eskişehir, Çifteler’de yaşayan vatandaşların dilden dile anlattığı hikayelerle anılan Sakaryabaşı, geçtiğimiz yıl üç meraklı dalgıç tarafından keşfedildi. Sakarya Nehri’ni oluşturan yeraltı kaynaklarının çevresinde yaşayan köylülerin “70 metre derinlik var”, “İçine giren çıkamıyor, girdap oluşuyor ve insanı yutuyor”, “Dev yayın balıkları var, insanı yutuyor” gibi sözlerinin doğruluğunu merak eden; Erkan Balk, Varol Altunan ve Fuat Dönmez sualtı ekipmanlarını alarak keşfe başladı.
Maceracı dalgıçlara, bölgede büyüyen Şuayip Çapar rehberlik yaparken çocukluğundan beri dinlediği hikayeleri de onlara anlattı. Derinlere dalan dalgıçlar köylülerin bahsettiği gibi gizli geçitler ve derin mağaralar bulamadı ama büyüleyici bir yeraltı su kaynağını görüntüledi. Görüntülenen yeraltı pınarları da artık Eskişehir’in en önemli turizm değerleri arasına girdi.

300 dalış, 3 bin fotoğraf

Dalgıçların çektiği görüntüler Türkiye’de olmasa da yurt dışında büyük yankı uyandırdı. Mağaradan fışkıran suyun çıkardığı tazyikle etrafa saçılan taşlar, yeşilin farklı tonlarındaki bitkiler ve güneş ışığıyla birleştiğinde mavileşen nehir İsviçre, İtalya, Belçika, Kanada gibi pek çok ülkedeki doğaseverin ilgisini çekti. Bir nehrin nasıl doğduğunu ve yeraltı sularının nasıl coşkulu çıktığını görmek isteyen doğa severler artık Sakaryabaşı’na gelmeye başladı.
2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti olan Eskişehir’deki yetkililer ile Çifteler Belediyesi de Sakaryabaşı Projesi’ne destek verince, bozkırın ortasında bir sualtı görüntüleme merkezi bile oluşturuldu. Türkiye’nin üçüncü büyük akarsuyu olan Sakarya Nehri’nin 824 kilometre sürecek yolculuğuna başladığı yerde dalışlarını sürdüren Erkan Balk, “Uzun yıllar dededen toruna anlatılan onlarca efsane dinledik. Derinlere indikçe dev yayın balıkları ya da girdapları görmedik ama bizi etkileyen doğanın gücü oldu. Efsanelerin yıkılması yöre halkını üzdü ama keşfettiklerimiz bölgeye büyük heyecan getirdi” diyor. Bugüne kadar
300 dalış yapıp 300 dakika video ve 3 bin fotoğraf çektiklerini söyleyen Balk: “Eskişehir Vali Yardımcısı Ömer Faruk Günay, Eskişehir Milletvekili Ülker
Can ve Çifteler Belediye Başkanı Metin Özen projemize büyük destek verdiler. Geçen aylarda sarkıtlar, su kaynaklarından su ile püsküren salyangoz kabukları, endemik karidesler yeni keşiflerimiz oldu. Su sıcaklığı yaz-kış 20 ila 22 derece. Şimdi sualtı severleri Sakaryabaşı’na bekliyoruz.”
Çifteler Belediye Başkanı Metin Özen de “Anadolu’nun nasıl doğal zenginliklere sahip olduğunun göstergesi olan Sakaryabaşı artık bozkırın ortasında doğal güzelliklere dalma heyecanı yaşatıyor. Doğa ve derinlik sevenleri ilçemize bekliyoruz” diyerek benzer bir çağrı yapıyor.

Yeraltı sularından Sakarya Nehri’ne...

- Gökgöz: Dalış bölgesi 21 derece sıcaklıkta ve 4 metre derinlikte. Çok sayıda canlı türü yaşıyor.
- Karaburgu: Gökgöz kaynağına 500 metre uzaklıkta. Bilinenin aksine asıl kaynak yeri burası. Sığ suda aralarında 1 metre mesafe olan iki çukur var. Yeşil bitki örtüsüyle adeta yağmur ormanlarını andıran kaynakta 1 metre boyundaki istilacı İsrail yayın balıkları bulunuyor.
- Kırkkız: Adını inek otlatan 40 genç kızın aynı anda boğulması efsanesinden alan Kırkkız, ana kaynak Gökgöz’e yaklaşık 600 metre mesafede.
6 metre derinlikte yüzeyi yoğun yosunlarla kaplı. Yosunların arasından süzülen güneş hüzmeleri adeta görsel şölen yaratıyor.
- Eminekin gözesi: Eminekin köyünde bulunan göze, yağmur suları ve su sirkülasyonunun azlığından zayıf görüşe sahip.
- Başkurt: Başkurt köyü yakınlarındaki yeraltı su kaynağı 5 gözeye sahip. Başkurt’ta fışkıran suyla birlikte kum taneleri kışın 10-15 santime, yazın 4 metreye çıkıyor. Mavinin pek çok tonu eşliğinde karşılaşılan alabalıklar doğa severleri büyülüyor.