Pazar "Bu film bir kurguydu, belgesel değil"

"Bu film bir kurguydu, belgesel değil"

18.11.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:

Atatürk manevi kızı Ülkü Adatepe ile birlikte. Üzerinde reklam filminde örnek olarak kullanılan kıyafet var. Filmi hazırlayan ajans Medina Turgul DDB, Atatürk rolü için Haluk Bilginer'in seçilmesinin tek sebebinin oyun gücü olduğunu söylüyor.

Bu film bir kurguydu, belgesel değil

axpaz021.jpg Herkesin dilinde aynı reklam. Haluk Bilginer ve çocuk oyuncu Hakan Büyüktopçu'nun oynadığı İş Bankası reklam filmi yayına girdiği andan itibaren televizyonun en çok konuşulan konusu oldu. Eleştiriler alsa da genel kanaat, başarılı bir iş olduğu yönünde. Filmin ilham aldığı fotoğrafta Atatürk'ün yanında manevi kızı Ülkü Adatepe'nin olmasına rağmen neden bir erkek çocuk oyuncu oynatıldığı da merak ediliyor. Reklam ajansı Medina Turgul DDB "Kız olsaydı belgesel hissi verecekti. Amacımız bunun kurgu olduğunu belli etmekti" diyor. "En ufak bir yanlış anlamaya mahal vermedik" Her reklam fikri gibi bu fikir de bir ihtiyaçtan doğdu. İş Bankası, 10 Kasım'da kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'e saygı duruşunda bulunacağı bir film istedi. Tabii ki "Atatürklü bir film çekelim" gibi bir çıkış noktası sağlıklı değil. Diğer yandan 10 Kasım'la ilgili bir film fikri üzerinde çalıştığınızda, hele Mustafa Kemal Atatürk'ün kurucusu olduğu banka iseniz, fikrin böyle uygulanması mümkün. Filmin senaryosu Medina Turgul DDB'nin yaratıcı grubu tarafından üretildi. Bu film "görgü tanıklarının anlattıklarından hareket eden bir yeniden canlandırma" değil. Belgesel de değil. Atatürk'ün düşüncelerinin, konuşmalarının, hayatının yönlendirdiği bir film bu. Bir anlamda onun fikirlerine bir saygı duruşu. O yüzden kullanılan her kelimenin, hikayenin anlatım tarzının, oyuncunun, mekanın, yani filmi oluşturan her unsurun büyük bir hassasiyetle seçilmesi gerekiyordu. Filmin duruşunun en ufak bir yanlış anlamaya mahal vermemesi gerekiyordu. Her adımımızı bu gerekliliğin ışığında attık. Filmin çıkış noktası olan fotoğrafın orijinalinde Atatürk ve manevi kızı Ülkü Kocatepe olmasına rağmen biz erkek bir çocuk oyuncu ile çalıştık. Çünkü kız çocuk olsaydı bir belgesel hissi verecekti. Amacımız bunun bir masal, bir kurgu olduğunu belli etmekti. "Atatürk'ün kullandığı kelimeler, alışkanlıkları, insan ilişkileri hakkında bilgi verdim" Reklam filminde Atatürk'ün yaşamının son dört-beş yıllık bir döneminin baz alınmıştı. Dolayısıyla Atatürk'ün hayatının son dört-beş yılının önemli olaylarını, kararlarını, gezilerini bir rapor halinde reklam şirketine ilettim. Ardından reklamcı arkadaşlar Atatürk'ün gündelik hayatında kullandığı sözcükler, vücut dili, giysiler, bir günlük mesaisi, alışkanlıkları, insan ilişkileri hakkında bilgi istedi. Onlara Atatürk'ün 1936-37-38'de özellikle çevre ve doğa hakkında konuşmalarından çeşitli bölümler aktardım. 1930'lardan Atatürk görüntüleri yolladım. Onun son dönemdeki vücudunu, bakışlarını değerlendirdiler. Üçüncü aşamada ise bana senaryonun metnini yollayıp Atatürk'ün gündelik konuşma diliyle ne kadar uyuştuğunu test ettiler. Bir Atatürk belgeseli projemiz var. Bu belgesel doğrultusunda zaten Atatürk okumaları ve çalışmaları yapmaya başlamıştım. Antrenmanlıydım. İş Bankası 10 yıl önce de Atatürk'ün canlandırıldığı bir reklam filmi yapmıştı 1997'deki reklam, Medina Turgul reklam ajansı ile birlikte İş Bankası için yaptığımız dört yıllık kampanyanın filmlerinden biriydi. "Sağduyu" adını taşıyordu. Haluk Bilginer ve Uğur Yücel oynuyordu. Yücel internet sitesinde bankanın tarihsel bilgilerine bakıyordu. Bilginer de onu kuruluş günlerine götürüyordu. Bugünden geçmişin Ankara'sına bir yolculuğa çıkarıyordu. 1924 Ankara'sını yansıtmıştık orada. Reklam filmi için bankanın kuruluş dönemine götürmüştük seyirciyi ve bunun için bankanın kurucusunun Mustafa Kemal olduğu gerçeğinden yola çıkmıştık. Mustafa Kemal'i Mustafa Preşeva canlandırmıştı. Tipi zaten benziyordu. Biraz makyajla iyice benzettik. Reklamdaki sahneleri 1920'lerdeki Atatürk fotoğraflarından yola çıkarak yaratmıştık. Yeni filmi içerik olarak beğendim. İyi mesajları var. İlgi çekici bir film. Bankaya faydası olduğu kesin. Ama genel olarak değerlendirdiğimde vasat buldum. Önemli bir sinematografisi yok. Makyaj biraz ağır kaçmış. O makyajı biraz gizlemeye çalışmışlar. Dolayısıyla kafası öne eğik durmak zorunda kalmış. Yüzünü pek göremiyoruz Atatürk'ün. Herhalde belli bir açıdan çekince benzediği düşünülmüş. "10 kostüm hazırladık, 11 bin YTL'ye mal oldu" Rejisör ve asistanlarla birlikte Atatürk'ün seyirciye en sıcak gelebilecek kostümünü saptadık. Biliyorsunuz pek çok fotoğrafında Atatürk takım elbise, smokin veya asker kıyafetiyleydi. Biz günlük bir kıyafetle yansıtmak istedik Atatürk'ü. Çünkü reklam filmi bahçede geçiyordu.Reji ekibiyle birlikte pek çok Atatürk fotoğrafına baktık. Reklamdaki kıyafet için Florya'da çekilen fotoğraftan yola çıktık. Hiçbir kıyafet hazır alınmadı, hepsi diktirildi. Ayakkabı yaptırıldı. Pantolonu biraz kalınlığı olan bir yünlü kumaştan dikildi. Yelekte, Atatürk'ün belinde nereye geliyor, omzunda nereye geliyor diye fotoğrafa baktık ve ona sadık kaldık. Triko yeleği birkaç trikocuya ördürdük. Aralarından en uygununu seçtik. Santimetresinden kalınlığına, ipine kadar her detay düşünüldü. Gömlek bire bir Atatürk'ün giydiği gömleğin modelinde tasarlandı.Çocuk oyuncunun kostümü 1930'lardaki erkek çocukları nasıl giyiniyorsa ona göre hazırlandı. Dönemin modası yansıtıldı. Reklam filmi için çocuk kostümleri dahil döneme ait 10 adet kostüm hazırladık. Kostümler için toplam 11 bin YTL harcandı. Terzilerle birlikte kostüm ekibi altı kişiydi. Kıyafetler bir hafta içinde tamamlandı. "Haluk Bilginer'in sabrı müthişti, beş saat bir üff bile demedi" Haluk Bilginer'in makyajının gözden üstü bana ait. Son yıllarında Atatürk'ün saçları daha seyrekti. Kaşları gürdü ve uçları daha sarıydı. Biz de öyle yaptık. Film siyah-beyaz olmasına rağmen renklere sadık kaldık. Bazı yerlerin daha açık renkte olduğu belli oluyor. Bu da doğallık katıyor filme. Atatürk'ün saçlarında ve kaşlarında kullandığımız malzeme gerçek. Ajans bize Atatürk'ün son yıllarındaki, her açıdan çekilmiş fotoğraflarını verdi. O fotoğraflar bir tablo haline getirilmişti. Biz de oradan çalıştık. Haluk'un alnı ve saçları plastik bir maddeyle kapatıldı. Ondan sonra üzerine saç koyuldu. Sadece şakaklardaki saçları Haluk'a ait. Haluk Bilginer lens de taktı. Rengi, beyaza yakın bir maviydi neredeyse. Çünkü alttaki koyu renk gözü kapatmak lazımdı. İtalyan makyör 3,5 saat kadar çalıştı. Ben de 1-1,5 saat kadar. Haluk bu kadar iyi oynamasaydı makyaj ve reklam filmi bu kadar etkileyici olmazdı. Sesiyle, tavrıyla, duruşuyla çok etkili oldu. Sette bize çok rahatlık sağladı. Haluk'un sabrı müthişti. Adam beş saat boyunca bir üff bile demedi. Onunla daha önce çalışmıştım ama bu uzun süreli sabrı beni bir kere daha hayran bıraktı ona. 10 yıl önce çekilen reklam filminde Atatürk'ün makyajını da ben yapacaktım ama çekim günü başka bir işim çıktığı için yapamadım makyajı. Tesadüf eseri kardeşim Neriman Kardeş o makyaj ekibiyle çalıştı. 1997'de Atatürk makyajını yapanlar arasında yer aldı. Kardeşimizle ikimiz Atatürk makyajı yapma keyfine eriştik. "Sokakta durdurup Atatürk hakkında sorular soruyorlar" Daha önce "Erkekler Ağlamaz"da izlediğimiz 8 yaşındaki Hakan Büyüktopçu sokakta insanların kendisini durdurup tebrik ettiklerini ve Atatürk'le ilgili sorular sorduğunu anlatıyor. Haluk Bilginer'le çekim aralarında sohbet ettiklerini ve usta oyuncunun kendisine tavsiyelerde bulunduğunu söylüyor: "Abi-kardeş gibi olduk." Hazırlık, çekim günleri dahil toplam üç hafta sürdü. Çekimler üç gün içinde, yoğun yağmur altında ve yaklaşık 40 saatlik bir çalışmayla tamamlandı. Döneme uygun bir mekan bulunması için üç ayrı ekip iki hafta çalıştı. Sonuçta Paşabahçe'de bir köşkün kullanılmasına karar verildi. Mevsim nedeniyle gül çok az olmasına rağmen filmde kullanılan güller yapılan araştırmalar sonucu Edirne, Antalya ve Yalova'dan getirtildi. Toplam 500 adet gül fidanı dikildi. Haluk Bilginer'in Atatürk makyajını ise Mel Gibson'ın yönetmenliğini yaptığı "Apocalypto" filmiyle en iyi makyaj dalında Oscar'a aday gösterilen Vittorio Sodano ve ekibi gerçekleştirdi. Sodano'nun kariyerinde "Casanova" ve Jean Reno'nun oynadığı "Kurtlar İmparatorluğu" gibi birçok önemli sinema filmi de yer alıyor. Yabancı ekibe Türkiye'den Suzan Kardeş ve ekibi eşlik etti. İtalyan makyaj ekibi hazırlıklar için bir hafta İtalya'da, bir hafta boyunca da İstanbul'da çalıştı. Haluk Bilginer'in Atatürk haline dönüşmesi için önce yüz kalıbı alındı, daha sonra özel bir teknikle hazırlanan çeşitli parçalar özenle yüzüne yerleştirildi. Ayrıca hazırlanan burun ve kulak kısmı da yüze uygulandı. İtalya'da özel olarak hazırlanan saç ve kaş parçaları ise Suzan Kardeş tarafından iki günlük bir çalışma sonrası uygulandı. Haluk Bilginer'i Atatürk'e benzetmek için yapılan makyaj çalışmalarının her biri dörder saat sürdü. Toplam dört deneme sonunda istenen sonuca ulaşıldı. Çekimler ve denemeler için toplam 40 saat makyaj çalışması yapıldı. Üç gün süren çekimlerde 50 kişilik, beş günlük post prodüksiyon aşamasında 20 kişi görev aldı. Filmin yönetmenliğini Gürkan Kurtkaya, yapımını Soda Film üstlendi. Üç kentten 500 gül fidanı