Pazar Can dostlar için tartışılan karar

Can dostlar için tartışılan karar

22.05.2022 - 03:00 | Son Güncellenme:

Yargıtay’ın can dostlarla ilgili “ya terk et ya birlikte git” kararı tartışma yarattı. Hukukçular ve hayvan dostları, “Yarışan haklarda yaşam ve barınma hakkı, tahliye hakkından önce gelir” görüşünde.

Can dostlar için tartışılan karar

ÖNDER YILMAZ - MELTEM GÜNEŞ / Ankara - Bir yandan sahipsiz hayvanların sayılarının yüksekliği, bir yandan kısırlaştırma, rehabilite ve sahiplendirme konuları gündemdeki yerini korurken, Yargıtay’ın apartman yönetim planından yola çıkarak sahipli hayvanlara yönelik verdiği tahliye kararı tartışmalara neden oldu. Hukukçular, yarışan haklarda hayvanın yaşam ve barınma hakkının, tahliye hakkından önce geldiğini belirtti. 

Haberin Devamı

Yargıtay, mevzuatta yasak olmamasına rağmen, apartman veya site yönetim planında “hayvan beslenemez” yazılı olması halinde binadaki bağımsız bölümlerde kedi köpek beslenemeyeceği yönünde karar verdi. Köpeği havladığı için şikayet edilen davalı hayvansever ise Yargıtay’ın bu kararına karşı “karar düzeltme” yoluna başvurarak hukuk mücadelesine devam ediyor. Apartman yönetim kurullarının yetkisini “ölçüsüz” artırmak boyutuyla tartışılan kararın kesinleşmesi halinde çok çocuklu ailelerin apartmanlardan tahliye yolunu açacağı gibi yorumlar yapılırken, konunun uzmanları kararı can dostlar açısından değerlendirdi. 

Can dostlar için tartışılan karar

“Hak ve özgürlükler açısından hükümsüz” 

İstanbul Barosu Hayvan Hakları Merkezinden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Yasemin Babayiğit, yasal mevzuatta ve Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerde, hayvanların yaşama ve beslenme haklarını destekleyici düzenlemelerle, hayvanların terkini engelleyici nitelikte hükümlerin olduğunun altını çizdi. Babayiğit, hayvanlara yönelik kısıtlayıcı, yasaklayıcı bu tür düzenlemelerin hem hayvan hakları hem de insanların hak ve özgürlükleri açısından da esasen hükümsüz olduğunu belirterek şunları söyledi: 

Haberin Devamı

“Zaten yönetim planında hayvan beslenmesini yasaklayıcı veya kısıtlayıcı herhangi bir düzenlemeye gerek yok. Zira komşuluk hukuku kaideleri kapsamında her bir kat maliki açısından Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 18. maddesi çerçevesinde ‘Kat maliklerinin birbirini rahatsız etmeme yükümlülüğü’ ve Türk Medeni Kanunu’nun 737. maddesinde düzenlenen ‘Taşınmaz malikinin komşusuna zarar verecek davranışlardan kaçınma yükümlülüğü’ uygulanabilir nitelikte ve kat maliklerinin birbirlerine hoşgörü sınırları içerisinde katlanma yükümlülüğü bulunduğu unutulmamalı.” 

“Hayvan sahipleri korkmasın” 

Babayiğit, evcil hayvanları korumak adına, hem taşınmadan önce hem de tahliye süreci ile karşı karşıya kalındığı zaman Tapu Sicili Müdürlüğü’ne giderek taşınmaza ait yönetim planının bir örneğinin alınmasını ve planda hayvan beslemeye yönelik yasaklayıcı veya kısıtlayıcı bir düzenlemenin olup olmadığının kontrol edilmesi gerektiğini belirtti. Yasaklayıcı bir düzenleme olsa dahi hayvan sahiplerinin korkmaması gerektiğini söyleyen Babayiğit, kimsenin, evinde hayvan besleyen bir kişiye sadece bir ihtarname, ihbarname veya uyarı yazısı göndererek hayvanın tahliyesini talep etme hakkı olmadığını vurguladı. Babayiğit, “Hayvan tahliyesine yönelik talepler için dava yoluna başvurulması ve yargılamanın neticelenmesi gerekir. Yargılama sürecinde de hayvanın evden tahliyesi mümkün değildir” dedi. Babayiğit, yönetim planının ilgili maddesinin iptali istemiyle yargıya başvurmanın veya kat maliklerinin 4/5 çoğunluk ile karar alarak yönetim planının ilgili maddesini değiştirmelerinin mümkün olduğunu da kaydetti. 

Haberin Devamı

“Yarışan haklarda öncelik yaşam hakkının” 

Ankara Barosu Hayvan Hakları Merkezi adına konuyu değerlendiren avukat Onur Gelbal da, bir site yönetim planının Anayasa’da belirtilen çevre, barınma hakkı gibi hakların önüne geçemeyeceğini belirterek, “Kat Mülkiyeti Kanunu’nda ‘Yönetim planı bütün malikleri bağlayan bir sözleşmedir’ diyor. Sözleşme tarafların bir araya gelerek, tartışarak oluşturduğu bir metindir. Ama bu, sırf apartman daha inşaat izni alınırken veya tapuya kaydedilirken kırtasiyeden alınan matbu şekilde hazırlanan, insanların okumadan sırf yasal zorunluluk diye altına imza attığı bir şey. Gerçek bir sözleşme olduğundan bahsedemeyiz” diye konuştu.  Gelbal, “Yarışan haklarda da öncelikli olan yaşama ve barınma hakkıdır. Burada yönetimin tahliye hakkı, hayvanın yaşam ve barınma hakkının altındadır” vurgulamasını yaptı. Gelbal, Yargıtay kararının kesinleşmesinin hayvan düşmanlığını da cesaretlendirebileceğine dikkat çekerek, “Bunun tek yolu hayvanı oradan tahliye etmek olmamalı başka ara çözüm yolları aranmalı. Aslında sadece yönetim planında olması yetmez hayvanın ya da sahibinin bir rahatsızlık da veriyor olması lazım” ifadelerini kullandı. 

Haberin Devamı

Can dostlar için tartışılan karar

“Asıl olay husumet”

Çok yönlü ve çetrefilli olduğunu vurguladığı konuya ilişkin yargı kararlarının son dönemde yoğunlaştığına işaret eden HAYTAP Başkanı Kemal Şenpolat, “İnsanların giderek yalnızlaştığı ve yabancılaştığı, beton binalar içine hapsedildiği kentlerde insanların kendilerine hem yoldaş hem bir dost olarak yanlarında bulundurdukları hayvanlara karşı açılan davaların, apartman yönetim planındaki yasak nedeniyle sulh hukuk mahkemelerinde tahliye kararları çıkmasına neden olduğu ve Yargıtay’ın kararları ile bu apartman yönetim planını çok sert yorumladığına tanık oluyoruz” dedi.  

Haberin Devamı

Hayvanların tahliyesi talebinin ardında yatan nedenin, hayvandan çok aslında onun sahibine herhangi başka bir nedenle duyulan husumet olduğunu söyleyen Şenpolat, anlaşamadığı komşusunu “can”ından yakmak isteyenlere dikkat çekti.  Şenpolat, “asıl neden hayvanın varlığından çok, taraflar arasında örneğin ortak giderlere katılmama, dini nedenler, aşırı temizlik hastalığı, müziğin sesini sonuna kadar açma ya da nedensiz şekilde komşuya herhangi bir nedenden çekememezliğe girdiğinde insanlar hemen mahkemeye koşarak ‘bu kişi evinde kedi var, köpek besliyor’ diye dava açmalarıdır. Yani can dostlar sadece ‘yumuşak karın’dır” ifadelerini kullandı. Problemin çetrefilleşmesine “apartman yönetim planı”nın neden olduğunu vurgulayan Şenpolat, şöyle devam etti: 

“Apartman yönetim planındaki özellikle ev hayvanları için getirilen yasak hükümlerin bu kadar keskin yorumlanmaması, bir diğer deyişle, apartmanda çiftlik hayvanı besleyen (tavuk keçi inek vs) gibi kişilere uygulanan yasak kapsamı, kedi köpek kanarya hatta akvaryum balığı için yorumlanmaması gerekir. Hakkaniyete ve dürüstlük kurallarına aykırı bir durumun çıkmasına mahkeme ve Yargıtay aracı olmamalı. Eğer hayvan komşuları rahatsız etmiyor, çevreyi de kirletmiyor ise yönetim planında yasak hüküm var diye, dışarı atılamaz.” 

Can dostlar için tartışılan karar

Arkadan dolanma 

Hayvanların korunmasına yönelik yönetmelik, kanun, anayasa ve uluslararası anlaşmalara tek tek vurgu yapan Şenpolat, “Bu kararla bunların hepsinin arkasından dolanılmaktadır. Tüm dünya ev hayvanları ile doğa ile barışık bir şekilde yaşarken, sadece bir hayvanı husumet konusu üzerine çekmek düşündürücüdür. Burada aslında savunduğumuz hayvan severlerin hakkı değil, hayvanların da yaşam hakkıdır” diye konuştu. 

Can dostlar için tartışılan karar

“Bu karar hayatın gerçeklerine uzak”

Hayvanların Yaşam Hakları Konfederasyonu Başkanı Nesrin Çıtırık ise Yargıtay’ın söz konusu kararının sokağın, hayatın gerçeklerine uzak olduğunu belirterek, şu değerlendirmeyi yaptı: 

“Belediyeler kısırlaştırma yapmadığı için sokaklar hızla çoğalan hayvanlarla dolu. Bu sokak nüfusuna bir de evlerden atılan hayvanlar eklendiği zaman, sorun içinden çıkılmaz duruma gelecek. Evlerden tahliye edilecek hayvanları belediye bakımevleri alamaz, çünkü zaten 1389 belediyeden 1200’ünde bakımevi yok. Olanlar da derme çatma yetersiz ve el konan yasaklı ırklar ile dolmuş durumda. Sokak köpekleri kısırlaştırma için toplandığında, onları bile bakımevlerinde koyacak yer yok. Yargıtay’ın bu kararından sonra başka insanlar da bu evden atılması istenen köpekleri, kedileri sahiplenemeyecek çünkü onlarda da aynı sorun olacak.”