Çarşı alışverişine Fes molası

Sekiz yıl Güney Afrikada yaşayıp sıkıldıktan sonra İstanbula dönen tekstilci bir macareperest, asıl mesleği otel yöneticiliği olan bir kadın ve bir yavru köpek... Bu üçlü, şu sıralar İstanbulun "kapalı kutu"su Kapalıçarşının en popüler figürleri. Onları birleştiren de tarihi çarşının Halıcılar Caddesindeki ünlü kafesi Fes... Çarşıda kahvaltı büyük ilgi görüyor Fese dönersek... Fesin bir kafe ölçüsünde tutulmuş sınırlı ama lezzetli bir mutfağı var. Özellikle çarşıdaki fırın tarafından özel olarak üretilen baston ekmeklerle yapılan sandviçler ile Antakyadan getirilen zeytinyağı ve nar ekşisiyle servis edilen salatalar Fes müdavimlerinin favorileri... Kafenin özellikle bademli pasta ve cheesecakeiyle dikkat çeken tatlılarını da İstanbulda yaşayan Fransız bir pastacı kadın hazırlıyor.Feste mekan da, mönü de, servis de hoş ama bence işletmenin asıl başarısı sahipleri Metin Tosun ve Lale Çırpanoğlunun müşteri ilişkilerinden kaynaklanıyor. Atmosferin sıcaklığı onların müşterilere gösterdiği yakınlıkla o kadar bütünleşiyor ki kafede hep bir ev hali seziliyor. Kafenin müşterileri büyük ölçüde turistler ama hatırı sayılır bir yerli müdavim kitlesi de oluşmuş durumda. Özellikle çay-kahve, salam, jambon, peynir ve salata eşliğinde yapılan kahvaltılar şu sıralar güne Kapalıçarşıda başlamak isteyen İstanbullular tarafından büyük ilgi görüyor. Uzun sözün kısası, Türk kültürünün geleneksel yüzünü modern bir mekanda görmek isteyenlerin şimdi bir seçeneği daha var. Orhan Velinin o ünlü dizesini hatırlarsanız aslında bu da pek şaşırtıcı değil: "Kapalıçarşı deyip de geçme / Kapalıçarşı kapalı kutu"... Altı yıl önce sahibi Metin Tosunun deyişiyle "Çarşıya farklı bir soluk ve işletmecilik anlayışı getirmek için" açılan Fes şık, rahat ve çarşının tarihsel dokusuyla bütünleşen modern bir mekan. Ama onu farklı kılan asıl özelliği Kapalıçarşıda bir esnaf kahvesi olmanın ötesine geçebilen ilk kafe olması. Zira İstanbulun önemli turistik merkezlerinden biri olmasına rağmen Kapalıçarşıda şöyle doğru dürüst kahve içip, alışveriş sırasında dinleneceğiniz, inleyen nağmeler işitmeden keyifle vakit geçirebileceğiniz mekanlar neredeyse yok. Tabii bunda Turizm Bakanlığının talimatıyla çarşıda içki satışı yapılamaması ve turistlerin bu yasağa haklı olarak anlam veremeyip daha "medeni" yerlere gitmeleri de büyük bir etken. "Çarşı, Nişantaşındaki gibi hoş mekanlara kavuşsun istiyoruz" Metin Tosun ve Lale Çırpanoğlunun işlettiği Fes, Kapalıçarşının son yıllarda yaşadığı değişimin önemli yansımalarından biri. Asıl mesleği tekstilcilik olan ama hizmet sektörüne olan ilgisinden dolayı dünyadaki birçok ülkeyi dolaşan Metin Tosun; "Kapalıçarşı Türkiyenin en önemli vitrinlerinden biri ama hizmet sektörü burada nedense çağdaş ölçülerde işlemiyor. Ben Fesi açarken hem kültürümüzü yansıtan hem de çağdaş bir mekan yaratmaya çalıştım. Şimdi bizim arkamızdan başka mekanlar da geliyor ve çarşı, tıpkı Beyoğlu, Nişantaşı gibi insanların hem alışveriş edip hem de hoş mekanlarda vakit geçirebileceği bir yere dönüşüyor" diyor. Perilerin mutfağı: Elvish Inn Yapı Kredi Plazada yeni bir restoran açıldı. Kuzey Avrupa mitolojisinde doğanın yaratıcısı bir çeşit peri ırkı anlamına gelen Elfden esinlenilerek düzenlenen Elvish Innde dekorasyondan müziğe her şey doğayı hatırlatacak şekilde tasarlanmış. Rahatlığın ön planda tutulduğu mekanda kokular ve renklerin seçimine büyük özen gösterilmiş. Amaç, sert ve dik beton blokların arasında sıcak, rahat ve doğayı hatırlatan bir restoran yaratmak. Paket servis imkanı da var Elvish Inn "plazada rahatlık" konseptini hesap ödenirken de devam ettiriyor. Açık büfe sabah kahvaltısı, öğle yemeği ve çay saati olarak 8.00- 19.00 saatleri arasında hizmet veren restoranın mönüsünde ise dünya mutfaklarından örnekler yer alıyor. Elvish Inn paket servisin yanı sıra özel organizasyonlar ve toplantılar için de isteğe uygun servis veriyor.