PazarDünyası iki teker üzerinde dönenler

Dünyası iki teker üzerinde dönenler

01.06.2025 - 02:00 | Son Güncellenme:

Ortak tutkuları bisikletle farklı yaşlarda farklı şekillerde tanışsalar da onları birbirleriyle tanıştıran iki yıl önce sonlanan Süslü Kadınlar Bisiklet Turu olmuş. O turdan dostlukları da bisiklet tutkuları da devam eden Sema Gür, Ayşegül Bilge ve Burçin Tarhan’la teker üstündeki hayatlarını konuştuk

Dünyası iki teker üzerinde dönenler

Seyhan Akıncı - 3 Haziran 2018’den bu yana BM tarafından Dünya Bisiklet Günü olarak kutlanıyor. Dünyası iki teker üzerinde dönenler için çok özel bir gün... Türkiye Bisiklet Federasyonu da haziran ayı boyunca birçok önemli etkinliğe imza atacak. Bunlardan biri de Beylikdüzü Büyükşehir İlkokulu’ndaki ‘Pedala İlk Adım’ projesi. Bisiklet sporcularının katılacağı 3 Haziran Salı günkü derste, 09.00-12.00 saatleri arasında öğrencilere temel bisiklet eğitimi verilecek. Pedala ilk adımı kimimiz daha okul sıralarına oturmadan atmışızdır kimimiz 40’larında... İstanbul’da yaşayan 57 yaşındaki Ayşegül Bilge gibi örneğin. Bir de o kırmızı bisikleti çocukluğunda görür görmez vurulan Sema Gür gibileri var. Onu Süslü Kadınlar Bisiklet Turu’ndan tanıyanlarımız çok. O kırmızı bisikletle başlayan yolculuğu sınırları aşan bir festivale dönüştü. O festivalde pedal çevirenlerden Burçin Tarhan ise Erasmus’la gittiği Stockholm’de bisikletle yola düşenleri gördükten sonra ilk işi kendine bir bisiklet almak olmuş. Bu çevreci ve bir o kadar anlamlı gün öncesi İstanbul, İzmir ve Ankara’dan bisiklet tutkunu kadınlarla iki teker üzerindeki hayatlarını konuştuk. 

Haberin Devamı

Dünyası iki teker üzerinde dönenler

Burçin Tarhan: Bisiklet beni hayata bağlıyor

- 41 yaşındayım. Ankara Büyükşehir Belediyesi’nde Tiyatro-Drama eğitmeni olarak çalışmaktayım. Üniversite döneminde Erasmus programı ile İsveç Stockholm’e gitmiştim. O dönem, çocukken de severek kullandığım bisikletin, bir ulaşım aracı olarak kullanıldığına tanık oldum, insanlar çocuklarını bisikletlerine bindirmiş yağmurda, karda bisiklet sürüyordu. Döndüğüm zaman ilk işim kendime bir bisiklet almak oldu. Sosyal medayada Ankara’daki bisiklet gruplarını keşfettim. Her perşembe akşamı şehir turu yapan, Perşembe Akşamı Bisikletçileri ile tanıştım. Bu ekip sayesinde trafik deneyimi kazandım ve işe bisikletle gitmeye başladım. 11 yıldır işime, alışverişe, arkadaş buluşmalarıma kısacası her yere bisikletle gidiyorum.

Haberin Devamı

- Ankara ve diğer illeri bisiklet dostu yapacağına inandığım başlıkları şu şekilde sıralayabilirim: Bisikletin sadece bir çocuk oyuncağı ya da karne hediyesi değil bir ulaşım aracı olduğuna inanan ve bisikletliye saygı duyan insanlar. Bisikletliye ve yayalara öncelik tanıyan yerel yönetim politikaları. Trafikte bisikletliyi koruyan kanunlar. Bu üç koşul ne yazık ki tam anlamıyla sağlanmadığı için Ankara bisiklet dostu bir şehirdir diyemeyiz. Ancak öyle olması için çaba sarf ediyoruz diyebilirim.

- Ankara’da bisikletli hayata geçtiğimde kadınların bu alanda kendini var edebilmesi, güçlenebilmesi, birbirine cesaret vermesi, dayanışma içinde, bisiklet kültürünü birbirinden öğrenmesi için Pedallayan Kadınlar grubunu kurmaya karar verdik. 2016’da gönüllü bisiklet sürüş eğitimlerimizi başlattık. Bu sayede hiç bisiklet kullanmamış, her yaştan kadına ulaşmayı amaç edindik. Pedallayan Kadınlar ekibi hem gönüllü bisiklet sürüş eğitimleri veriyor hem de kadınların trafikte bisiklet sürüş deneyimi kazanması için her çarşamba 19.30 da Anıtpark’ta buluşup turlara çıkıyor. Bizleri @pedallayan.kadinlar olarak takibe alıp önerilerinizi yazabilirsiniz.

- Bisiklet beni hayata bağlıyor. Kötü bir gün geçiriyorsam, bisikletin rehabilite edici etkisinden faydalanıyorum. Bisikletle hayatı daha pratik yaşayabiliyorum. Kısaca gözümü kapattığımda “Şimdi nerede olmak isterim?” diye sorduğumda kendimi hayal ettiğim yer bisiklet.

Haberin Devamı

Dünyası iki teker üzerinde dönenler

Ayşegül Bilge: Hayatımda eksik olan şey bisikletmiş

- Bisiklet hayatıma 40’lı yaşlarımın sonunda girdi. Sema Hanım’ın önderlik ettiği Süslü Kadınlar Bisiklet Turu’nu gördüğümde “Ben de bisiklet sürmeyi öğrenmeliyim ve orada olmalıyım,” dedim. Bisiklet sürmeyi öğrendim ve İzmir’deki tura gittim. İstanbul’da hava şartları uygunsa, bisikletle işe gidiyorum. Hafta sonları arkadaşlarımla mutlaka sürüş yapıyorum. Türkiye’nin çeşitli illerindeki bisiklet festivallerine katılıyorum. İstanbul’da daha önce gitmediğim yerleri bisikletimle geziyorum.

- İstanbul’un çok bisiklet dostu bir şehir olduğunu düşünmüyorum. Yeterince bisiklet yolu yok. Olanlar da bozuk ve motorlu taşıtların işgaline uğruyor. Trafikte sürmek biraz sıkıntılı. Araç sürücüleri her zaman dostça davranmıyor. Bisikleti bir ulaşım aracı olarak görmüyorlar ama varız, bunu kabul etmek zorundalar. Yoğun trafikte bisikletle gitmek araç kullanmaya göre süre açısından daha avantajlı olabiliyor. Anadolu yakasında, Pendik’te yaşıyorum. Küçükçekmece, Beykoz, Sarıyer gibi bana uzak sayılabilecek birçok yere bisikletle gidiyorum.

Haberin Devamı

- Kadınlardan oluşan bir bisiklet grubumuz var. Grubun içindeki kadınlar SKBT’den, festivallerden tanıştığımız kişilerden oluşuyor. Bisiklet Tayfası adında bir WhatsApp grubumuz var. Sahilbisiklet, Donkisotbisikletkolektifi gibi ekiplerle farklı rotaları keşfediyoruz. Bisiklet sürmeyi öğrenmek isteyenler için ücretsiz bisiklet eğitimi veren zincirkirankadinlar diye de bir oluşum var. Sosyal medyadan onlara mesaj göndererek ulaşabilirler.

- Klişe olacak ama bisiklet gerçekten özgürlüğü ifade ediyor. Eskiden olsa başka şehirlere tek başıma gitmeyi düşünemezdim ama bisiklet sürmek özgüvenimi de artırarak tek başıma festivallere gitmemi sağladı. Hayatıma sosyal olarak çok şey kattı. Bisiklet sayesinde farklı şehirlerden bir sürü insan tanıdım. Kimileriyle dost olduk, hâlâ görüşüyoruz. Hayatımda eksik olan şey bisikletmiş. O eksiklik bisikletle tamamlandı. Bence kadınlar bisiklet kullanmayı öğrenmeliler. Bisiklet kullanmadan bunun ne kadar güzel bir şey olduğunu asla bilemezler.

Haberin Devamı

Dünyası iki teker üzerinde dönenler

Sema Gür: Bisiklet yakın dostum gibi

- İzmir’de 28 yıldır aynı özel okulda tarih öğretmeniyim. Bisiklete ilk binişim kırmızı üç tekerlekli bir bisikletle, bir oyuncakçının kapısının önünde göz göze gelip birbirimize aşık olmamızla başladı. Babamın ve oyuncakçının gözünün önünde, ilk aşkımla kaçmaya karar verdik ve arka sokakta babama ve oyuncakçıya yakalandık. Sonuçta babam maaşının yarısı ile bana ilk bisikletimi almak durumunda kaldı. Hep üç tekerlekli bisikletim oldu. 37 yaşıma kadar iki tekerlekli bisiklete binmeyi öğrenmedim. Arkadaşlarımın ısrarı, taşındığım semtin bisiklete binmeye elverişli olması ve arkadaşlarımın gittiği bisiklet turlarına özenmem nedeniyle geç de olsa bisiklete binmeye başladım. Bisiklet yakın dostum gibi, bazen hüzünle dolu kalbimin emniyet sübabı, bazen sırdaşım, bazen antidepresanım, en çok da yol arkadaşım. Kaçmak istediğimde gri hayattan, bana salonumun köşesinden göz kırpanım… Neşeme ortak, kederime ortak, trafik sıkışsa bile beni istediğim yere ulaştıran yol arkadaşım.

İzmir’de bisiklet yoluna yakın bir noktada oturmamın sağladığı bu avantajla birçok yere arabayla değil bisikletle gitmeyi tercih ediyorum. Yani o benim ulaşım aracım.

- İzmir, bisiklet şehri olmaya uygun ve aday olabilecek bir şehir. İzmir’de bisikletli ulaşımı özendiren çok güzel uygulamalar var. Örneğin bir vapura yaya olarak 25 liraya binerken, bisikletinizle 5 kuruşa binebiliyorsunuz. Metro, tramvay gibi araçlara bisikletinizi de alabiliyorsunuz. Ama yine de İzmir için bence tam olarak bisiklet dostu şehir diyemeyiz. Çünkü bisiklet dostu şehirlerde bu konuya odaklanılır. Güvenli bisikletli ulaşım alt yapısı sağlanır. O şehre girdiğinizden itibaren bisiklet dostu şehir olduğunu hissedersiniz. Şehrin herhangi bir semtinden güvenli bir şekilde diğer semte ulaşırsınız ve insanlar, araçlar da bisiklete binen insanlara saygıyla bakar. İzmir’de kısmen bu duyguya kapılsak da sadece sahil şeridindeki bisiklet yolunda kısmen güvenli bir şekilde bisiklete binebiliyorsunuz.

- 2013’te İzmir’de başlayan Süslü Kadınlar Bisiklet Turu’nu kendi isteğimizle 2023’te sona erdirdik. Tadında bırakmak, tarihe mâl olmasını sağlamak ve sahneyi gençlere bırakmak en önde gelen nedenlerimizdi. Bu hareket bisikletli kadınların günlük kıyafetleriyle daha çok yollarda görünmesini sağladı. Binlerce kadın bu tura katılabilmek için bisiklete binmeyi öğrendi. SKBT, şehirlerde daha çok kadın ve çocuğun güvenli bir şekilde bisiklete binebilmesi için yetkililerden güvenli bisikletli ulaşım alt yapısı talep etti. Kısmen başarılı olsa da tek başına yetmesi mümkün değildi.