“En büyük trend farkındalık”

ZEN PROJECT 8” adı altında 85 ülkede sağlıklı yaşam için seminerler veren, ünlü beslenme uzmanı Mark Macdonald, insanlara dengeli beslenme ve kontrollü kilo verme konularında tavsiyeler vermek üzere geçtiğimiz hafta Türkiye’ye geldi. Kozmetik firması Jeunesse Global’in desteğiyle gerçekleşen seminer kapsamında “Hangi ürünler metabolizmayı hızlandırır, hangileri yavaşlatır?”, “Yağ en kolay nasıl yakılır?”, “İnsan yeme alışkanlıklarının bir kısmını değiştirirse nasıl kilo verebilir?” gibi konular ele alındı. Bu vesileyle Macdonald, bizim sorularımızı da yanıtladı.

- Bir insanın fit ve sağlıklı kalabilmesi için verebileceğiniz en iyi tavsiye nedir?

İnsanlar genelde topyekun bir gelişme hedefliyor ve çoğu zaman başarısız oluyorlar. Oysa sadece her gün yüzde 1’lik gelişimi hedeflemek gerekir. Her gün yüzde 1 oranında iyileşmeyle 365 gün içinde ne kadar fazla ilerleme kaydedeceğinizi düşünsenize… Diyetin bir diğer önemli kuralı da “diyet” yapmamaktır. Çünkü diyet aslında mahrum kalmak anlamına gelir ve bu uzun vadede yarar sağlamaz. Her üç saatte bir olmak üzere dengeli bir şekilde protein, karbonhidrat ve yağ yiyerek kan şekerinizi dengelemeye odaklanmalısınız. Böylece vücudunuz sürekli beslenir, hormonlar dengelenir ve depolanmış yağlarınız yakılır ve metabolizmanız hızlanır.

- Sağlık trendleri hakkında ne düşünüyorsunuz?

En büyük trend farkındalık bence. Farkındalık arttıkça sağlıkta eğitim ve kalite ön plana çıkıyor. Gelecek, çocuklarımızın elinde; eğer ebeveynler bu konuda onları eğitebilirlerse, diyet çılgınlığı ve obeziteyi engelleyebiliriz.

- Sağlıklı yaşam konusunda doğru bilinen yanlışlara örnek verebilir misiniz?

Yiyecek konusunda en büyük mit aldığımız kadar kalorinin yakılması fikri. Bu diyet konsepti metabolizmanın yapısına aykırı. Egzersiz anlamında en büyük mitse boş mideyle çalışmak daha fazla kalori yakar düşüncesidir. Aslında boş mideyle çalışmak kalori eksikliği yaratır ve gün içinde yağ kadar protein eksilmesine, kasların erimesine ve sonuçta metabolizma yavaşlamasına yol açar.

“Yiyeceklerin kalitesi düştü”

- Bugünlerde yediğimiz yiyecekler hakkında ne düşünüyorsunuz? Genetiği değiştirilmiş gıdalar mesela…

Son 20 yıl öncesine kıyasla bugün yiyeceklerin kalitesi düştü; toprak kötüleştikçe, hayvanlar hormonlarla şişirildikçe düşmeye de devam edecek. Hücre düzeyinde de vücuda zarar veren GDO’ların etkilerine dair daha fazla çalışmaya ihtiyaç var. En iyi çözümse hormonsuz ve organik beslenme olacaktır. Bu konuda bütçe de önemli ama yine de mümkün mertebe temiz yemek gerekiyor.