Pazar “Erkeğe ev yok” demek cinsiyet ayrımcılığı

“Erkeğe ev yok” demek cinsiyet ayrımcılığı

26.01.2020 - 07:53 | Son Güncellenme:

İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu, erkeğe ev kiralamamanın, “cinsiyet nedeniyle ayrımcılık yasağını ihlal” anlamına geldiği yönünde aldığı kararıyla çok konuşulan bir cezaya imza attı

“Erkeğe ev yok” demek cinsiyet ayrımcılığı

Mehmet Kirez 32 yaşında, Ankara’da yaşıyor. Devlet memuru. Onu sayfamıza taşımamızın sebebi, cinsiyetinden ötürü kendisine evini kiralamayı reddeden bir ev sahibi ve aracısı emlakçıya karşı Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’na (TİHEK) başvurarak, cinsiyet nedeniyle ayrımcılık yasağını ihlalden 1000’er lira idari para cezasına çarptırılmalarını sağlaması…

İki yıl önce de Eskişehir’de dul bir kadına ev verilmemesini “insan haklarına aykırı” bulan kurum, bu kararıyla “cinsiyet ayrımcılığı” konusunda da bir ilke imza atmıştı.

Hikâyesi geçen haziran başlıyor Mehmet Kirez’in. Bayram iznindeyken arkadaşlarıyla yaşadığı evden ayrılıp, tek başına kiraya çıkmak için emlak ilanlarına bakıyor. Aradıklarından bazıları, “sadece aileye” ya da “sadece kadınlara” kiraya verdiklerini bildiriyor. Merkezi bir yerde, “1+1” dairenin ilanını görünce detaylarla ilgili bilgi olmadığı için emlakçıyı arıyor. Şehir dışındaki ailesini ziyaretten döndüğü gün, uykusuz hâlde evi görmeye gidiyor. Depozitoyu vermeye, sözleşmeyi yapmaya hazır olduğunu söyleyip, işlemler için emlakçının ofisine geçmeyi bekliyor. Emlakçı ise bu sırada ev sahibine telefonla mesaj gönderiyor. Ama karşıdan, “Kesinlikle erkeğe ev vermem” mesajı geliyor.
Gözleriyle gördüğünü söylediği mesaja hem üzülüp hem sinirlenen Kirez, “O hafta buna benzer dört olay daha yaşamıştım. Ama onlar en başından söyleyip evi göstermiyordu. Ama eve kadar gidip, konuşup anlaştıktan sonra dalga geçer gibi olmaz demeleri benim kopma noktam oldu” diyor.


İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’na cinsiyet ayrımcılığına uğradığına dair dilekçe veren Kirez, şunları dile getiriyor: “Başvurumun ardından araştırma süreci başladı. Kararın açıklanması altı ayı buldu. Sadece beyanıma dayanılarak değil, emlak müşavirliğine ve ev sahibine de durum soruldu. Ardından İnsan Hakları Kurulu oy çokluğuyla beni haklı buldu. Hem emlakçıya hem de ev sahibine 1000’er lira ceza kesildi. Burada ceza değil, farkındalık yaratması önemli.”

“Kadın da evi pis kullanabilir”

Hiç tanımadığı ev sahibinin, erkek olduğu için ayrımcılık yapmasının kendisini kötü hissettirdiğini söyleyen Kirez, benzer durumlarla öğrenciyken de karşılaştığını ama o dönemler bunu kişisel algılamadığını anlatıyor: “Öğrenciyken bana karşı yapılıyor diye düşünmüyordum. Sonuçta ailenden para alıyorsun, kira garantisi için böyle düşünebilirler derdim. Ama burada durum farklı. Ev sahibi, eve zarar vereceğimi düşünüyorsa; sonuçta sözleşme var, depozito veriliyor. Evi pis kullanmam ihtimali söz konusuysa aynısı bir kadın için de geçerli. Genellemeler çok yanlış.”

“Bakkal tipini beğenmedim der mi?”

Kendisine bu olaydan kısa bir süre sonra merkezden daha uzakta ama çok memnun kaldığı bir daire bulan Kirez, bu tarz ayrımcılıkların merkezi semtlerde sıklıkla yaşandığını söylüyor: “Şehir merkezinde herkese açık olan daireler bodrum ya da giriş katları. Ama ara kat ya da teras olduğu zaman durum değişiyor. Evli çift ya da bekâr kadın olsun diyorlar. Talebin çok olduğu yerlerde bu ayrımcılık daha da artıyor. Ev sahibi istediğine vereceğini düşünüyor. Ama aslında yaptığı ticari faaliyet. Evi bedavaya verecek olsa istediğini seçebilir ama para karşılığı yapacağı için o ticari kurallara uymak zorunda. Bakkala gidip bir şey aldığınızda onun size, ‘Senin tipini beğenmedim satmıyorum’ deme durumu var mı? O zaman ben parayı vereceksem, sen erkeksin, sen bekârsın, sen kadınsın demelerinin anlamı ne?”

Bu kararla ev sahiplerinin cinsiyet ayrımcılığı yapmasının önüne geçilmiş olacağını belirten Mehmet Kirez, böyle emsal olacak nitelikte bir karar aldırmanın gururunu yaşıyor şimdilerde.

Kararda ne denildi?

Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’nun taraflara tebliğ edilen kararının gerekçesi özetle şöyle:

“Emlak müşaviri ve başvuran arasında söz konusu evin kiralanmasında yalnızca cinsiyet üzerinden gerçekleşen diyaloglar ve somut olayın niteliği, başvuranın iddialarının medeni hâlinden değil, cinsiyetinden kaynaklandığını göstermektedir. (...) Kadınların erkeklerden daha temiz olduğu yönünde genel olarak kabul gören ve objektif bir temelden yoksun olan cinsiyet algısından kaynaklanan söz konusu varsayımın farklı muamelenin nedeni olduğu açıktır. 6701 Sayılı Kanun kapsamında ayrımcılık talimatını uygulamak da yasaktır. Bu gerekçelerle ev sahibi ve emlak müşaviri hakkında biner lira idari para cezası uygulanmasına karar verilmiştir.”

Fotoğraflar: Yavuz Özden