Eskimeyen oyunlar

Üç Taş

Üç taş oyunu, iki oyuncu arasında toprak ya da kum zeminde çizilen şekil üzerinde oynanır. Her oyuncunun üç taşı vardır. Oyuncular ellerindeki taşları sırasıyla kesişim noktalarına koyar. Oyuna kimin başlayacağı yazı tura, yaş kuru ya da benzeri bir yöntemle belirlenir. Oyuncuların amacı, kesişme noktalarına yerleştirilen taşlarla yatay, dikey ya da çapraz yönde bir sıra oluşturmaktır. Oyuncular taşlarını sırayla ve teker teker boş kesişme noktalarına yerleştirerek oyunun başlangıç konumunu oluştururlar. Sonra her oyuncu sırayla bir taşını komşu bir boş noktaya geçirir ve üçlü bir sıra oluşturmaya ve rakibinin sıra oluşturmasını engellemeye çalışır. Taşlarıyla ilk sırayı oluşturan oyuncu kazanır.

1 2 3 TIP

Şşşt, şimdi susma zamanı! İlk ses çıkaran kaybeder. Haydi hemen aileyi toplayın da deneyin. Oyunda karşınızdakini konuşturmak veya ses çıkarmasını sağlamak için neler yaptınız?

Lastik Atlama

Uzunca bir lastiğin iki ucunu bağlayın. İçine iki kişi girin. Karşılıklı olacak şekilde durun. Bacakları omuz genişliği kadar açık tutun ve lastiği ayak bileğinizin seviyesine kadar indirin. Bu, birlerdir. Zıplayın. Lastiğe takılmadan birleri bitirirseniz bir üst seviyeye geçmeye hak kazanırsınız. Diz ve bilek arasında ikiler, diz üçler, baldırlar dörtler, bel beşler, göğüs altı altılar, koltuk altı yediler!!!

1. hareket: İki ayak sağda, lastik ortada / 2. hareket: İki ayak solda, lastik ortada / 3. hareket: İki ayak lastiğin ortasında / 4.hareket: İki ayak dışarıda, lastik ortada.

Seksek

Önce yere kare şeklinde kutular çizin. Sonra bir kişi taşı kutulara doğru atsın. Taş hangi sayıda durursa taş atanın oraya kadar zıplayarak gitmesi gerekir. Oyuncu tek karelere tek ayakla, çift karelere iki ayağıyla basabilir. Oyuncunun attığı taş çizgiye gelirse, zıplarken çizgi üzerine basarsa veya tekli kutuya iki ayakla basarsa yanar. Sıra bir sonraki oyuncuya geçer.

Defne Ongun Müminoğlu: “İş bize düşüyor”

Kitapta yer verdiğim oyunlar bana mutlu çocukluğumu, Mersin’in turunç çiçeği kokan sokaklarında arkadaşlarımla geçirdiğim günleri hatırlatıyor. Bizler sokakta büyüdüğümüz için şanslı bir nesildik. Sokak oyunlarıyla iletişim kurduk. Yeni nesil, özellikle büyük şehirlerde yaşayanlar, bunu yaşayamıyor. Bu nedenle iş bize düşüyor. Bu kitabı işte tam da bu nedenle yazdım. Çocukları farklı oyunlarla tanıştırırken, ebeveynlere de o güzel çocukluk anılarını hatırlatmak, onları gülümsetebilmek için... Ve hemen ardından ellerindeki tüm cihazları bırakıp çocuklarıyla birlikte oyun oynamaları için. Bu hikayeyi yaratırken tüm bu eşsiz çocukluk günlerimi özlemle hatırladım.