PazarFransız tipi meyhane, Türk tipi bistro

Fransız tipi meyhane, Türk tipi bistro

13.03.2005 - 00:00 | Son Güncellenme:

Asmalımescitteki Şehbender 14 adlı mekan havasıyla, dekoruyla ve müziğiyle Fransız tipi bir Türk meyhanesine çok benziyor

Fransız tipi meyhane,  Türk tipi bistro

Şehbender 14 isimli meyhaneyi arıyoruz. Meğer ise meyhanenin ismi bulunduğu sokağın ismiyle, bulunduğu binanın kapı numarasından oluşuyormuş. Asmalımescitte, Babylon gece kulübünün hemen karşısındaki binanın alt katında...Biz erken gitmişiz. Sadece bir çift yemek yiyor. Amerikan Hastanesinin ünlü anestezi doktoruyla eşi. Selamlaştık. Paltolarımızı çıkarırken salonun arka tarafındaki küçük bir oda dikkatimizi çekti. O küçük odaya yöneldik. Odanın ortasında bir bar tezgahı... Bar tezgahının arkasında bakımlı, zarif bir hanım. Ön tarafında birkaç çift. Tezgahın üzerinde Scrabble denilen kelime bulma oyunu takımı... Barın önündeki yüksek iskemlelere tüneyenler kelime bulma oyunu oynuyor, sohbet ediyor... Bize de "merhaba" dediler... Sanki tanıdıkmışçasına sohbet başladı.Tezgahın arkasındaki bakımlı zarif hanım, (lokanta mı desem, bar mı desem, Fransız bistrosu mu desem... Her ne ise...) bu müesseseyi kuran ve işleten Esin Şerbetçi hanımmış... "Ben burada hayalimi gerçekleştirdim. Bu katı satın aldım. Lokantaya dönüştürdüm. İşletiyorum. Dostlarımla birlikte oluyorum. İşimi çok seviyorum" diyor. Ünlü tiyatro sanatçılarımızdan Genco Erkalın kuzini, Müşfik Kenterin ilk eşiymiş. Biz Asmalımescitte meyhane olarak Yakupu bellemişiz. Yakup bizi tanır, oğlu tanır, "Doktor" tanır, servis erbabı tanır... Müdavimleriyle selamlaşırız... Tanımadığımız, bilmediğimiz meyhaneye gitmekten çekiniriz. Hasan Pulur ağabeyim Şehbender 14 diye bir yere gitmiş. Beğenmiş. "Siz de gidin" dedi. "Emrin olur abicim" diyerek düştük yollara... Bar tezgahının önündeki sohbetten sonra, yan taraftaki mutfağa geçtik. Aşçıbaşı Mengenli Ergün Sönmez ve de yardımcısı Iğdırlı Emin Öner ile tanıştık... Aşçıbaşı "Ben buraya gelenlerin damak tadına göre farklı şeyler yaparım" diye övünüyor.Biz de "marifetini görmek için" bir masaya oturduk. Salon şefi Esat Bedlek, yakışıklı bir delikanlı. "Şanslısınız... Bu akşam hem hava kötü hem maç var... Yoksa rezervasyon yaptırmadığınız için size masa bulamazdım" dedi. (Havanın kötülüğüne ve maça rağmen bir süre sonra bütün masalar doldu.) Gelenlerin çoğunun Şehbender 14ün müdavimleri (devamlı gelen müşteriler) olduğu anlaşılıyordu.Salon havasıyla, dekoruyla, masasıyla ve de çalınan Fransızca müzikle, Türk tipi bir bistroya veya Fransız tipi bir Türk meyhanesine benziyordu. Masalara Esat Bedlek ile Ali Şahin birlikte servis yapıyordu. Salonun küçüklüğü nedeniyle iki kişi servisi aksatmadan, düzgün bir şekilde götürebiliyordu.Biz listeden bir şeyler ısmarlamak yerine aşçıbaşının övündüğü yemekleri tatmayı tercih ettik.Küçücük tabaklarda masaya getirilen fava Hasan ağabeyimin beğendiği biçimde zeytinyağı ve limonu bol ve kıvamında hazırlanmıştı. Kulağını çınlattık. Patlıcan salatasını karım beğendi. Ciğer pateyi mimar Berna Kerdeş beğendi. Ara sıcak olarak ciğer tava ile kıtır kabak tavayı ve proşki krep denilen böreği tattık. Aşçıbaşının çoban kavurması ve dana köftesi de gerçekten lezzetliydi. Tatlı olarak kestane tatlısı ile irmik helvası yedik. Bunlar da ev işi tatlı ve helva gibiydi.Yemekten ve daha sonra gelen hesaptan pek memnun kaldık.Kişi başına 30 YTL dolayında bir hesap ödeniyor.Biz erken gittiğimizden erken kalktık... Biz kalkarken yeni müşteriler geliyordu.Hanımların hanım hanıma, ailelerin (çoluk çocuk değil) "çocuksuz" çoluk olarak gidebilecekleri, gürültü ve müzikten kafa şişmeden, sohbet edilebilecek bir yer. Tavsiye ederim. Hem yediğimiz yemeklerden hem gelen hesaptan memnun kaldık

KEŞFETYENİ
Fotoğraflar olay olmuştu! Tren yolculuğunun maliyeti dudak uçuklattı
Fotoğraflar olay olmuştu! Tren yolculuğunun maliyeti dudak uçuklattı

Cadde | 30.05.2025 - 07:57

Hande Erçel ve Hakan Sabancı aşkı doludizgin devam ediyor. Sık sık tatile giden ikili Roma-Paris hattında yolculuk yapmıştı. Yolculuğun maliyeti ortaya çıktı.

Yazarlar