Güzellik uğruna -120 derecede dondum!

Şaşkın bir halde, nezaket gösterisi olsun diye ben de doktorla birlikte gülmeye çalıştım. Ama doğrusunu söylemek gerekirse biraz sonra olacaklardan son derece endişeliydim. Dar bir asansör kabini büyüklüğündeki bir kutuda -120 derecede iki dakika boyunca durmak hiç de komik gelmiyordu bana. Dahası, zamanında çıkamazsam neler olacağı korkutuyordu beni. Öğrendiğim kadarıyla dört dakika sonra bir rehavet çöküyor ve trans haline geçiyormuşsunuz. Ardından ölüm geliyormuş ki işin bu yönüne pek meraklı değildim açıkçası. Ancak Dr. Potacky bana iki dakikanın güzelliğim için yeterli olacağını söyledi. İşin içine güzellik girince kabul ettim. Doktor Potacky tansiyonumu ölçtükten sonra "Mükemmel. Çok sağlıklısın. Ha ha ha! Şimdi donmaya gidebiliriz!" dedi. Cryoterapi ya da şok dondurma tedavisi ilk önce Doğu Avrupa'da profesyonel sporcularda kas spazmı ya da kas çekmesi gibi sorunların tedavisinde kullanılmış. Kısa bir süre için vücut ısısının düşürülmesi yoluyla fiziksel tedavi fikrinden yola çıkılarak geliştirilen bu yöntem artık güzellik terapisi olarak da kullanılıyor. Bu yöntem Slovakya'nın Poprad kentindeki Aquacity tesislerinde seansı 10 sterline yapılıyor. Tabii tesislerde otel, kaplıcalar, termal havuzlar ve su kayakları da var. Birçok kadın dondurulma yönteminin cildi güzelleştirdiğine, saçları uzattığına, selülit oluşmasını önlediğine, yüzdeki sivilcelere, egzama ve sedef hastalığına iyi geldiğine inanıyor. Yılda iki kez yapılan yedi seanslık tedaviler sayesinde 10 yaş genç görünebileceğiniz söyleniyor. Birçok İngiliz kadın inanıyor buna. Bir haftalık bir tedaviden sonra bile faydasını görmeye başladıklarını söyleyenler, kendilerini daha enerjik hissedenler, ciltlerinin güzelleştiğini, saçlarının parladığını ileri sürenler var. Kulaktan kulağa yayılan bu sözler 30'lu yaşlarını aşmış kadınların kulağına müzik gibi geliyor tabii ki. İşte beni Slovakya'nın ortasında, Tatra Dağları'nın eteklerindeki bu koca termal komplekse getiren de bu tür duyumlar oldu. Hem donarak güzelleşmek hem de detoks yaptırmak için üç günlüğüne buradayım. Seansı 10 sterlin Cryoterapi merkezi açılalı daha dört-beş ay olmuş. Terapi öncesinde bir ön muayeneden geçiyorsunuz. Tansiyonunuz yüksekse bu tedaviden faydalanmanız mümkün değil. Sağlık durumunuzla ilgili bilgiler not ediliyor. Dr. Potacky açıldıklarından bu yana yüzlerce kadının bu terapiyi uyguladığını belirterek yaptıkları işi şu sözlerle anlatıyor: "Kadınlar önce korkuyorlar ama ciltlerindeki farkı görünce tekrar tekrar geri geliyor, hatta arkadaşlarını da getiriyorlar. Cryoterapinin iyiliği kaslar üzerindeki yapıcı etkisinden kaynaklanıyor. Bunu sporculardan biliyoruz. Bu etki cilt ve saç için de geçerli. Donma derecesindeki soğuğa maruz kalmak vücut moleküllerinin küçülmesine neden oluyor. Soğuk odadan çıkınca bu moleküller hemen eski hallerine dönüyor. Bu da kan dolaşımını hızlandırarak bütün vücuda taze kan taşınmasını sağlıyor." Hızlanmış kan dolaşımı, laktik asit gibi toksinlerin vücuttan atılmasına yardımcı oluyor ve böylece cildin ve kasların yenilenmesini sağlıyor. Ayrıca çok soğuk havanın vücut yağlarının yakılmasına katkıda bulunduğunu da söylüyor Dr. Potacky. Tüm bunlar iyi de, herkesin buzulların erimesinden şikayetçi olduğu bu devirde ben daha buz odasına girmeden kendimi yavaş yavaş yavaş bir buz parçası haline geliyor gibi hissediyorum. Üstelik bu vaatlerin hiçbirinin bir gecede gerçekleşmeyeceğini de biliyorum. Bir seanstan sonra kendimi çok daha iyi hissedeceğim ama asıl faydasını ancak dört-beş seanstan sonra görebileceğim. Cilt ve kaslar yenileniyormuş