25.12.2011 - 02:30 | Son Güncellenme:
Pelin Çini/pelin.cini@milliyet.com.tr
Onu diğerlerinden ayıran en önemli özelliği de yazılarında burçları klasik fal cümleleriyle değil, bilimsel açıklamalarla anlatması. Hangi gezegen hangi açıda, ayın konumu sizi nasıl etkiliyor hepsini tek tek anlatıyor. Sadece aşk ve para hakkında da yorum yapmıyor. Ekonomi programlarında yorumlarını belirtiyor, hisse almadan önce ona danışan borsacı müşterileri var. Kendisiyle Moda’daki ofisinde bir araya geldik ve 2012’de bizi nelerin beklediğini konuştuk. Kırkoğlu çok iyimser değil: “Dikkatli olunması gereken bir yıl. Özellikle ekonomik anlamda zorlanacağız. Kemer sıkmaya başlayacağız. Vergiler artacak, zamlar olacak. Sermaye sahiplerine ve harcaması bol olanlara sesleniyorum: Kenara para koymayı ihmal etmeyin!”
* Astroloji son yıllarda çok popüler oldu. Bu konuda bir katkınız olduğunu düşüyor musunuz?
Eskiden olsa mütevazı davranırdım ama artık kendime haksızlık etmek istemiyorum. Türkiye’de astrolojiyi insanlara tanıtan yazıları ilk ben yazdım. 10 küsur yıldır gazetede burç yorumu yapıyorum. Gezegenlerin konumlarını, ay ve güneş dönümlerini belirtiyorum. İnsanlara yıllardır “Önce yükselen burcunuzu okuyun” diyen de benim. Şimdi hemen hemen herkes yükselen burcun önemini biliyor. Dikkat edersek gazetelerin ilk okunan yerleri de burçlar. Genellikle kadınlar meraklı ama bence erkekler de çaktırmadan okuyor. Burç okumak onları kadınsı gösterir diye uluorta yapmıyor olabilirler. Bir de artık okuyucular yorumların gerçekliklerini test edebiliyor. Mesela geçenlerde 60 yaşında bir beyefendi aradı. “Acilen sizi görmem lazım” dedi. Korktum, meraklandım. Neyse, geldi elinde bizim gazete var. Yıllık burç yorumunu okumuş. Bana dedi ki “Yahu Hakan bey siz beni takip mi ediyorsunuz? Nasıl oluyor da verdiğiniz her tarih tutuyor? Ben böyle şeylere inanmazdım ama hiç yanılmamışsınız.” Yani insanlar yorumları takip ediyor, tarihleri not alıyorlar.
* Şu sıralar sizin en yoğun döneminiz olsa gerek. Malum yeni yıl geliyor..
Sorma, kasım ayında başlıyorum huzursuzlanmaya. Telefonlar susmuyor. En çok duyduğum şey “Yeni yılda neler olacak?”. Programlara konuk oluyorum, gazetede yıllık dosyalar hazırlıyorum. En çok da “Aman Hakan bey benim burcuma bol para gelecek yazın lütfen” diyorlar.
* O soruyu bir de ben sorayım: 2012 nasıl bir yıl olacak? Bizi neler bekliyor?
Çalkantılı bir yıl bizi bekliyor. Birtakım kırılmalar yaşanacak, insanların hayatlarında taşlar yerinden oynayacak. 2012’de birçok geri hareket göreceğiz. Merkür, Venüs ve Mars geri gidecekler. Merkür 12 Mart-4 Nisan, 15 Temmuz-8 Ağustos, 7 Kasım- 27 Kasım tarihlerinde geri gidecek. Venüs ise 15 Mayıs -27 Haziran, Mars da 24 Ocak-14 Nisan arasında geri gidecek. Merkür geri giderken anlaşma imzalamak, önemli kararlar vermek ve yolculuk yapmak doğru değil. Mesela ben iş gezisine gittim geçen sene. Valizlerim kayboldu, tam bir sefalet yaşadım. Yani Merkür astrologları da çarpıyor diyebilirim. Venüs aşkı ve zevkleri sembolize ediyor. Onun geri gittiği dönemlerde evlenmek ya da yeni bir ilişkiye başlamak sakıncalı. Dikkat edersen bu sene o tarihler tam düğün zamanına denk geliyor. Yani bu yaz düğün yapmak da sakıncalı diyebiliriz. Ayrıca Venüs geri giderken estetik ameliyat yaptırmamakta fayda var. Mars’a gelince: Mars arzularımızı, mücadele isteğimizi ve savaşma güdümüzü sembolize eder. O geri giderken peşinde olduğumuz bir projenin ya da davanın üzerine gitmemek gerek. Özellikle iş konularında yavaşlamalar yaşanabilir. Mars geri giderken akıntıya karşı kürek çekmek yerine durun bekleyin. Alternatif planlar yapın. Düzeltmek için kendinizi paralamayın iyi sonuçlar alamazsınız.
* Aşk ve para en çok merak edilen konular herhalde...
Tabii insanlar en çok onu merak ediyor. 2012’yi bu iki konu üzerinden yorumlamamı istersen yine aynı cümleyle başlarım: Çok çalkantılı ve inişli çıkışlı bir yıl bizi bekliyor. Yılın ilk yarısında aşkta ve parada istikrarlı olacağız ancak 15 Mayıs’la birlikte bu istikrar yok olacak. İlişkilerde ikili durumlar yaşanacak. İki aşk arasında kalanlar olacak. Yengeç, Akrep ve Balık bu yıl 14 Ocak-8 Şubat, 7 Ağustos-6 Eylül ve 22 Kasım- 16 Aralık arasında romantik bir aşk yaşayabilir. Koç, Aslan ve Yay ise yapılarına daha uygun olan ateşli aşkı 8 Şubat- 5 Mart, 6 Eylül-3 Ekim ve 16-31 Aralık arasında yaşayacak. Horoskopun entelektüel âşıkları Kova, İkizler ve Terazi’nin ideal tarihleri ise 3 Nisan-7 Ağustos, 28 Ekim-22 Kasım. Son olarak Oğlak, Boğa ve Başak ise 5 Mart-3 Nisan ve 3-28 Ekim arası aşk yaşayabilirler. Para konusunda ise 11 Haziran’a kadar ev alıp menkule yatırım yapılabilir. O tarihten sonra Jüpiter ikizlere geçecek. Daha çok bilgi iletişim, medya ve eğitim sektörlerindeki insanlar para kazanacak.
* Güneş ve ay tutulmaları da önemli sanırım. Bu sene hangi günlerde tutulma var ve ne yapmalıyız?
Her yıl iki kez güneş tutulması gerçekleşir. Tutulmalarda insanlar ruhsal açıdan test edilirler. Bu yıl ilk güneş tutulması 21 Mayıs’ta İkizler burcunda olacak. Medyayı, iletişim araçlarını ve basın-yayın sektörünü ilgilendiren şaşırtıcı olaylar yaşanabilir. Bol dedikodu ve ikilik yaratan durumlar olacak. İkinci tutulma ise 18 Kasım’da Akrep burcunda olacak. Bu tutulmada hayatımıza giren değiştirici etkiler ortaya çıkacak. Değiştirmek, yenilemek istediğiniz konularda harekete geçeceğimiz anlamına geliyor. Akrep yenilikler getiriyor, değişiklikler getiriyor.
“Sizi görmek için doğum tarihimi uydurdum”
Dört sene önce bir adam geldi. Doğum tarihim bu, saati bu diye randevu aldı. Haritasını çıkardım. Seansa başladık. Bir terslik var. Ben sonunda dayanamadım, “Siz doğum tarihinizden emin misiniz?” dedim. Adam ne dese beğenirsin? “Ben bu tarihi rüyamda gördüm. Daha doğrusu Hakan Bey ben doğum tarihimi bilmiyordum ama size o kadar gelmek istiyordum ki yalan söyledim, uydurdum” dedi.
“Üniversitede astroloji ile ilgileniyorum diye burun kıvıran arkadaşlarım şimdi peşimde”
* Mühendislik okumuş üzerine Boğaziçi Üniversitesi’nde ekonomi mastırı yapmışsınız. Astrolojiye ne zaman ve nasıl merak sardınız?
Şimdi düşündüğümde çocukken belliymiş diyorum. Kova burcuyum hep hayal gücü kuvvetli bir çocuktum. Arkadaşlarımı bir araya getirir, tiyatrolar oynatırdım. Bir çeşit liderlik yapardım, onları yönlendirirdim. Üniversite döneminde ailemin isteği ile mühendislik okudum ama hobi olarak astroloji ile ilgilenmeye başladım. Burç dergisi vardı. Sahaflardan eski sayılarını alırdım. Zamanımın büyük bir bölümünü Beyazıt Kütüphanesi’nde kaynakları inceleyerek geçirirdim. Üniversitede de garip bir tiptim. Sınıf arkadaşlarım mühendis olacaklar, ciddi adam olacaklar ya, ben haritalarla, burçlarla uğraşıyorum. Bana kâhin derlerdi. “Haritanızı çıkarayım” derdim, burun kıvırırlardı. Şimdi hepsi peşimde. Mezun olduktan sonra da bir süre bankacılık yaptım ama dayanamadım. İngiltere’deki bir astroloji okuluna başvurdum. Faculty of Astrological Studies’i birincilikle bitirdim. O gün bugündür bu işten para kazanıyorum.
* Amerikalı astrolog Susan Miller da Türkiye’de çok popüler, tanıştınız mı?
Susan Miller ile 2005’te Chicago’da yemek yedim. Tatlı bir kadın. Yazı stilini beğenirim. Çok detaylı anlatmaz, insanlara pozitif, duymak istedikleri yorumlar yapar. Bir de artık o yorumları o yapmıyor. En az on tane editörü vardır. Zaten Amerika’da Türkiye’de olduğu kadar popüler değil. Biz biraz gözümüzde büyütüyoruz. Yabancı özentimiz var. Her konuda olduğu gibi kendi değerlerimizi görmezden geliyoruz. Ben yurtdışında konferanslara baş konuşmacı olarak çağırılıyorum. En az onun kadar tanınan bir isimim. Fakat bu bilinmiyor.
“Astrolog yol göstericidir, felaket tellalı değildir"
* Siz kendi hayatınızı bu tarihlere göre mi ayarlıyorsunuz?
O kadar takılmıyorum buna. Yani her gün haritamı çıkarıp yeniden bakmıyorum ya da ‘Aman şu tarihte evden çıkmayayım, şunu yapmayayım’ demiyorum. Nadiren bakarım kendi haritama. Bakarken de sıkılırım. Bana danışan insanlara da söylerim. Doktora gittiğin zaman doktor sana “Şu hastalık başlayabilir, dikkat et” demiyor mu? Eee doktordan çıkınca hayatın başına mı yıkılıyor? Hayır. Sadece daha dikkatli oluyorsun. Astroloji de böyle. Olabilecek olayları görürsün, kabul edersin. Hazırlıklı olursun. Ama yüzde 100 gerçekleşecek diye bir durum yok.
* Deprem hakkında yorum yaptığınız anımsıyorum bir TV kanalında...
Evet, bir dönem çok ciddi kafama takmıştım. Artık bu konuda soru sorulmasından bile rahatsız oluyorum. Psikolojik olarak çok etkilendim.
99 depreminden sonra bütün büyük depremleri inceledim. Birtakım tahminlerim var ama konuşmak istemiyorum. Sadece şunu anlatayım: Özel bir hesaplama yöntemi ile çıkardığım sonuçlara göre Facebook’ta “Bu yıl Türkiye deprem açısından riskli” dedim ve birkaç ay içinde Van depremi yaşandı.
99 yılında da benzer açılar vardı ve deprem olmuştu. Ama dediğim gibi bu konuda konuşmak gereksiz. İşi uzmanlarına bırakmak lazım. Bana danışanlara da hep söylerim: Astrolog bir yol göstericidir felaket tellalı değil.
* Peki, size danışanların haritalarına bakarken kötü bir olay gördünüz diyelim.
Ne yapıyorsunuz?
Asla “Şu gün şöyle kötü bir şey olacak” şeklinde konuşmam. Astroloji yüzleşme ve öğrenme sürecidir. Her bitiş yeni bir açılıma yol açar. Belki o kişi çok zorlanacak, belki hiç istemediği bir bitiş yaşayacak ama bu, onun için yepyeni bir başlangıç anlamına da geliyor. Sağlık açısından kötü bir şey gördüğümde de söylemiyorum. Sadece üst üste “Burada sağlığına dikkat et” diyorsam orada bir terslik var demektir. Benzer bir şey yaşadım. Akciğer kanseri teşhisi konulan bir danışanım vardı. Üstelik yakın arkadaşımdı. Bir terslik olduğunu görmüştüm. Benim için de çok yıpratıcı bir seanstı. Haritanızda büyük bir dönüşüm var diyorsam bu bir işarettir.
* Ünlü danışanlarınız olduğunu biliyorum. Ne kadar sıklıkla geliyorlar? Bir seans ne kadar sürüyor? Neler yaşanıyor?
Danışanlarım arasında üst düzey yöneticiler, işadamları, işkadınları ve sanatçılar var. Genellikle düzenli geliyorlar. Bir seans üç saat sürüyor. İlk kez gelen birinin doğum tarihi ve saatini önceden söylemesi gerekiyor ki haritasını çıkaralım. Geldiği zaman da haritayı birlikte yorumluyoruz. Ben o güne kadar yaşadığı olayları, anne ve babasıyla ilişkilerini de kapsayan bir şekilde anlatıyorum. Çoğu zaman heyecanlanıyorlar. Onları “Sizin bilmediğiniz bir şeyi söylemiyorum” diyerek rahatlatıyorum. Ardından da harita üzerinden kişinin önümüzdeki iki yıllık rotasına bakıyoruz. Önemli tarihleri, gezegenlerin yarattıkları keskin açıları birlikte değerlendiriyoruz.
“Merkür düzelsin diye beklemekten iPad alamadım”
* “Günlük burç okurken tabii ki fizyolojik yapı önemli. Ama gay’ler hangi burcu okumalı derseniz cevabım ikisini de olur”
* “Facebook’ta ve Twitter’da aktifim. Okuyucularımın arkadaşlık taleplerini kabul ediyorum. Sorularına da cevap vermeye çalışıyorum ama abartıp durmadan ‘Bugün ne olacak?’ diye soranlarınkine değil”
* “2012’de bireylerin devletlere, kapitalist düzene ve sisteme karşı reaksiyonları artacak. Daha da sertleşmeye başlayacak. Tüm yöneticiler dikkatli olmalı”
* “Uzun zamandır iPad almayı düşünüyorum. Merkür’ün düzelmesini bekledim. Düzeldi ama hâlâ alamadım, 12 Mart’a kadar almam lazım”
* “Bir gezegen geri gidiyor diye ilişkiye başlamam denilmez. İlişki bu, laf dinlemez ama bir toplantı düzenleyeceksem mesela, ayın konumuna bakarım. Yeni aydan birkaç gün önceki dönem için uğursuz derler. Dolunayda da insanlar kendilerini sorgular”
* “Şu tarihte doğurayım da çocuğum şu burç olsun diyen anneleri anlamıyorum. Her çocuğun hayata geliş tarihi bellidir. Her canlının kendine ait özel bir hayat planı vardır”
* Hakan Kırkoğlu’ndan danışmanlık almak isteyenler hakankırkoglu.com adresine başvurabilir. Şu an önümüzdeki haziran ayına randevu verebiliyor.
* “Bazen çok net olabiliyor harita. Mesela bir danışanıma “Bu dönemde çok büyük bir patlama yaşayacaksın” dedim. Birkaç hafta içinde dükkânının yanında tüp patladı.
* “Bana kalırsa insanlar hayatlarını 10 yılda bir yıkıp yeniden yapılandırmalı. Garantici olarak, aman bu bozulmasın diyerek mutsuz olduğumuz işlerde, ilişkilerde kalmak ölmenin başka türlüsü.”
* “İlk yükselen burcu okumak gerekli. Yükselen burç tipinizi ve kendinizi nasıl ortaya koyduğunuzu gösterir. Normal burcunuz yani güneş burcunuz ise ruhunuzu temsil eder”
* “Eskiden gezegenlerin konumlarını gösteren Efemeris adında gök günlükleri vardı. Bilgisayar yokken onlarla hesaplamalar yapar harita çıkarırdık. Şimdi bilgisayar çıkarıyor. Ama yorum yapamıyor. Burada astroloğun yeteneği önemli. Gördüklerini doğru yorumlamak esas iş”
* “Kova burcuyum. ilkeliyim, olaylara farklı açıdan bakmayı bilirim, duygularımı belli etmem ve inatçıyım. Yükselenim de ikizler. Bazen maymun iştahlı olmamın sebebi o”