Pazarİngiliz tacına ne oluyor?

İngiliz tacına ne oluyor?

15.12.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:

İngiliz tacına ne oluyor?

İngiliz tacına ne oluyor



Kral Faruk tahtından olup sürgüne gittiğinde, gazeteciler "Geçmiş olsun" der gibi halini sordukta; "Pek yakında dünyada beş kral kalacak, dördü iskambil kağıtlarındaki, beşinci de İngiltere kralı" demişti. "Anane, taç, milletin birliği" gibi bir olay slogan İngiltere tacı için temcit pilavı gibi tekrarlanırdı. "İngiltere’de her şey tenkit edilir, kraliyet asla" denirdi.
Bu laflar 1950’lere, 1960’lara hatta 1970’lere kadar sürdü. Arada Almanlara taş atan İngiliz fıkraları anlatılan topluluklarda, sivri dilli üst sınıf entelleri, "Mamafih içimizdeki en tafralı Almanlar da kral ailesidir" derlerdi. Hanover hanedanını makaraya almak bu kadardı. Toplumun geniş kesimlerinde kraliyeti ciddi olarak eleştirmek mümkün değildi; ha Vatikan’da Papa’ya ha İngiltere’de krallığa dil uzatmışsın, çevre hemen dışlardı. Bu dediklerim milattan öncesine değil, benim gibi orta yaşlı birinin gençlik zamanlarına ait şeyler... Şimdi kime kraliyetten söz etsen, "Ben cumhuriyetçiyim" diye başlıyor.
The Guardian denen gazete (kim ne derse desin ciddidir) boyuna geniş tabanlı kamuoyu yoklamaları yapıp duruyor. 1987’de "Kraliyet kalksa ortalık beter olur" diyenlerin oranı yüzde 77 imiş. Cumhuriyetçilerin ise yüzde 13. Yüzde 10 da "Bana ne"ciler. Arada kaymalar olmuş. 15 sene sonraki rakamlar şöyle: "Kraliyet kalkmasın" diyenler yüzde 43, "Kalksın" diyenler yüzde 31. Yüzde 26 da "Bana ne"ciler. Anlayacağınız kraliçenin müfrit taraftarları bir hayli azalmış. En çok yükselen oranı "Bana ne"ciler teşkil ediyor. Britanya halkının Avrupa kıtasına, hatta yanı başındaki zenginleşen İrlanda’ya göre yaşadığı sıkıntılar; kraliyet ailesinin skandalları, basının da bu skandalları özgün üslubuyla ikiye katlaması ve kraliyetin elindeki servet bu değişimin nedeni gibi görülüyor. Zira şu anda en sayılan, sevilen İspanya kralının ve ailesinin saray tahsisatı birçok Avrupa ve Asyalı cumhurbaşkanınınkinden daha az. İsveç kralı özel uçakla değil, birinci mevkide yolculuk ediyor. "Kraliçenin ailesi hem kendine çekidüzen vermeli, hem de kesesine" deniyor.
İngiliz krallarının içinde kelleyi verenler oldu (1648’de I. Charles gibi). I. George gibi İngilizceden ve İngiliz adetlerinden nefret edenler vardı. Kraliçe Victoria (bu tatsız Almanın torununun torunudur) 63 yıllık yönetiminde hanedanını Britanya halkına kabul ettirdi. Bir alay anane, tören, protokol kuralı bin yıllık adetlermiş gibi bu dönemde icat edilip kabul ettirildi. Hindistan imparatorluk tacı, Britanya hükümdarlarının büyük gürültü ve şaşaayla Delhi’de bu tacı giymeleri böyle göz bağı sahnelerindendir.
Kraliyet bugünkü kraliçenin babası VI. George zamanında, II. Büyük Harp’in ateşli günlerinde vazgeçilmez bir sevgili haline geldi. Çünkü saray göz önünden çekildi. Prens Charles "Kral birçok etnik gruptan ve dinden tebaanın başında, niçin Anglikan Kilisesi’nin başkanı olsun, bu unvanı bırakmak lazım" sözü Müslüman, Yahudi, Katolik tebaanın çok hoşuna gitti; ama çoğunluk olan Anglikan ve İskoç Kilisesi taraftarlarını kızdırdı. Hakkındaki aleyhte kampanyada mahzun prenses Diana’dan çok, bu çıkıntı ama aslında mantıklı sözün payı var.
Kraliyet, İngiltere’de muhtemelen kalkmayacak. Ama aşınmayan ebedi bir kurum yok. Aşınma payı da sırf düşmanlara ait değil, hükümdar ailesinin hataları en büyük rolü oynuyor.